Ülkenin 2. Büyük partisi. Ana muhalefet partisi. CHP. İçinden geçilen süreçte ülkenin kaderi çiziliyor. Belki de geleceği şekilleniyor.  Şimdilerde siyaset güney doğuda dönüyor. Çözüm süreci/barış süreci/ açılım, adına ne darsanez deyin ülkenin en önemli ve popüler konusu bu.

         İster olumlu bakalım, ister olumsuz, konu cidden önemli.

         Bölgede ise Ak Parti ve BDP’den başka kimseler yok. Orada CHP’nin oyu yüzde bir, bilemedin yüzde iki. Genel başkanı ve birçok önemli kurmayı kürt kökenli olmasına rağmen durum bu.

         Siyaseten de az önemli bir bölge değil. Çünkü ülkedeki oy potansiyelinin beşte birine karşılık geliyor.   

         Doğru veya eğri,  samimi ya da değil, ortadaki soruna çözüm üretmeye çalışılıyor. Bir süreç işletiliyor. Bu sürecin sonu nereye varacak şimdiden kestirmek zor. Nereye varırsa varsın, sonuç Türkiye’nin ve hatta bölgenin kaderini belirleyecek kadar önemli olacak. Yani iyi ihtimal de çok önemli netice doğuracak, kötü ihtimal de çok önemli netice doğuracak.

Ana muhalefet partisi CHP'nin ise süreçle alakalı ne bir eleştirisi, ne bir çözüm önerisi var, ne de bir olumlu yaklaşımı var. Tamamen konu dışılar. Bildiğin saklambaç oynuyorlar. Yoklar resmen.

Zannedersiniz ki olaylar Japonya’da geçiyor. Çıkın ortaya da olumlu- olumsuz bir şey söyleyin. Nasıl ana muhalefetliktir bu. Böyle mi denetliyorsunuz siz iktidarı.  

Mesela MHP kendisinden beklendiği şekilde en sert muhalefetini yapıyor ve seçmenlerinin beklentilerine cevap vermeye çalışıyor. Belki de kimi samimi endişelerini dile getiriyor. BDP ise MHP’nin zıt versiyonu olarak üzerine düşeni yapmaya çalışıyor.

Peki ya CHP?

Yahu hiç olmazsa; R.Tayyip Erdoğan, Mesut Barzani el ele verdiler ülkeyi bölüyorlar diye beyanat verin. O da bir şeydir. Doğru ya da yanlış fark etmez artık bu noktada. Bir şey yapın ana muhalefet olarak.

Hiç olmazsa aynı evlerde kızlı–erkekli kalan seçmenlerinizin beklentilerini karşılayın. Bir çıkış yapın. Satıyor deyin, bölüyor deyin, hain deyin. Bir şey deyin.

Cemaat ve dershane polemiğine destursuz dalmakta gösterdiğiniz cesareti bu konu da gösterin. Cemaatten oy kapabilir miyiz hevesiyle (ki boş bir hevestir) dershaneleri arkalayarak hükümeti eleştiriyorsunuz. Tamam, hepsini anlayabiliriz. Tamam da ülkenin en önemli meselesi hakkında neden sus pus olduğunuzu bir türlü anlamıyoruz.

Yanlış deyin, doğru deyin. Her halükarda yüzde elli tutturma şansınız var. Ancak hiç topa girmeden maçı alma şansınız sıfırdır. Topa girmezseniz top sizin kaleye girer. Garanti. Onu da söylemiş olalım. 

Bu serzenişlerimi çok çok önemli konularda hükümetin, ciddi bir muhalefet süreciyle karşılaşmadan, denetlenmeden yol almansın sakıncalarına inanarak dile getiriyorum. Çok samimiyim.