Yargısız infaz yapmayın!
Konya’da meydana gelen üzücü bir köpek saldırısı sonucunda Suriye uyruklu bir çocuğumuz hayatını kaybetti. Öncelikle, hayatını kaybeden evladımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Bu acı olay, sahipsiz sokak hayvanlarıyla ilgili uzun süredir görmezden gelinen sorunun ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Kontrolsüz ve plansız şekilde oluşturulan besleme noktaları, sokak köpeklerinin aşırı çoğalmasına, sürüler halinde hareket etmelerine ve saldırganlaşmalarına yol açtı.
Bu durum, hem vatandaşlarımızın can güvenliğini tehlikeye attı hem de hayvanların sağlıksız ve kontrolsüz bir ortamda yaşamalarına neden oldu.
Ne yazık ki, bu soruna çözüm üretilmesi gerektiğinde toplumun bir kesiminden gelen tepkiler, meseleyi daha da çıkmaza sürükledi.
Hiç lafı eğip bükmeden söyleyeceğim; üç beş tane ite tapar yüzünden ortalık ayağa kaldırıldı, sokaklar başı boş köpeklerle dolduruldu, güzelim ülkemizin sokakları Hindistan’dan beter hale getirildi.
Bu garabetle mücadele etmek için samimi bir şekilde çalışma yapan kim varsa ya baskı altına alındı ya da hedef haline getirildi. Sahipsiz hayvanların kontrol altına alınmasına yönelik her girişim, sözde hayvanseverler tarafından düşmanlıkla karşılandı.
Kısırlaştır, aldığın yere geri bırak gibi bir saçma uygulama yüzünden köpek nüfusu önlenemez bir şekilde arttı. Sürüler oluştu. Önlem kaçınılmaz oldu!
2 Ağustos 2024 tarihli 5199 sayılı kanunda yapılan değişiklik ve 13 Aralık 2024’te yayınlanan uygulama yönetmeliği kapsamında sokak hayvanlarının toplanması ve bakımı işleri yeniden düzenlendi.
Bu konuda yerel yönetimlerin eli biraz daha rahatlatılmış olsa da mevcut köpek nüfusu ve yürürlükteki uygulama ile bu mücadelenin verilmesi söz konusu bile değil. Sokak köpeklerine barınak yapmak, güvenliğini sağlamak, bakımını sürdürmek, personelini karşılamak, kısacası bu sorumluluğun üzerinden kalkmak öyle sanıldığı gibi kolay ve basit bir iş değil.
Ülkemizde 10 milyonun üzerinde köpek olduğunu düşünürsek bu uygulamayı sağlıklı bir şekilde yürütmenin zaten mümkün olmadığı aşikar.
Yani yeni düzenlemenin de bu soruna çözüm olacağını açıkçası ben düşünmüyorum.
Bu konuda çok daha radikal adımlar atılması gerektiğini bir kez daha söylüyorum!
HASAN KILCA’YA HAKSIZLIK YAPMAYIN!
Karatay İlçesi’nde yaşanan elim olay elbette hepimizi derinden yaraladı. Ramazan günü küçücük bir yavrumuzun böyle vahşice katledilmesi kabul edilemez bir durum! Olay yaşandıktan sonra gösterilen toplumsal öfke ve tepkiler elbette haklıdır.
Ama bu öfke ve tepki, sorunun kaynağını ortadan kaldırmaya yetmemektedir.
Başta denetimli barınak sistemleri ve düzenli kontroller olmak üzere, uzun vadeli önlemler acilen hayata geçirilmelidir.
Sokaktaki köpekler ivedilikle toplanıp, korunaklı alanlara taşınmalı ve bir daha sokaklarda gezememelidir.
Elbette eksiklerini görmezden gelemeyiz, elbette hatalar vardır ama Karatay Belediyesi bu noktada gayet başarılı çalışmalar gerçekleştiriyor.
Basın mensubu olarak ben buna şahidim.
Karatay Belediyesi şuanda şehrin dışı sayılabilecek Tatlıcak Bölgesinde 500 bin metrekarelik bir alanda doğal yaşam merkezi oluşturmuş ve 8 araç ve 20 personelle bu mücadeleyi vermektedir.
Karatay Belediyesi de tıpkı ülkemizdeki tüm diğer belediyeler gibi; 2 Ağustos 2024 tarihli 5199 sayılı kanunda yapılan değişiklik öncesi durumda sahipsiz sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp alındığı yere bırakılması yönünde temel yaklaşım sergilemiştir.
Şöyle geriye dönüp bir düşünürseniz, sözde hayvanseverlerin çığırtkanlığı ile belediye başkanlarının nasıl baskı altına alındığını hatırlarsınız.
Bu konuda çok uzağa gitmeye gerek yok; Türkiye’nin en modern hayvan bakımevlerinden birini yapan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kendini bilmez bir personelinin hatası yüzünden adeta linç edilmişti. O zamanlar biz Uğur Başkan’ı savunmuştuk. Çünkü onun mücadelesine de şahittik. Bir kendini bilmezin yaptığı hata yüzünden tüm günah Uğur İbrahim Altay’a yüklenmişti.
