Kumara karşıyız! Yasal olmayanına?
Türkiye’de son dönem de yolsuzlukla mücadele farklı bir boyuta taşındı, hız kazandı. Kara para aklayan şirketlere el konuluyor, belediyeler didik didik denetleniyor vb. Şimdi ise sıra futbola geldi. Hakemler üzerinden bir bahis soruşturması başlatıldı. Sırada futbolcu ve yöneticiler var. İşin suyunun çıkarılmasına izin verilmeden, sadece alt liglerdeki takım, futbolcu ve yöneticilere dokunarak soruşturulmanın kapatılmasının önüne geçilmeli. Futbol federasyonu kâğıt üzerinde özerk bir kuruluş lakin milyonlarca doların döndüğü, milyonlarca kişinin takip ettiği bir organizasyon üç, beş yöneticinin keyfi yönetimine bırakılamaz. Spor Bakanlığı üzerinden devletin futbolun organizasyon kısmına daha fazla dahil olması gerekiyor.
Sporun, özellikle futbolun kumara dönüştürülmesi 2000’li yılların başında oldu. Öncesinde spor toto vb. şeyler daha amatör düzeydeydi. Devlet eliyle iddia adıyla başlatılan, daha sonra özelleştirilen, dijitalleşme ile de alternatifleri artan kumar çeşitleriyle bugüne geldik. Kumarın adını da bahis koyunca bir anda iş yumuşadı. Devlet yetkililerimiz ısrarla bahis kelimesini kullanmaya devam ediyor. Geldiğimiz nokta da ise gerek hükümet, gerekse de devletin konuyla ilgili yetkili organlarında kumar bağımlılığı ile mücadele için kararlı bir tavır yok. Çok konuşuyorlar, sloganvari sözlerle ilgi çekmeye çalışıyorlar ama gerçek anlamda bir mücadeleye niyetleri yok.
Hükümet ve devlet yetkilileri soruna düzgün bir bakış açısıyla yaklaşmıyor. Kumara karşı değiller, yasadışı kumara karşılar. Sayılar havada uçuşuyor ama sözde ülkemizde her yıl yasadışı kumara 60 milyar doların gittiği söyleniyor. Bu 60 milyar dolarlık kumar yasal yollardan oynansa, bunun ortalama 10 milyar doları vergi olarak alınsa özellikle ekonomi yönetimimizin işine gelir(!) Çünkü ekonomi yönetim programının inandırıcılığı kalmadı. Sadece faiz oranlarıyla oynayıp ekonominin yönetilemeyeceğini nedense bir türlü fark edemiyorlar. Bakan Şimşek, son aylarda enflasyonun peş peşe yüksek çıkmasına rağmen programdan taviz vermeden yönetime devam edeceklerini söylüyor. Sizin anlayacağınız hayal âleminde yaşamaya devam ediyorlar.
Kumarla mücadele kamu spotlarıyla, Yeşilay üzerinden falan yapılacak bir şey değildir. İlk önce insanın kumara ulaşması zorlaştırılmalı. Fakat bunun için de zihniyet değişimi şart. Yasal sanal kumarın her türlü önü açıldı. Oldu olacak fiziki kumarhaneler de açılsın tam olsun. Geçenlerde bizim mahallenin kahvehanesinde gece kumar oynandığı tespit edilmiş. Bir ay kapatma ve para cezası verdiler. Kumar oynayan kişiler biraz teknolojiden anlayıp sanal kumar oynasalar kimse karışmayacak, üste vergi de verdiklerinden hükümetin işine de gelmiş olacaktı. İnsanlara maaşlarının üç, beş katı limitli kredi kartları veriliyor. Kredi kartının limiti ölçüsünde resmi yollardan oturduğun yerden kumar oynamak serbest. Ondan sonra gelsin icra takipleri, intihar haberleri.
Devletin görevi vatandaşın, huzur, güven ve sağlığını korumaktır. Yeri geldiğinde bunu vatandaşa rağmen de yapmalı. Sorumsuz koca macera peşinde kumar da batıyor, ceremesini ailesi çekiyor. Kısa bir Google taramasıyla yüzlerce benzer habere ulaşabilirsiniz. Devlet madem yasal kumara karşı değil, buna bir çekidüzen versin. Örneğin bir kişi aylık gelirinin en fazla yüzde 10’u kadar kumar oynayabilsin. Yasal sanal kumar sitelerine bir çatı limit getirilir, örneğin asgari ücretle çalışan bir kişi bütün sitelerde en fazla 2000 liralık sermaye ile kumar oynayabilir. İstenirse bu tarz bir önlem çok rahat alınabilir. Otomobil ve evlerle alâkalı herkes kafasına göre ilan veremesin diye sarı siteye ne kriterler getirildi. Benzeri çok rahat kumar siteleri için de yapılabilir. Tabii ki önce istemek gerek. Bu konuda hükümetten kararlı bir mücadele göremiyoruz. Sanal kumar biraz zorlaştırılsa, bayiler üzerinden fiziki kuponlu oynamalara da nakit zorunluluğu getirilse epey bir aşama kaydedilir. Fakat nedense vatandaşın borç batağında kalması, sürekli bankalarla uğraşması hükümetin pek umurunda olmuyor. İş sadece bireysel olsa, bizde ne halleri varsa görsün diyeceğiz. Lakin aileler, çoluk çocuk perişan oluyor. İşte buna bir çözüm şart.
Futbola hem ekonomik hem de sosyolojik açıdan ne kadar önem verildiğinden uzun uzun bahsetmeye gerek yok. Eğer burada bir soruşturma başlatıldıysa iş bütün yönleriyle sonuna kadar götürülmeli. İnsanlar ekonomi başta olmak üzere çeşitli sorunlarla yeterince gerginler. Futbolla biraz kafa dağıtmaya çalışıyorlar. Burada gerçek taraftarlardan bahsediyorum. Futboldan para kazanmak uğruna tuttuğu takımın aleyhine kupon yapanlar aileleri yoksa ne hâlleri varsa görsün… Hükümet ve devletin ilgili organları da kumarın tamamına mı yoksa sadece yasadışı olanına mı karşı olduklarına bir karar verip öyle konuşsunlar. Aksi hâlde ciddiye alınacak gibi görünmüyorlar bizden söylemesi…
