Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Ulaşımda bir önerim var!

Ulaşımda bir önerim var!

Açılışı yapılamadan hemen önceki günlerde ufak bir rahatsızlığım sebebiyle Konya Şehir Hastanesi’ne gitmek zorunda kaldım.
 
Gitmek zorunda kaldım diyorum çünkü, pandemi süreci başladığından bu yana mümkün olduğu kadar hastanelere gitmemeye çalışıyorum. Hatta hastane bahçesine bile uğramıyorum desem yeri var.
 
Allah kimseyi hastanelere düşürmesin ama nihayetinde sağlık bir imtihan. Bir şekilde yolunuz düşüyor işte.
 
Öncelikle söylemeliyim ki çok büyük ve özel bir yatırım olmuş Şehir Hastanesi. Aynı zamanda oldukça karmaşık da. Eğer hastane koridorlarında tam tekmil görev başında bekleyen ve sizi yönlendiren personeller olmasa, yolunuzu kaybetseniz kendi başınıza bulmayabilirsiniz gideceğiniz yeri.
 
Özellikle yaşılar bu konuda biraz sıkıntı çekebilir.
 
Hastane, fiziki imkanlar ve temizlik açısından ise göz kamaştırıyor. Böyle bir yatırımı yapanların da yapılmasına vesile olanların da emeklerine sağlık. Konya sağlık üssü olma yolunda önemli bir eser kazanmış.
 
Bu kadar güzelliğin içinde göze çarpan olumsuzluklar da yok değil. Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi beni de en fazla rahatsız eden şey çevre düzenlemesi oldu.
 
Hastane bahçesine çıkınca insanın ruhu daralıyor. Psikolojik olarak olumsuz bir hava esiyor. Her taraf alabildiğine kahverengi toprak ve beton. Dahası, Adana Yolu’ndaki araçların egzoz kokusunu bile rahatlıkla alabiliyorsunuz.
 
Bu gerçekten de rahatsız edici bir durum.
 
Bu kadar muhteşem bir eserin etrafında çevre düzenlemesi ve peyzajın eksik olmaması lazım. Şehir Hastanesi adeta çölün ortasında kalmış bir vaha gibi sırıtıyor.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Peyzaj ve çevre düzenlemesinde eksiğimiz var. Bunu acilen giderelim" talimatı o sebeple çok isabetliydi.
 
Eski Valimiz Cüneyt Orhan Toprak, Şehir Hastanesi’nin yapım aşamasında bahçesine 5 bin fidan dikildiğini söylemişti. Ama o 5 bin fidanın havası hiç hissedilmiyor. Bence çok yetersiz kalmış.
 
Bunları bir kenara bırakırsak; Şehir Hastanesi ile ilgili olarak benim en büyük eleştirim aslında ulaşımla ilgili.
 
KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ ÖNEMLİ BİR YÜKÜ ALABİLİR!
 
Altgeçit, üstgeçit, raylı sistem projeleri elbette planlanıyor. Şehir Hastanesi’nin biraz apar topar açılması bu projeler konusunda Büyükşehir Belediyesini hazırlıksız yakalamış olabilir.
 
Ama Şehir Hastanesi aslında 2008 yılından beridir yapılması planlanan, düşünülen bir proje. Çeşitli aksaklıklar nedeniyle açılması bugünlere nasip oldu. Yani 12 yıldır masada olan ve aşağı yukarı 4 yıldır da yapımı devam eden bir yatırım.
 
Böylesine uzun soluklu bir sürecin ulaşım planlaması bu kadar ağır aksak ilerlememeli. Bu günlere kalmamalıydı en azından. Ulaşımla ilgili kayda değer bir yol kat edilememesi beni üzüyor.
 
Şöyle ki; Şehir Hastanesi’ne toplu ulaşımla gitmek için ya dolmuş kullanacaksınız ya da taksi. Mesela otobüsle ulaşım çok sıkıntılı.
 
Otobüsle gidecekseniz; Saman Pazarı Hareket Merkezi’ne kadar gideceksiniz. Oradan da tahsis edilen 112 numaralı otobüse binip aktarma yapacaksınız. Aşağı yukarı 500 metrelik bir yolculuk yapmak için bu otobüsü kullanıyorsunuz.
 
Bu bence hem vakit kaybı hem de nakit kaybı.
 
Toplu Ulaşım Daire Başkanı Hasan Görgülü’ye bu konuda bir öneride bulunmak istiyorum.
 
Hali hazırda kullanılan 5 numaralı otobüs, Saman Pazarı’ndan sefere çıkınca, önce Şehir Hastanesi bahçesine ring atsa, ondan sonra da normal güzergahından (Başak Caddesi-Fetih Caddesi- Kunduracılar Tramvay Durağı-Ankara Yolu) ilerlese daha verimli olmaz mı?
 
5 numaralı otobüs dönüş güzergahında ise aynı rotayı tersten takip edip, Saman Pazarı’ndan önce Şehir Hastanesi’nden ring atıp öyle Saman Pazarı’na dönse. Böylelikle hem Başak Caddesi güzergahı, hem Fetih Caddesi güzergahı, hem Ankara Yolu güzergahı hem de Kunduracılar Tramvay Durağı’nda aktarma yapacakları için tüm tramvay güzergahı üzerinde yaşayan vatandaşlara Şehir Hastanesi’ne erişim konusunda önemli bir katkı sağlamış olursunuz.
 
Üstelik 5 numaralı otobüsün güzergahı Şehir Hastanesi’ne o kadar uygun yakınlıkta ki, 500 metre fazla yol yapıp 5 dakika uzun sefer süresiyle önemli bir alternatif oluşturulmuş olur. Tek külfet, sefer sayısının artırılması noktasında olur diye düşünüyorum.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR