Yok başlığa bakıp da balyoz davasında batan amirallerden bahsettiğimizi sanmayın.

Eskiden çocukken bu oyunu severek çok oynardık. Çok neşeli ve keyifli bir oyun olduğunu söyleyebilirim.

Biz başka amirallerden bahsedeceğiz.

Türkiye’de televizyonları seyredin, dizilere, sinemalara bakın onbinlerce yıldız-mıldız var ama siz hiç oskar ödülü alan birine rastladınız mı? Yani 4-5 tanesini saymazsak sanatçı yetişmiyor. Kendilerine sanatçı-manatçı diyenlerde gezi parkı gibi saçma sapan eylemlerde şarlatanlık yapıyorlar.

Türkiye’de her mahallede bir üniversite var. Üniversitelerdeki profesörlerin adedi öğrenciden daha fazla, peki bilim var mı? O yok. Her şey var bilim yok. Türkiye’de 4-5 tanesini saymazsak bilim adamı yetişmiyor. Ben icat yapan yada hiç Nobel ödülü kazanan Türk bilim adamı duymadım. Duyan varsa söylesin.

Türkiye’de binlerce futbol takımı, yüzbinlerce oyuncu var. Sonuç dünya kupasına evdeki televizyon katılıyoruz, Avrupa kupasına da evden katılıyoruz. Türkiye’de 7.32 cm iki direk arasına top atacak futbolcu yetişmiyor. Geçen Avrupa kupasına katılamadığımızda teknik direktör kimdi, geçen akşam dün kupasına katılamadığımız teknik direktörün aynisi. Yani nöbetçi teknik direktör, bir Galatasaray’da bir milli takımda. İşi garanti. Ne kadar maaş aldığı bilinmiyor. Helal olsun, iş bilenin kılıç kuşananın. Eğer hasbel kader dünya kupasına katılsa idik vay geldi başımıza, ‘’zafere inandık kazandık’’, ‘’ mucize’’, ‘’destan’’ gibi içi kibir dolu bir çok edebi laflar duyacaktık. Günlerce, haftalarca televizyon ve gazetelerde kafamız gözümüz şişecekti. Maç sonunda belinde silah kutlamaya hazırlananların hevesleri kursaklarında kaldı. Bence dünya kupasına katılamamak çok iyi bir ders oldu. Gırtlağına kadar pisliğe ve şikeye batmış bir ülkenin futbolu dünya kupasına katılmamalı. Ben hiç üzülmedim. Sayın teknik direktör ‘’gol bulsaydık, sonuç farklı olurdu’’ dedi, ‘’ben de uçabilseydim yurtdışına uçakla gitmezdim’’. Önümüzdeki yıllara, gelecek dünya kupası 2018 de ona bakacağız.

Arka arkaya gelen hezimetlerden sonra teknik direktör oyuncularını topladı…
Ve dedi ki :
- Sanıyorum, bir kez daha en baştan başlamalıyız Şimdi, kolumun altında
duran şey toptur
Arka sırada bir oyuncu konuşmayı kesti:
- Bir kere yakından görebilir miyim acaba?

Hala yeni bir takım oluşturma gibi hayallerle bizi avutuyorlar,  Avrupa kupasına katılamadığımızda da ayni edebiyatı dinlemiştik.  2050, 2075 eğer kıyamet kopmazsa 3000 yılındaki dünya kupasına katılabiliriz. Niye üzüleyim? Kimse bunca başarısızlık karşısında koltuğunda oturmamayı bilmiyorsa, içi dışı şikeyle kirlenmiş bir ülkeye neden üzüleyim. Futbol federasyonu başkanı hala ayni koltukta, milli takım direktörü hala ayni yerde ise neden üzüleyim? Federasyon başkanının aldığı maaşı bilen var mı? Ahbap çavuş ilişkileri ile futbol idare edilirse böyle olur. Dünya kupasına sadece milli takım değil yorumcularda katılmamıştır. Yorumcuları unuttuğumu mu sandınız? Hayır asla unutmam mümkün değil. Türkiye’de futbol çökmüştür. Ortada başarı-maşarı yok. Ekranda görüyorsunuz lafa gelince mangalda kül bırakmıyorlar. Hepsi futbol dahisi. Türkiye’de futbol yorumcusu olmak için futboldan anlamaya gerek yok, manav da bu işi yapıyor, işsiz güçsüz adam da.

75 milyonluk ülkeden futbolcu çıkmıyorsa sorumlu olanlar istifa etmek yerine hala sırıtıyorsa  ben neden üzüleyim? Atletizm, Halter, Güreş Milli Takım oyuncularının doping skandalları ayyuka çıktı. Kepazelik boyu aştı, siz hangi başarıdan, hangi spordan dem vuruyorsunuz.

Türk sporu iflas etmiştir, Türk sporunun Amiral Gemisi futbol batmıştır, haberiniz olsun…