Temessül Etmeden Temsil Olmaz

Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? (Kuran-ı Kerim Saff-2 ayet)

Temessül etmek sözlük manasıyla; özümleme, özümseme, sindirme, içselleştirme, olma halini ifade etmektedir. Bir şeyi tam manasıyla kavramak başka bir ifade ile de bir şeyde uzmanlaşmak, yetkinleşmek, liyakat sahibi olmak manasına da gelmektedir. Temsil ise bir kimsenin ya da bir topluluğun verdiği yetkiyle davranmak. Önderlik etmek söz ve davranışlarıyla etkilemek kitleleri yönetmek yönlendirmek harekete geçirmekle ön planda olmak halidir.

‘Temessül ve temsil ‘ ‘et ve tırnak’ gibi birbiri ile var olan sosyolojik iki önemli kavramdır.

Etkileyici bir temsiliyetin ana kuralı neyi temsil ediyorsanız onunla hem hal olmanızdan inkişaf eder. Bizim meşguliyetlerimizde olmazsa olmaz olan ilke samimiyettir. Halk arasında ihlaslı bu adam dedikleri kimseler temessülü sağlam temsili yetkin kimselerdir. İhlas bir şeyi en uygun ve güzel haliyle yapmakla birlikte hiçbir menfaate duçar etmeden yalnızca Allah’ın rızasını gözeterek neticeyi Allahtan bekleyerek davranmaktır. Temsil ettiği sahanın kuralarına ve kaidelerine yakışır bir halde olmaktır. İster müspet ister menfi olsun yani davanız ister hak ister batıl olsun ana kural davanızın gereklerini en güzel şekilde ve en uygun şekilde yaparak var olmanızdır.

Herkes bir şeyi temsil ediyor cennet ehli ve cehennem ehlinin de temsiliyeti bu dünyada hak ve batıl çatısı altında sürüyor. Ademoğlu bu dünyaya gönderildiğinde neyi seçer ve neyi temessül ederse etsin onda temsile varırsa varsın en nihayetinde cennet ehli ve cehennem ehlini temsil ediyor gerçeğinin sınırları dışına çıkamayacaktır.

Bizler bu dünyada tekemmülle değil tekâmülle var olmak üzere yaratılmışız Doğumundan ölümüne değin insan her an gelişmekle kendi gelişimini sürdürmek üzere programlanmıştır. Ebubekir gibi elmas ruhlarına erişmekle Ebu cehil gibi kömür ruhlarından sıyrılmak üzere bir hayatı yaşamak üzere gönderilmiştir. Bir geyik yavrusu doğar bir iki hafta içerisinde doğaya yaşamsal olarak özerk bir şekilde tutunur. Oysa insan ileri ergenlik süreçlerini ve aşırı korumacı aile profillerini de göz önünde bulunduracak olursa bağımsız sosyal rol ve davranışlarına 25 li yaşlara ulaşması ile mümkünüdür. Tabi travmalar, yaslar ve hastalıklardan gelen engeller de yoksa

Efenim banane geyikten kuştan keçiden inekten diyebilirsiniz. Onların temsiliyetlerindeki yüksek vaziferdarlığı bünyelerindeki ilim ve sanatı göz ardı edebilirsiniz Bana yetkin bir temsiliyetten bahset derken neyi temsil ettikleri aşikar olan kişisel gelişim sihirbazları herkesi aynı yapan estetik tüccarları kasları şişiren zihni boşaltan tozların kimyagerlerinden bahsetmemi bekleyebilirsiniz. İnsanlığın dörtnala sömürüldüğü bir sömürü düzeninin temsilcilerinden bahsetmek karanlığa küfretmekten öte olmayacaktır.

Fakat ben bunları yapamayacağımı yazımın girişinde saf suresinin ikazlarıyla ortaya koydum. Yapmayacağın şeyleri yazma diyen bir kurala inanca teslim olma telaşım ile şuan klavyenin karşısında acaba bir iki gönüldaşa derdimi anlata bilir miyim temsil etmeye çalıştığım iyiliği emret kötülükten alı koymaya yönelik bir düşünceye bir dokunuşa mazhar olabilir miyim? fikrinden öte değildir.

