Ey kardeş!

Ömür, sınırı belli olmayan ve nerede ve nasıl biteceğini bilemediğin hazinendir. Göz açıp kapayıncaya kadarki mühletindir. Ömür, rızaya talip yaşayabildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Sağlık, başına en güzel taçtır. Kıymetinin bilinmesi için hastalığa muhtaçtır. Bedenine gelmeden illet, kıymetini bilebildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Makam, seni sınamanın en güzel yoludur. Şayet makam sahibi isen, yürüdüğün yollar tuzaklarla doludur. O makam ki, kadim dostunu görmezden gelmediğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Evlat, dünya neşesidir ama unutturmamalıdır ukbâyı sana. Evladın başarısı, babanın başarısızlığını gölgede bırakır derler ya! Sen göçüp gittiğinde adını hayırla yâdettiği ve yâdettirdiği kadar senindir.

Ey kardeş!

Anne, merhamet güneşine eştir. Ayaklarının altı cennetlerden bir köşktür. Hakkını ödedim demek ne de boş bir iştir. Anne, sağlığında gönlünü alabildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Baba, karşılıksızlığın timsâlidir. Evladü-ıyal kaygısı hal-i pür melâlidir. Alnındaki çizgiler, ömür terâzisinde sıklettir. O baba ki, yüklerini hafifletebildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Para, yokluğunda sorun olur; bolluğunda da sorundur. İbâdet, helâl rızık mücadelesinden ibaret ise, para, helâlinden kazanabildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Zaman, paha biçilmez cevherdir. Şayet akıp gittiyse elinden, yeniden ele geçmez güherdir. Zaman, geçip gidene keşke demediğin kadar senindir.

Ey kardeş!

İman, ruhuna libastır çehrene nur veren. Varsa içinde kalptir, her zorluğa göğüs geren. İman, yüreğinin pasını silebildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

İbâdet, kulluğunun en güzel süsüdür. Ezel ve ebette Müslümanın örtüsüdür. En güzel zamanlar gençlik zamanlarındır ve gençliğinde edâ edebildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Adâlet, nasibine saâdeti gizleyendir. Dalkavuklar ki, seni boş kaşıkla besleyendir. Bana lazım olmaz deme sakın! Adâlet, âdil olabildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Merhamet, kollarına ne de güzel yakışır. Körpe canlar ki, bu kollara akışır. Merhamet, kalbine süstür ve çocukların başını okşayabildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Dost, yola çıktığın yol arkadaşındır. Açlık zamanlarında ekmeğindir, aşındır. Dost, yolda bulduklarına değişmediğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Sevgi, yumak yumak sarılır Allah için sevende. Sevginin yeri gitmez her yerde ve her demde. Sevgi, seni yüceltendir ve karşılıksız verebildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Vatan, emânet edenlerin kanlarının ay ve yıldıza zemin olan simgesiyle varlık kazanır. Bu varlığın bedeli kandır ve candır. Toprak parçasını vatan yapan, bu toprağın insanıdır. Bu vatan, insanına sahip çıkabildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Görev, rızık kapınsa eğer, bağlanmalısın! Bu uğurda her zorluğa katlanmalısın. Bu kapı kapanırsa bir gün, bilmelisin ki, hikmetiyle bir kapıyı kapatan Mevla, rahmetiyle başka bir kapıyı açar. Görev, bu hikmete râm olabildiğin kadar senindir.

Ey kardeş!

Duâ, istemenin insanı yücelttiği tek makamdır. Duâ, Allah’ın insana kıymet verdiği ahkâmdır. Duâ, avuçlarının içine söz ile yazdığını ıslak imza (gözyaşı) ile imzalayabildiğin kadar senindir.

Duânızı eksik etmeyin efendim.