Kelâm ehli insanlar üzerine söz söylemeye devam edeceğimizi söylemiştik.

Bu satırlar o sözümüzün gereğidir.

Belâgat sahibi insanların en göze çarpan özellikleri, kitlelere yön verebilmeleridir. Bunun bir diğer adı da liderliktir.

Kelimelerin vurgulu ve doğru telaffuzu, sürekli yapılan tekrarlarla mümkündür ve hatip kendini tekrar ile yetiştirir.

Samimiyet hatibin en sâdık yol arkadaşıdır. Doğallık, samimi olmakla mümkündür ve yapmacık olan bir tavır, konuşmanın bir yerinde hatibi ele verebilir.

Belâgat sahibi insanlar, uzun mesâfe koşucularıdır ve samimiyetsizlik, bu mesâfelere dayanamaz.

Söz söyleme sanatı, tam olarak belirlenmiş kurallar bütünü içinde icra edilmese de, iknâyı amaçlayan bir hitâbetin taşıması gereken temel özellikler bulunmaktadır.

Konuşulana kıymet verilmesi için, hedef kitlenin nelere kıymet verdiğinin bilinmesi gerekir.

Üretim hatası olup da, telâfisi mümkün olmayan ürünlerden biridir söz. Bu yüzden, onu üretirken, en azami gayret gösterilmeli ve güzel bir şeyler duymak isteyen insanlar hayal kırıklığına uğratılmamalıdır.

Bir topluluk önünde kişiyi rahatlatacak en önemli unsur, kişinin kendine olan güven duygusudur. Bu güven, nefesine hâkimiyeti de beraberinde getirecektir.

Nefes, sese ton ve kuvvet veren yegâne kaynaktır.

Hatibin nefesi, altın ile doldurduğu kesesidir. Hitâbet, bu altınlar sayesinde alıcı bulur ve gâyesi olan iknâya ulaşır.

İknâyı amaç edinmiş hitâbette ima yollu anlatımdan ziyâde, daha açık olmak önem taşır. “Ben, şunu yaparsınız diye, şöyle söylemiştim” şeklinde bir savunma, hatibi kurtarmaz.

İğneleme, hitâbete renk katabilir ama istenen hareketin sergilenmesi hususunda boşluk doğurabilir.

Jest ve mimiklerin kontrolü, iletişim ve hitâbet açısından küçümsenmemelidir.

Dale Carnegıe, “Şahsiyet sahibi insanların sözü dinlenir. Enerjide çekicilik vardır. Yabani kazlar nasıl buğday tarlasına üşüşürse, halk da enerjili hatibin etrafında toplanır. Temiz ve câzip bir şekilde giyininiz. Pejmürde bir hatip, kendisine karşı gösterdiği saygıdan daha fazlasını başkasından bekleyemez. Gülümseyiniz. Dinleyicilerinizle karşılaşmaktan memnun olduğunuzu gösteren bir tavırla hareket ediniz. Işığın yüzünüzü aydınlatmasına ve bütün yüzünüzün görünmesine önem veriniz.” demektedir. Haksız olduğunu söylemek, haksızlık ve hadsizlik olur.

Söz söyleme üzerine sözün biteceği yok ama bitirelim.

Yazımızı temize çekme vaktidir.

Güllerin Efendisi

Gül gülün elinde güler,

Güllerin Efendisi hep ümmetini diler.

Gül de sevdâlıdır Efendisine,

Bu sevdâyı anlatmaya yetmez bütün güller.

Dünya O’nun yüzü suyu hürmetine yaratıldı ve ne nasipli insanlarız ki, biz de O’nun ümmetine mensubuz.

Peygamberimizin dünyayı şereflendirdiği zamanların seneyi-devriyesini yaşıyoruz şu günlerde ve talebimizdir şefaat.

O en güzel hatip idi ve en güzel hitâba O sahipti. Elhamdülillah ki, bizler de iknâ olmuş nasiplileriz.

Böyle iknâya can kurban…

Rabbim, Peygamberimizin şefaatinden bizleri mahrum etmesin. Âmin.

Duânızı eksik etmeyin efendim.