Konyaspor’da son maçlarda yapılan bireysel hatalar takımın direncini düşürüyor. Bireysel özellikleriyle değil takım oyunuyla ön plana çıkan yeşil beyazlılarda bireysel hatalar adeta takıma domino taşları etkisi uyguluyor. Medipol Başakşehir maçında yenilen ilk golden önce doğru oynayan ne yaptığını bilen bir takım vardı sahada… Ancak durum 1-0 olunca takım yenilgiyi 90 dakika bitmeden kabullendi. Diğer oyuncuları ateşleyen bir futbolcu yoktu mesela, Aykut hoca da saha kenarından daha çok yedek kulübesinde maçı takip etti. Beraberlik sağlansaydı eğer, durum çok daha farklı olabilirdi. Bajic’in tecrübesizliği, Amir’in şansızlığı belki de Konyaspor’un galip geleceği maçtan mağlup ayrılmasına sebep oldu. Aynı takım daha önce Medipol Başakşehir’e 5-0 da kaybetti. O maçta bile böylesine kabullenmişlik, isteksizlik yoktu.

Başakşehir’e karşı kaybetmek ayıp değil, zaten doğru işler yaptıkları puan tablosunda da ortaya çıkıyor. Taraftarlar da maçın son dakikalarında yenilgiye değil; kabullenmişliğe ve isteksizliğe tepki gösterdi. O tepkiler biraz ağır oldu ama camianın üzerindeki ölü toprağı atması için gerekliydi. Hele ki yağmur çamur demeden, soğuk sıcak ayrımı yapmadan stadyuma gelen ve takıma olan desteğini kesmeyen taraftarların, galibiyete sevinmesi kadar mağlubiyete de tepki göstermeleri en doğal hakları…  Çünkü futbolcuların kafasında maçın 90 dakika olduğu ve her an skorun lehlerine değişebileceği düşüncesi yoktu. Yani performans olarak maça iyi hazırlanmış olabilirler ancak psikolojik olarak karşılaşmaya hazır olmadıklarını söyleyebiliriz.

Karşılaşmadan önce Mehmet Uslu’nun taraftarlar tarafından alkışlanması takdire şayan bir durumdu. Uslu’nun daha iyi olabileceğini düşünen taraftarlar, desteklerini gösterdi. Mehmet Uslu da elinden gelen performansın en iyisini göstermeye çalıştı. Zaten diğer oyunculara bakıldığında Konyaspor’un en çok mücadele eden ismiydi. Ali Turan’ın son haftalarda çok hata yaptığı görülüyor. Özellikle pozisyon hataları yapması ve adam paylaşımında kendi adamını kaçırması Konyaspor’un canını yakıyor. Ali Turan’a değil belki de Selim’e daha çok kızmak gerekir, Aykut hocanın gözüne girmeyi bir türlü başaramadığı için… İlk 11’de başlayabilme güvenini hocaya gösteremediği için…

Bir parantez de Alban Meha’ya açmak gerekiyor. Sakatlıktan çıktı, sahalara döner dönmez eski performansını istemek doğru olmaz. Ancak, Meha oynadığı son karşılaşmalarda “Sezon sonu futbolu bırakacakmış” gibi bir görüntü veriyor. Nerede o geçtiğimiz sezon sorumluluk alan ve attığı ara paslarla, uzaktan şutlarıyla takımının kazanmasına katkı sağlayan Sniper? Sanırım aklı hala Suudi Arabistan’da kalmış…

Oyuncuların bireysel hatalarını ortaya çıkarmak, mağlubiyeti yalnızca birkaç oyuncuya yıkmak doğru olmaz. Genele bakıldığında takımın tamamı kötüydü. Bazı maçlarda birkaç futbolcunun performansının düşük olması kabul edilebilir. Ama sahaya çıkan 11’in performansının daha kötüye gitmesi kabul edilemez. Bir maçta 11 oyuncu da kötü olamaz. Kesinlikle altında başka sebepler vardır. Ya psikolojik olarak ya da yönetimsel olarak…

Gelelim Aykut Kocaman’ın Konyaspor’daki geleceğine…

Aykut Hoca bana kalırsa gelecekteki kariyer planında Konyaspor yok! Yönetimin yaptığı açıklama hocanın bu isteksizliğine daha fazla isteksizlik kattı. Medipol Başakşehir maçının ardından yapılan basın toplantısında Aykut Kocaman’a yöneltilen sorular, son haftalardaki gündemle ilgiliydi. Gidecek mi, kalacak mı, Fenerbahçe ile anlaştı mı?

Bu sorulara Aykut Kocaman, her zamankinden daha farklı bir cevap verdi. “Anlaşma yok şu an…”

Bu cevap aslında Aykut Kocaman’ın Konyaspor’daki geleceğini şekillendiriyor. “Şu an” kelimesi teklifin olabileceği ve Aykut hocanın Fenerbahçe ile görüşebileceği ihtimalini artırıyor. Sözleşmesi devam eden bir hocanın da zaten “Sezon sonu Fenerbahçe’ye gideceğim” denmesi beklenemez. Ancak aklının bir köşesinde gitme ihtimali oldukça, Konyaspor’daki görevine tam olarak odaklanmadığı aşikar… Bu söylentilerin en çok da futbolculara etki ettiğini düşünüyorum. Aykut hocanın Konyaspor hakkındaki geleceği netleşmedikçe, takımda psikolojik olarak yıpranmanın ve maçlara motive olamamanın devam edeceğini söyleyebiliriz…