Yaklaşık bir ay önce “Güney Türkistan, Doğu Türkistan Olmasın” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıda, şuan Güney Türkistan’da neler yaşandığını, ABD destekli Afgan devletinin Türkler aleyhine olan projelerinden bahsetmiştim. Afgan devletinin şimdiki hedefinin Güney Türkistan’da nüfusun %90’dan fazlasının Türk olduğu Faryab şehri olduğunu anlatmıştım. Afgan devleti için bu şehirdeki Türk gücünü kırmak çok önemli. Zira, şehir, stratejik bir mevkide bulunuyor. Yıllardır şehirde kendi otoritesini oluşturamayan Afgan devleti, terör örgütlerinden yararlanmak istiyor. Bu iş için de Taliban örgütü bulunmaz taşerondur. Zaten, bu, Afgan devletinin daha önceden beri uyguladığı bir stratejidir. Yani, Güney Türkistan’daki Türkleri sindirmek ve asimilasyona uğratmak için kendisi girebildiği yerlere kendisi, gücü yetmeyen yerlere de taşeron terör örgütleri kullanıyor. Faryab’da da öyle oldu.

Faryab şehrini eskiden beri gözüne kestiren Afgan devleti, Taliban terör örgütünü kullandı. Fakat, bölgedeki Türk komutan ve gönüllüleri, Taliban’a Faryab’ı dar ettiler. Türk gönüllüler karşısında Taliban’ın aciz kaldığını gören Afgan rejimi, bu sefer daha kirli bir oyunu sergileyerek, Taliban’a karşı savaşan Türk komutanları tutuklatıp, birliklerini dağıttı. Sebep olarak da oradaki halkı, devletin koruyacağını vaat ediyordu. Ancak, Taliban’a karşı savaşan Türk komutanlar tutuklandıktan birkaç gün sonra Faryab’ın birçok bölgesi, Taliban terör örgütü tarafından işgal edildi. Buna rağmen Taliban, Faryab’ı tamamen kontrol altına alamadı.

Faryab’da terör kartı başarısız olan Afgan devleti, bu sefer de anayasaya aykırı hareket ederek, nüfusunun neredeyse tamamına yakın olan Türk olan Faryab şehrine, bölgeyi hiç bilmeyen Peştun bir vali atadı. Fakat Faryab ve Güney Türkistan’ın diğer bölgelerinde, Afgan devletine karşı protestolar başladı. Nihayet, günler sonra Afgan rejimi, Peştun valiyi geri çağırmak zorunda kaldı.

Ancak, anlaşılan Türk milletinin haklı direnişi, ırkçı Afgan devletini nasıl sinirlendirmişse, yeniden terör örgütü Taliban’ın eliyle Türklerden intikam almaya başladı. Önceden, halkı, Afganistan ordusunun koruyacağını vaat ederek, Taliban’a karşı savaşan Türk komutanları tutuklayıp, gönüllü birliklerini dağıtan Afgan devleti, sözünde durmadı. Afgan rejimi, 2-3 gündür Güney Türkistan’ın Faryab, Saripul, Cüzcan eyaletlerinde durduk yere “taktiksel geri çekilme” adı altında orduyu geri çektiler. Daha beteri, bazı bölgelerde ordu geri çekilirken silahlarını, toplarını hatta tanklarını bile Taliban’a bıraktılar. Tek kurşun bile atmadan ordunun geri çekilmesinin ne demek olduğunu, yakın tarihimizden biliyoruz.

Peki, Afgan ordusunun silahlarıyla donan Taliban ne mi yaptı? Resmen katliam. Faryap, Saripul ve Cüzcan’da bazı ilçelerin Taliban kontrolüne geçmesiyle ilgili haberler geliyor. Onlarca şehit ve yüzlerce esir var. Türk milleti, Güney Türkistan’da resmen varoluş mücadelesi veriyor. Bunlar daha bize yansıyanlar. Bölgedeki iletişim hatları Taliban tarafından tahrip edildiği için haberler maalesef çok kısıtlı.

Önceki yazımda da belirtmiştim, bize düşen vazife, Güney Türkistan’ı yalnız başına bırakmamak ve elimizden geldiği kadar onlara destek olmaktır. Doğu Türkistan’ı kaybettik, bari Güney Türkistan’a sahip çıkalım.