Hasan Mutluoğlu

Hasan Mutluoğlu

ÜLKE İÇİN ÖNCELİĞİMİZ

ÜLKE İÇİN ÖNCELİĞİMİZ

Üzerinde doğduğumuz, sınırları nice zorluk ve mücadelerle belirlenmiş ülkemizin topraklarında huzur ve güven içinde yaşamak en doğal hakkımız.

Bu hak, bu ülkenin toprakları üzerinde doğan her insanın vaz geçmesi, vaz geçirilmesi mümkün olmayan önemli bir değeridir.

Etnik farklılıklarda üstünlük, vatan topraklarına öncelikli sahiplenme iddiası; birliğimizi, beraberliğimizi dinamitleyen, inandığımız kadim değerlerimize ters düşen düşünceler olduğunu hatırdan çıkarmamak gerekir.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın, dünya üzerinde var olan stratejik konumu itibarı ile, korunabilmesi, sahiplenilmesi oldukça zor ve büyük fedakarlık isteyen bir gerçek.

Bu coğrafya üzerindeki toprak parçası, 1000 yıllık mücadele sayesinde vatan olma özelliğine kavuşmuştur.

Bu mücadeleyi, bu topraklar üzerinde yaşayan bütün insanlar vermişlerdir. Böylece, 1000 yıllık kader birliği meydana gelmiştir.

Ülkemizin her köşesinde, üzerinde yaşayan bütün insanlarımızın hakkı vardır. Bu hakkın ihlaline zarar verecek her türlü düşünce ve hareket kabul edilemez.

Etnik farklılıklar, dil çeşitliliği, düşünce farklılığı, ayrılığa, üstünlüğe, sebebiyet vermemesi gereken önemli kültürel zenginliklerdir.

Ortak kaderimiz, ortak akıl ve düşünce, dinimizin en önemli kaynağı Kur’an-ı Kerim, bizim nasıl olmamız ve inanmamız gerektiğine işaret ediyor.

Ramazan Bayramı ziyaretinde bir teyzemizin son durumlara uygun düşen, Nasreddin Hocamızdan bir hikaye anlattı. Bu hikayeyi sizinle paylaşmak istiyorum.

“Komşusu, Nasrettin Hocayı ziyaretinde;

-Hocam, çocuğunuz durmadan ağlıyor, bir türlü susturamıyorsunuz. Çocuğun isteklerine kulak verseniz, istediğini yapsanız, onu memnun etseniz olmaz mı? Böylece biz de rahatsız olmayız.

-Haklısın komşu! Ancak; çocuğu memnun etmek mümkün olmuyor.

-Olur mu Hocam!? Çocuğun istediğini yapın, bakın nasıl susacaktır.

-Bak komşu, ben çocuk olayım ve sen benim istediğimi bakalım yerine getirebilecek misin?

Hoca çocukluk oyununa başlayarak, isteklerini sıralar. İstekler yerine getirilmeye çalışılır.

Daha sonra Hoca yoğurt ile pekmez ister. Yoğurt ve pekmez getirilir. Yoğurt ve pekmezin biribirine katılarak karıştırılmasını ister.

Yoğurt ve pekmez karıştırıldıktan sonra, Nasrettin Hoca bu sefer de yoğurt ile pekmezin ayrıştırılmasını ister.

Bunun mümkün olamayacağını söylerler, ama Hoca anlamaz, isteğinde ısrar eder. Yeniden ayrı ayrı pekmez ve yoğurt getirilir, kabul görmez.

Nasreddin Hoca çocuksu istek ve tavrında israr eder. Böylece çocuksu istek ve davranışlarının mantığını komşusuna, dolayısı ile bizlere anlatmaya çalışır.”

Gün görmüş teyzemiz, bu hikayenin sonunu şöyle bağlar:

“Biz bu memlekette yaşayanlar, yoğurt ve pekmezin karıştığı gibi karıştık. Hangi babayiğit bu ayrışmayı yapabilir?

Aklımızı başımıza almazsak, başımıza gelebilecek her türlü felaket, bize zarar verecektir.

Peygamberimiz;” ayrılıkta azap, beraberlikte rahmet vardır” demiştir.

En önemli önceliğimiz, birliğimizi, dirliğimizi korumak için gerekenleri yapmamız olmalıdır.”

Gün görmüş teyzemizin bize anlattıklarından etkilenmemek mümkün mü?

7 Haziran seçimleri geride kaldı. Hükümet kurma çalışmaları sonuçlandırılamadı. Ülkemiz yeniden kaos ortamına sürüklenmekte.

Sınırlarımız içinde ve ötesinde olanlar, her aklı başında insanımız için kaygı ve endişe verici önemli bir durum.

Ülkemiz ve milletimiz için kurulan tuzakları farkederek, “ortak akıl” noktasında buluşarak “varlık ve bekamız” için, hızla önümüze doğru gelen tuzakları bertaraf etmeliyiz.

Seçim neticesinde parlamentoya giren bütün siyasiler, gerçeklerin gerektirdiği tavrı gösterme becerisini gösteremedikleri taktirde, Millet tarafından devreden çıkarılabileceklerini daima hatırlamalıdırlar.

Ülkemiz ve insanımız için önceliğimizin birlik ve beraberlik olduğunu, bunu sağlamak için “Ortak akıl” anlayışında buluşmamız gerektiğine inanmamız gerekmektedir.

Not: Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, Yüce Milletimize baş sağlığı diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi
SON YAZILAR