Esra Akyol

Esra Akyol

Koyun can derdinde kasap et derdinde

Koyun can derdinde kasap et derdinde

Milletçe ortak bir mücadele içinde olduğumuz hastalığı yenmeye, normalleşmeye çalıştığımız  şu zor günlerde okullar, sokaklar, camiler boş kaldı. Bu boşluktan faydalanıp provokasyon çıkarmaya çalışan birileri bulduğu fırsatı kaçırmadı. Geçen haftanın en çok konuşulan konusu İzmir'de camilerden ezan sesi yerine siyasi semboller haline gelmiş ' Çav Bella' ve 'Yuh yuh'  şarkılarının çalınmasıydı. Olayın duyulmasının ardından kimin yaptığı araştırılıyor fakat hala bulunamadı.

Hangi görüşte hangi inançta olursa olsun birlik olmamız gereken şu günlerde karanlık eller yine bir ayrımcılık tohumu serpti ülkemizin üzerine. Ülke olarak sağlığımızın derdine düşmüşken  birileri bu boşluktan yararlanıp karışıklık çıkarmaya çalışıyor. Fail daha belli değil ama herkes olayda CHP'nin parmağı olduğu konusunda hem fikir. CHP yaptırmış olsa bile bu konuyu bu kadar çok konuşarak, ciddiye alarak provokasyon çıkarmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyoruz. İzmir'de bir kaç camide ezan yerine müzik çalındı diye dinimiz elden gitmez, ezanlarımız susmaz. Bu kadar panik yapıp ülkede kaos çıksın diye ellerini oğuşturarak bekleyen içimizdeki düşmanları sevindirmeye gerek yok. Bunların yaptığı din düşmanlığından başka bir şey değil.

Din düşmanlığı her çağda karşımıza çıkıyor maalesef. Peygamberimiz ve sahabeler zamanında da az çektirmedi din düşmanları. Ama Onlar hiç yılmadan, pes etmeden İslamı yaymaya devam ettiler. Cahillere hiç aldırmadılar. Bu olay Peyhamberimiz Hz. Muhammed (SAV) zamanında olsaydı acaba nasıl davranırdı?

Öyle ki O'nun  zamanında da buna benzer bir olay yaşanmış. Bir gün Rasûlullah, Ashâbıyla mescidde otururken oraya bir bedevî geldi ve kalkıp mescidin bir köşesine küçük abdestini yapmaya başladı. Ashâb-ı Kirâm öfkeyle bağrışarak adamı engellemek istediler. Fakat Rasûlullah, derhal ashâbına müdahale ederek: "Bırakın adamı, görsün işini!" buyurdu ve oraya bir kova su getirilip dökülmesini emretti. Sonra bedevîyi çağırıp burasının mescid olduğunu, pisletmenin, kirletmenin doğru olmayacağını anlattı. Mescidlerde Allah'ın zikredildiğini, namaz kılındığını, Kur'ân okunduğunu güzel bir lisanla ve tatlılıkla ifade edip adamı ikna etti. Adam yaptığından utanarak oradan uzaklaştı.

Peygamberimizin zamanıyla bizim zamanımız çok farklı. Aynı hoşgörüyü şimdi göstersek bunu yapanlar bırakın diyalogtan anlamayı her zaman yaptıkları gibi değerlerimizi aşağılamaya ve bizimle alay etmeye devam ederler. Çünkü zihniyetleri din ve devlet düşmanlığı üzerine kurulu. sanki kendileri bu ülkede özgürce inançlarını yaşamıyorlarmış gibi bizim dini özgürlüğümüze kastediyorlar. Kendileri her fırsatta özgürlükten, insan haklarından bahsederler ama bizim özgürlüğümüze dil uzatmaktan hakkımızı çiğnemekten de geri durmazlar. Mübarek Ramazan günü camiden ezan yerine şarkı çalmak büyük çoğunluğu müslüman bir milletin değerlerine, dini özgürlüğüne saygısızlık değil de nedir? Bunların özgürlük anlayışı sadece kendi özgürlüklerinden ibaret.

 Aynı şeyi yıllarca türbana da yapmadılar mı? Kendileri her türlü kıyafetle istedikleri yere girdiler ama biz türbanlıyken hiç bir yere giremedik. Niye çünkü kendileri gibi olmayana tahammülleri yok. Üniversite kapılarında ağlayan genç kızları unutmadı bu millet hiç bir zaman da unutamayacak.

Ama şimdi her şey değişti. Artık biz de özgürüz. Türbanımızla her yere girebiliyoruz. Onların tahammül edemediği de bu zaten. Siyasi yoldan hiç bir şey yapamayınca dini duyguları tahrik etmeye çalışıyorlar. Sözümona boş durmuyorlar.

 Bu olayı yapanların niyeti belli. Ramazan ayında milletin dini duygularını suistimal etmek. Halkı galeyana getirip provokasyon oluşturmak. Ama asıl suçlular bu olayın yapılmasına müsaade edenler. Bu merkezi ezan sistemine sızmak bu kadar kolay mı? İzmir Müftülüğü telsizle korsan olarak sisteme girilmiş dedi ama ne kadar inandırıcı bilinmez. Eğer sisteme girmek bu kadar kolaysa isteyen istediği gibi elini kolunu sallaya sallaya girip istediği şarkıyı çalıp istediği şiiri okuyabiliyorsa bir an önce bu sistem yenilenmeli ve daha güvanli bir hale getirilmeli. Yok öyle değil de sistem güvenli fakat birileri buna müsaade ettiyse o zaman sorumlular bir an önce bulunup cezası verilmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esra Akyol Arşivi
SON YAZILAR