Bütün insanların bir temsiliyet sahası olurda bütün insanları var eden Allah’ın bir temsiliyet sahası olmaz mı diyerek konuyu asıl meselelerimize evirmeye çalışalım. Yaratıcı sanatını icra ederken ilmi kudreti ve iradesi ile ilahlığına tam temsiliyet ortaya koyuyor. Bizler günde 5 vakit Allahu Ekber derken tepemize düşmeyen milyarlarca- Ntv de reklam butonunda geçen bir ifadeye göre- kumsallarda mevcut kum tanelerinden daha fazla sayıda yıldızları, dünyanın bir milyon katı büyüklüğünde güneşi, ve ayı ve gezegenleri dünyanın tepesine düşürmeden yörüngelerinden çıkarmadan ışıklarını söndürmeden gezdiren tepemize düşürmeyen bir yaratıcının en büyüklük temsiliyetini görebilmenin temsilini taşıyabiliyor muyuz?

Temsiliyetin irade şuur ve tercih yanı altın gümüş bakır teşbihi ile benzerlik arz eder. Hepimiz bir altını yahut bakırı temsil diyor olabilirken Son peygamber (sav) gerek ubudiyeti gerek nübüvveti ile biz insanlara Elmas bir temsiliyet halini ortaya koyduğunu beşerin geçen asırda kendi temsiliyetleri ile hayata dokunmuş şu üç şahsın sözlerinde bir kez daha tahattur ediyoruz.

B. Smith: Büyük liderlerin hayat ve karakterleri ile yapılan hiçbir eleştiri İslâm Peygamberi için söylenemez.
Prens Bismark: Senin asrında yaşayamadığımdan dolayı çok üzgünüm. Ey Muhammed! Kuran Allah'ın kitabıdır. İnsanlık senin gibi bir yüceyi bir defa görmüş bir daha göremeyecektir. Senin önünde tam bir saygı ve hürmetle eğiliyorum.
Goethe: Biz Avrupa milletleri medeni imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed'in son basamağına varmış olduğu merdivenin ilk basamağındayız. Şüphe yok ki kimse bu yarışta onu geçemeyecektir.

Pedagoji psikoloji ve her türlü meziyet alanı bugün Son peygamberin temsiliyetindeki temessüle hayran kalmış, gıpta etmiş bunu sözleri ile dillendiremeseler de davranışlarıyla halleriyle ortaya koymuşlardır. Peygamberimiz ve diğer bütün peygamberler en güzel temsiliyet örnekleri ile hayatımızın nasıl donanıma erişeceğini Altına giden yolları ortaya koymuştur.

İnsanoğlu olmaya kendini bulmaya gelmiştir. Kimi temsil etikleri nasıl temsil ettikleri tekamülün sırrı ve akıbeti açısından önem arz eder. Klavuzu karga olan bir şahsın ağzında peynir de olsa burnunun pisliğe değmesi ihtimalince alemimizden uzak olması makbuldür. Bizler temessülle daha en baştan meşguliyetlerimizi daha öz ifade ile neyle nasıl ne şekilde meşgul olmamızı belirleriz. Tekamül zorlu bir süreçtir. Yukarıda ifade ettiğimiz üzere elması kömürden ayırır.

En güzel temsiliyet haller peygamberlerden sonra alimler olmuştur. Temsiliyette beslendiğin kaynak tabi olduğun insan intisap ettiğin her şey önemlidir. İnsanların hızla etkilendiği sosyal alanlarda temsiliyet çokça önem arz etmekte ortamın handikabında tüketilen her şey insanın kalbi ve ruhu için zarara dönüşmektedir.

Son olarak bilmeden, öğrenilmeden, üzerinde derinleşmeden uzmanlaşmadan ve hayatına uyarlamadan bilgiyi hayatı kılmadan yani söylediklerini yaşamadan atılan adım saff suresinin o ayeti altında ezilmeye mahkûmdur.