Ömer İnal
Ömer İnal Mektup Meselesi…

Mektup Meselesi…

Geçtiğimiz Cuma günü Zaman gazetesi, şehit olan polisin vasiyetnamesi diye güya bir belge yayınladı… Belge dediğimize bakmayın, bilgisayarda yazılmış metnin A4 kâğıda basılmış ve cepte taşındığı imajı veren 4-5 kez katlanmış bir kâğıttan ibaret…

Şehit polis Mehmet Akif Hatunoğlu’nun cebinden çıktığı iddia edilen söz konusu bu vasiyet mektubunu Zaman gazetesinin bağlı olduğu Cihan Haber Ajansı yayınlıyor… Fakat ailenin böyle bir mektuptan haberi olmadığı, şehidin teslim edilen eşyalarının içinde böyle bir mektup bulunmadığı haberi de çok geçmeden bazı medya kuruluşlarında yer aldı…

Şehit polisin mektubu diye medyaya yansıyan bilgiler üzerine valilik bir açıklama yaptı… Söz konusu açıklama şu şekildeydi:

‘’Valilik olarak öncelikle şehitlerimiz ve ailelerine verdiğimiz önem ve değer, ayrıca polis teşkilatımızın halk nazarındaki olumlu imajını korumak amacıyla konu hakkında kapsamlı bir araştırma başlatılmıştır. İlk inceleme sonucunda olay yeri inceleme raporunda, toplanan eşyalar arasında böyle bir belgenin olmadığı görülmüştür. Araştırma sonucunda ortaya çıkan bulgular ile ilgili kamuoyu bilahare bilgilendirilecektir. Ayrıca şehitlerimizin ailelerine henüz şahadet haberleri bile verilemeden isimlerinin bazı medya organlarında yayınlanması da bizleri derinden üzmüştür. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Ailesi ve resmi kurumlar böyle bir olayı teyit etmiyor iken, sırf nefret ettiğiniz cumhurbaşkanını kötülüyor diye bu ‘’vasiyetnameyi’’ bu kadar sahiplenmek ne kadar doğru?

Dinimiz İslam ‘’bilmediğiniz şeylerin peşine düşmeyin’’ derken, neden bu şaibeli bir belgeye bu kadar sarılıyorsunuz?

Söz konusu belge, bilgisayardan yazılmış, oysa o bölgede terör nedeniyle o kadar yoğunluk varken şahsi kanaatim, el yazısı ile yazılmış olması hayatın olağan akışıyla daha izah edilebilir bir durum olarak görünüyor

Diyelim ki bilgisayarda yazıldı neden ismi yok mektup ta ya da imzası?

Resmi işlemleri bilen birinin böyle önemli bir mektuba imzasını atmaması düşünülebilir mi?

Bu mektubu görünce aklıma Ergenekon davaları sırasındaki imzasız ihbar mektupları geldi, bilindiği üzere söz konusu o davaları en çok sahiplenen himmet medyasıydı…

Şehit polisin ailesinin eline geçmeden bu mektubun hükümet ve cumhurbaşkanına aynı şekilde nefret duyan bir cenahtan çıkması bana hayli ilginç geldi…

Rabbim devletimize zeval vermesin,

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi

Doğru Yerde Durmak

13 Mart 2017 Pazartesi 06:00

GENİŞ AÇI

26 Aralık 2016 Pazartesi 09:01

Direniş ve Diriliş

19 Aralık 2016 Pazartesi 09:03

DİRİLİŞ

12 Aralık 2016 Pazartesi 09:18

Batı Tiyatrosu

14 Kasım 2016 Pazartesi 05:01

Prangalar kırılıyor

07 Kasım 2016 Pazartesi 08:55

Tarihi Süreç

17 Ekim 2016 Pazartesi 06:00

Şer Müttefik

10 Ekim 2016 Pazartesi 09:04

Bir başka açıdan….

05 Eylül 2016 Pazartesi 10:02

Yeni Türkiye asıl şimdi başlıyor…

29 Ağustos 2016 Pazartesi 06:02