Dağıtmayın Dağılırsınız
Rabbim! dedi. İşlerimin dağınıklığından ve rüzgarın getirdiği şeylerin şerrinden sana sığınırım.
Ne kadar manidar bir dua öyle değil mi? Pek çok insan işlerinin aksak gitmesinden şikayet eder. Birikmiş yığınla yapılacak işlerden, düzenlenecek evraklardan,temizlenecek eşyalardan ha bire yakınır. Nereden başlayacağını bilmediği için sürekli erteleme ihtiyacı duyar. Ertelenen işler de kalbe ve ruha sıkıntı verir. Kısır döngü halinde huzursuzluk sürer gider.
Günümüz medyasında, dilde iletişimde, giyimde pek çok farklı alanda ne yazık ki dağınıklık moda haline geldi. "Dağınık sevenlere", "Kirlenmek güzeldir"... gibi sloganlarla dağınıklık ve pasaklılık reklam ediliyor.
Aile Danışmanı Saliha Erdim hanımefendi der ki: "Dağıtmayın, dağılırsınız. Dağınıklık yalnızca görünen yerlerin dağınıklığı değil bir de dolap,çekmece,sandık,çanta gibi içinin nasıl olduğunun sadece sahibinin bildiği, yerlerin ve eşyaların dağınıklığı ya da düzensizliği söz konusudur ki asıl dağınıklık budur. Çünkü bunu kimse bilmese de sahibi bildiği için zihin bundan etkilenir."
Güzel dinimiz İslam pek çok konuda yol gösterici olduğu gibi bu konuda da Allah Rasulünün hadisleri vardır: "Elbiselerinizi çıkardığınızda onları güzelce katlayın. Çünkü şeytan katlanmış olarak bulduğu bir elbiseyi giymez,fakat katlanmamış dağınık halde bulduğu elbiseyi giyer. (el Mucmaul Evsat)
“Bir kimse Allah yolunda uzun seferler yapar. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış vaziyette ellerini gökyüzüne açarak: Yâ Rabbi! Yâ Rabbi! diye dua eder. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!” (Müslim)
Gece yatarken su kaplarının ağzını ört,yemek kaplarının ağzını ört.Eğer kapayacak bir şey yoksa besmele çekerek bir çubuğu üstüne koy. (Müslim)
Gece kapları kapayın, boş kapları da kapayın veya ters çevirin.( Buhari) Bu durumun hikmetini ise kıymetli bir hocam, günün belirli vakitlerinde (özellikle gece)veba hastalığı yeryüzüne iner bundan sakınmak için Allah Rasulünün tavsiyesidir diye açıklamıştı.
Sizden öyleleri var ki sema haberleriyle ilgilenir. Hâlbuki tırnaklarını (yırtıcı) kuş tırnağı gibi uzatmıştır da diplerinde cünüplük, kir-pas ve pislik yuva tutmuştur.” (Ahmed, V, 427)
“Mü’min bal arısına benzer. Arı; daima temiz olan şeyleri yer, temiz olan şeyler ortaya koyar, temiz yerlere konar ve nâzik davrandığı için konduğu yere zarar vermez, orayı kırıp bozmaz. Düştüğünde ise kırılmaz, bozulmaz.” (Beyhaki, Süyûti)
Dağınıklık insanların bize karşı olan davranışlarını da etkiler. Şu bir gerçek ki, İnsanlar bize,bizim kendimize davrandığımız gibi davranırlar. Saliha Erdim der ki: "Evin yada bulunulan ortamın dağınıklığını giderdiğimizde mekanın enerjisi serbest kalır. Aynı durum bedenimiz için de geçerlidir. Dağınık tipler genellikle yeterince egzersiz yapmazlar, sıklıkla bağırsakları çalışmaz, ciltleri donuk bakışları sönüktür. Daha az dağınıklığı olanların genellikle yaşantıları daha aktif, ciltleri daha parlak bakışları ışıltılıdır."
Yaşadığımız yerin ister evimiz ister iş yerimiz olsun ruhumuz üzerinde ciddi bir etkileme gücü vardır. Ağır sigara kokan bir arabaya binmek mi yoksa ferah bir çiçek kokusu olan arabaya binmek mi bizi daha huzurlu kılar düşününce insan doğruya ulaşır. Mekanın düzenli, tertipli olması düzgün bir psikoloji ve aktif enerjiyi getirdiği için kişinin zihinsel dağınıklığı bu sayede en aza inmiş olur.
Dağıtmadığımız ve dağılmadığımız düzenli bir hayat duasıyla.
