Geçtiğimiz hafta tamamlanan Konya kitap günleri hem organizasyon, hem de katılımcılar açısından oldukça başarılı geçti. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığını hep eleştirecek değiliz, gerektiğinde yiğidin hakkını yiğide teslim etmesini de biliriz. Kitap günlerini organize eden ekipte yer alan herkesi kutluyorum.

Konya’da yaklaşık iki aradan sonra bir kitap fuarı yapıldı. 2015 yılındaki planlanan ama yapılmayan kitap fuarıyla ilgili yazımız arşivdeki yerinde dururken bu fuarla mutlu olduk. Fuarın ardından büyükşehir belediyesinden yapılan açıklamaya göre kitap günlerinde yaklaşık 200 bin ziyaretçiye ulaşılmış. Bu rakam kesinlikle küçümsenmeyecek bir tablodur. Demek ki insanlar kitaba ilgi göstermiyor, kitap okumuyor, vb. ezberler boşmuş. Tam tersi Konya böyle bir organizasyona açmış. Umarım bu sene ulaşılan rakam, organizasyonun sorunsuz bir şekilde yapılması yetkililerin şevkini daha da artırır. Bu kitap günleri şehrimiz için klasikleşmiş bir organizasyon haline gelir.

Şehrimizdeki sadece öğrenci potansiyelini düşündüğümüzde bile senede bu tarz birkaç kitap fuarı rahatlıkla ilgi görebilir. Bir de fuar Mevlana Kültür Merkezi gibi ulaşım anlamında rahat bir noktada yapılınca doğal olarak katılımda arttı. Kitap fuarları okurla yazar arasında bir köprü oluştururken aynı zamanda insanların istedikleri kitaplara daha makul ücretlerle ulaşması sağlar. Yani her türlü kazan-kazan ilişkisi var. Özellikle fuar alanında gördüğümüz ilkokul öğrencilerinin büyük bir dikkat ve neşe içinde gezmeleri ileride iyi bir okuyucu olmalarına vesile olabilir.

Serde gazetecilik var fuarla ilgili olumlu izlenimlerimizden sonra gözümüze takılan bazı olumsuz şeyleri de yazmasak olmaz. Kitap günlerinde ilk dikkatimi çeken şey yayınevlerinin stantlarının çok büyük olmaması oldu. Türkiye çapında ünlü yayınevleri olmasına rağmen ürün çeşitliliği açısından bazı stantlarda sıkıntı vardı. İnsanlar istedikleri kitaplara çok rahat ulaşamadılar. Düzenlenen imza günlerine çok sayıda yazar katılmasına rağmen yazarların bir kısmı genç okuyucu tarafından pek değer görmedi. Bu tarz organizasyonlarda çok değerli edebiyatçıların yanı sıra gençleri motive edebilecek genç, popüler yazarlara da ulaşılmalı. Bu kaynaşma sayesinde gençler okuma konusunda önemli mesafeler kat edebilirler.

İki hafta süren kitap fuarı sırasında şehrin havası değişti. Normal zamanda kitap okumayan insanlar bile sırf meraklarından fuarı ziyaret edip, kendilerine, arkadaşlarına kitap aldılar. Fuarda benim favori yayınevim ise Profil Kitap oldu. İsmail Kılıçarslan ve Tarık Tufan’ın yeni kitaplarını alma imkânım oldu.

***

Malum yarın referandum var. Ülkemizin geleceği için kritik bir gün olacak. Referandumda evet veya hayır neye oy verecekseniz verin ama mutlaka vatandaşlık görevinizi yerine getirin.  Kimsenin kafanızı bulandırmasına izin vermeyin. Referandumda oylanacak maddeler gayet şeffaf bir şekilde belli. Okuyun öyle karar verin. Bence oy vermeyen, sandığa gitmeyen bir kişinin olumlu ya da olumsuz siyasileri eleştirmeye hakkı yoktur. İlk önce lütfedip oyunuzu kullanın ondan sonra siyasileri eleştirebilirsiniz. İnşallah referandumda ülkemizin geleceği, istikrarı ve olumlu yönde olan ivmenin daha da güçlenmesi için bir karar çıkar.