Kezban Eymir
Kezban Eymir Bizim Çınar Şimdi Noel Ağacı, Dağlarda İğreti Yaprak Utansın

Bizim Çınar Şimdi Noel Ağacı, Dağlarda İğreti Yaprak Utansın

Yeni bir yıla daha girdik…

Eğlence ve kutlamalarla...

Sahi biz neyi kutluyoruz?

Yeni bir yıla girdiğimiz için neden mutluyuz bu kadar… Eski yıla veda ederken yanımıza almak istemediğimiz şeyleri de mi geride bırakıyoruz yoksa? Acıları, kederleri, buhranları...

Kader yeni yılda daha iyi bir yaşam mı vadediyor bize? Yoksa ölüme bir adım daha yaklaştığımız için mi bu kadar sevinç? Birsene daha eskidiğimiz için mi? Sahi biz neden mutlu oluyoruz ve biz neyi kutluyoruz…

Yoksa farkında olmadan yeni yılı değil de haçlı zihniyetin bize yıllarca enjekte ettiği noel’imi kutluyoruz?

Mesih’in doğuşunu hem de hiç bir semavi dinin kabul etmeyeceği şekilde mi kutluyoruz…

 İçki, kumar, fuhuş, israf…

Noel Latincede  “doğuş” anlamına geliyor… Hristiyan kültürün de de yılbaşı kutlamalarını ifade eder…  Yılbaşı kutlaması bir Noel kutlaması aynı zamanda Mesih’in doğumu anlamın dada kullanılır yani… Mesih’in doğumu, kutlamalar ve Noel efsanesiyle birleşmiş… Santa Nikola isimli bir Hristiyan azizinin  hikayesi zamanla Noel Baba adıyla çocuklara hediye getiren bir efsaneye dönüşmüş. Bir Hristiyan azizi olan Noel Babanın bizim kültürümüzde işi ne… 'Kim bir kavme benzerse  o kavme tabi olur’ diyen bir Peygamberin ümmeti olarak bu nisbetimiz kime?

Sahi biz neyi kutluyoruz*

Ne nükteleriyle ünlü Nasrettin Hocayı, ne Hacivatı-Karagözü, ne yeşil sarıklı Allah dostu Mevlana’yı, nede gönüllerin incisi Yunus Emre’yi bilemedik onu bildiğimiz kadar…

Öyle sevdirdiler ki seni bize Tv’lerde dizilerde hep sen vardın…  Anasınıfında bile çocuklarımıza senin resmini yaptırdılar çocuklarımıza… Kırmızı  külahlı, kırmızı elbiseli, beyaz sakallı, birazda tonton  bu kişiyi öyle anlattılar ki bize…

Bacalardan çocuklara hediyeler dağıtan merhamet abidesi…

Gerçi benim çocukluğuma hiç uğramadın… Ya yalandın ya da sanırım her çocuğa eşit davranmıyordun…  Sen kendi bazılarının evlerininin bacalarından çocuklara hediyeler bırakıp mutlu ederken onları burada  ocakları sönüyor çocukların...

Hiç adil değilsin Noel baba hem de hiç…   

Aklım erdi ereli kültür yozlaşması yaşayan sevgili memleketim, sahi biz neyi kutluyoruz*

İslam Coğrafyalarında katliam yapan zihniyetin bayramı bayramımız mı oldu… Haçlı ittifakının eseri olan terör örgütünün ülkeme verdiği tahribatımı kutluyoruz?

Her gün gelen şehit haberleri bir nebze olsun engel olmuyor mu Noel’imize?

Biz onlara benzemekle onların kültürünü benimsemekle Anadolu’yu bize yurt yapan Alparslan’ı Ertuğrul’u ve Haçlılarla sürekli mücadele eden ecdadımızı incitmiş hatta onlara ihanet etmiş olmuyor muyuz?

Şairin dediği gibi;

Hilali toprağa gömüp başına haç takan  Memleketim Ah Memleketim

Yıllarca özgürlük safsatasıyla uyutulan sömürülen İnsanım, fakirliğe ve ölüme mahkum edile Müslümanlarım…

Şöyle tarihe bir baktığımızda nereden nereye demeden duramıyor insan… Nice destanlar, kahramanlar, Endülüsler,  Tarık Bin Ziyat’lar, Fatihler, Ertuğrul’lar, Halit Bin Velitler…  

Ne diyelim koca bir medeniyeti, şanlı bir tarihi bu hale getiren zihniyet utansın…  

Üstadın dediği gibi;

Eski çınar şimdi Noel ağacı

Dağlarda iğreti yaprak utansın

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kezban Eymir Arşivi

Kutlu Doğum yürekte başlar

15 Nisan 2016 Cuma 06:45

Kadın deyince

01 Nisan 2016 Cuma 06:01

ENSAR OLMAK

05 Şubat 2016 Cuma 06:00

DAĞ LALESİ

29 Ocak 2016 Cuma 06:15

ÖLÜMSÜZ OLMAK BEDEL İSTER

25 Aralık 2015 Cuma 06:01

Yumruğum kadar yüreğim

18 Aralık 2015 Cuma 06:01

Konya’dan Esintiler

11 Aralık 2015 Cuma 06:01

Ölümüne Gülmek (3)

27 Kasım 2015 Cuma 06:08

Ölümüne Gülmek (2)

20 Kasım 2015 Cuma 06:11

Ölümüne Gülmek

06 Kasım 2015 Cuma 07:02