Şimdi aynı şey Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya yapılıyor. Hatta daha da ağırı yapılıyor.
Muhalifleri bir kenara bırakıyorum, kendine AK Partili diyen bazı gazeteciler ve sosyal medya fenomenlerinin yaptıkları paylaşımları asla kabul edilemez görüyorum.
Toplu ulaşım hizmeti vermekten aciz, reklam ve konserlere bütçe ayırmaktan kentsel dönüşüm yapamayan, belediyecilik hizmetlerinde sınıfta kalıp işi gücü şov olan muhalefet belediye başkanları hakkında kendi partilileri tarafından bir tane böyle ağır yorumlar görmedim ben. Kendini AK Partili gösterip bu konuda Hasan Kılca’ya acımasızca yüklenenlerin başka bir hesabı var sanırım…
Hele bir de 2019-2020 yıllarından kalan, daha doğrusu sözde hayvanseverlerin çığırtkanlığına kimsenin ses etmeyip belediyeleri baskı altına aldığı dönemde Karatay Belediyesi tarafından rutin hayvan bakım hizmeti ile alakalı paylaşımları kesip, kırpıp sanki yeniymiş gibi yeniden dolaşıma sokanlar var ki onların yatacak yeri yok.
Konya gibi yüz ölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük şehrinin en dağınık ve geniş coğrafyasına sahip Karatay’ı bilmeyenler oturdukları yerden ahkam kesiyorlar. Böylesine geniş bir coğrafyada sokak hayvanlarının toplanması öyle kolay bir iş değil.
Ayıptır, günahtır.
Eleştirin, tenkit edin ama yalan söylemeden, algı yürütmeden, hakaret etmeden yapın bunu.
Türkiye’de krediye, faize, borca, batağa bulaşmayan belki de tek belediye olan Karatay Belediyesi’ne ve Başkan Hasan Kılca’ya bu elim hadise yüzünden yapılanların çok büyük bir haksızlık olduğunu üzerine basa basa söylüyorum.
Kısa sürede Karatay’ı baştan imar eden, Karatay’ı Karatay yapan Hasan Kılca’nın yaptığı onca hizmet ve yatırımın bir kalemde silinip atılması benim bile zoruma gidiyor.
Ben kendi adıma Hasan Kılca’nın ne kadar merhametli bir insan olduğunu çok iyi biliyorum. Bu nedenle yargısız infaz yapanların büyük vebal aldığını söylüyorum.
KARATAY BU KONUDA NE YAPIYOR?
Menfur hadisenin ardından Karatay Belediyesi’nin sahipsiz sokak köpekleri hakkında yürüttüğü çalışmalarla ilgili bir bilgi notu istedim.
Bana gönderilen notu aynen ekliyorum.
Belediyemizce, 2 Ağustos 2024 tarihli 5199 sayılı kanunda yapılan değişiklik ve 13 Aralık 2024’te yayınlanan uygulama yönetmeliği kapsamında sokak hayvanlarının toplanması ve bakımı işleri 8 araç ve 20 personelle yapılmaktadır. Değişiklik öncesi durumda sahipsiz sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp alındığı yere bırakılması yönünde temel yaklaşım varken ilgili kanun değişikliği ile sahipsiz başıboş hayvanların sokaklarda değil belediyelerce tesis edilen korunaklı alanlarda (bakımevi-doğal yaşam alanı) yaşaması yaklaşımına geçilmiştir.
Hayvanların barındırılacağı Bakımevlerinin yapımı için kanunda yerel yönetimlere 31.12.2028 tarihine kadar süre verilse de belediyemizce bu tarih beklenmeden çalışmalara başlanmıştır.
2 yıl önce 500.000 metrekare parsel alanında etrafı kapalı ve güvenlikli bir doğal yaşam alanı oluşturulmuştur. Bu süre zarfında toplanan sahipsiz sokak hayvanları bu alana alınmıştır. Hali hazırda bu 500.000 metrekare alanda 600 adet kulübe bulunmaktadır.
66.000 metrekare‘lik inşaat alanına sahip ilave doğal yaşam alanının 1. Etap inşaatı devam etmektedir. 2 etap inşaat alanı ise 66.000 metrekare olarak planlanmaktadır.
Belediyemizce 40.000 metrekare‘lik parsel alanında Hayvan Bakım evi inşaatı devam etmektedir. Bu tesis 1600 metrekarekapalı inşaat alanı olmak üzere mevzuatta Hayvan Bakımevinde bulunması gereken tüm bölümleri fazlasıyla bulunduracaktır.
Karatay ilçe sınırlarında bulunan başıboş sokak hayvanı popülasyonunun oluşturduğu riskleri bertaraf etmek adına 20 personel ve 8 araçla gece gündüz ayrımı gözetmeksizin toplama yapılmaktadır.