Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Trafikte işlenen cinayetler

Trafikte işlenen cinayetler

Ayşe Böhürler’in TV Net’te sunduğu Türk Kahvesi programının bu haftaki konuğu Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’dı. Böhürler’in Türkiye’de en çok suçun hangi alanlarda işlendiği sorusuna, Adalet Bakanı Bozdağ, trafik cinayetlerinin ilk sıralarında geldiğini söylemesi üzerinde millet olarak düşünmemiz gerekmektedir.  Sürücülerin sudan sebeplerle birbirlerine; sen benim sağımdan, solumdan geçtin, yan baktın, dik baktın gibi sebeplerle ağız dalaşı yaptıkları sonra da  “sen beni tanıyor musun?” diyerek efelenip belinden çıkardığı silahla diğer sürücüyü vurduğunu misallerle anlattı. Anlık öfke kurbanı olan kimseler her iki ocağın da sönmesine vesile olmaktadırlar. Yılda 200’ün üzerinde kişi, trafik cinayetlerine kurban gitmektedir.  Bu aynı zamanda bireysel silahlanmanın arttığını göstermektedir. Trafik kuralları kadar bu kuralların başında gelen ahlak kurallarına riayet etme konusunda da sürücülere büyük görevler düşmektedir.

Fıkıh, kişinin lehine ve aleyhine olan işleri bilmesidir. Dolayısıyla  “trafik fıkhı” da çok önemlidir. Yüzyıllardan beri, birçok deneyimin ortak ürünü olarak geliştirilen trafik kuralları insanın yararınadır.  Bu kuralların başında “ötekine saygı” adı verilen ahlak kuralı gelir. Bununla birlikte trafikte insanın beş duyusu aktif olmalıdır, ihmale gelmez. Özellikle; öfke, dikkatsizlik ve gaflet,  trafiğin düşmanlarıdır. Bir de sabır ahlakı vardır ki, çok önemlidir. Sabırsızlık, hataların başıdır. Belki de bundan dolayı Yüce Allah bizlere sürekli sabırlı olmayı öğütlemektedir. (Bkz. Bakara 2/153).  Sabır, insanı olgunlaştırır, ötekine saygıyı besler ve hoşgörü kültürünü geliştirir. Onun için psikolojik anlamda zorluklar karşısında dayanma gücü kazandıran sabır ahlakı geliştirilmelidir. Öfkeyi iyi yönetme eğitimi,  sadece aile içi şiddeti önlemede değil,  öfkesini iyi kontrol edemeyen sürücüler için de geçerlidir.   Sürücülerin trafikte yol açtıkları psikolojik ve fiziksel şiddet, çocuklara ve kadınlara yönelen şiddetten daha az değildir. Dolayısıyla sürücü belgesi almak için verilen trafik kuralları dersleri içinde mutlaka din-ahlak eğitimi de verilmeli, mutlaka sürücüler öfke kontrol merkezlerinde eğitimden geçirilmelidir.  Bu ayıp değil, günah değil, aksine sevap bir iştir.  Elbette sürücülerin bilgi ve deneyimleri kadar,  araçlarının periyodik bakımı da çok önemlidir.

Yol hakkı, seyahat eden her sürücü için ortaktır. Bu konuda sürücüler birbirlerine saygı göstermelidirler. Sürücülük, peygamber mesleğidir. İnsanlığın ikinci atası Hz. Nuh Peygamber, sürücülerin önderidir.   Çünkü ona, Allah’ın emriyle gemi yapma sanatının öğretilmesi yanında onun yürütülmesi ve yönetilmesi de öğretilmiştir. O, gemide yer alan bütün yolculara güven veren bir kaptan gibiydi. Aracı kullanan sürücüden de yolcuların güvende olması gerekmektedir. İşte Hz. Nuh, gemiye binen tüm yolculara bu güveni şöyle telkin etmişti: “Binin ona. Onun yüzüp gitmesi de durması da Allah’ın adıyladır. Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Hud 11/41).  Bu âyette, Yüce Allah’ımızın iki güzel ismine dikkatlerimiz çekilmektedir: Bunlardan birisi, kullarının hatalarını ve günahlarını bol bol bağışlayan anlamına gelen el-Gafûr; diğer ise, kullarına karşı merhameti ve şefkati sonsuz olan er-Rahîm’dir. Bu iki güzel isimden her araç sürücüsünün çıkaracağı hissenin başında,  hem taşıdığı yolcuların hoş olmayan muamelelerine ve hem de kuralları ihlal eden yayaların tutumlarına affedici psikoloji ile yaklaşmaları gelir.

Sonuç olarak,  sürücü ehliyeti olan herkes, trafik fıkhını bilmek zorundadır. Araç kullanan her sürücü,  trafik kurallarını bilmekle birlikte, hem yol güvenliğini, yolcu, yaya güvenliğini ve hem de diğer sürücülerin güvenliğini tehlikeye düşürecek sözlü ve fiili davranışlardan uzak durmalıdır.  Çoğu zaman bilgisizlik, uykusuzluk, acelecilik, açgözlülük ve dalgınlıktan dolayı yapılan kural ihlalleri telafisi mümkün olmayan can kayıplarına yol açmaktadır.  Özetle emniyetli bir yolculuk;  yolun fiziki yapısının işleyen trafiğe uygun olması, araçların zamanında bakımı,  araç sürücüsünün bilgi, becerisi ve ahlaki kurallara tam olarak uyma bileşkesiyle sağlanabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Arşivi
SON YAZILAR