İsmail Koç

İsmail Koç

Mevleviliği ve semayı doğru anlıyor muyuz?

Mevleviliği ve semayı doğru anlıyor muyuz?

Konya için ise Mevlana bir sembol. Ne Mevlana Konya olmada, ne de Konya Mevlana’sız düşünülemez.

Peki Mevlana’yı doğru anlayabiliyor muyuz?

Şeb-i Arus ile ilgili dergi hazırlarken röportaj yaptığım Postnişin Fahri Özçakıl ve Postnişin ve semazenbaşı görevlerini icra eden Ahmet Sami Küçük bu soruyu daha kuvvetli olarak kendime sormama vesile oldu.

Mevlana’yı doğru anlayabilmeliyiz ki, başkalarına da doğru bir şekilde de anlatabilelim. Bu yazımda da onlardan öğrendiklerimi aktarmaya çalışacağım.

Mevlana Celaleddin Rumi yaşadığı dönemin en büyük âlimi, büyük bir İslam Mutasavvıfı ve dünyada hoşgörünün sembol isimlerinden biri. Hoşgörü denince bugün bile dünyada akla ilk Mevlana Celaleddin Rumi gelir. Düşünceleri yüzyıllar geçmiş olsa bile bugün sadece Müslümanları değil tüm insanlığa hitap ediyor, bundan sonra da etmeye devam edecek.

Peki, Mevlana’nın hoşgörüsünden ne anlıyoruz?

Bize uzun yıllar Mevlana’yı sınırsız özgürlükler getiren bir hümanist, İslam’da yeni bir ekol getiren biri olarak gösterilmeye çalışıldı. Bilinçli bir çabaydı bu.

Çünkü tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla Mevlevilik tarikatına başı bulunanlar ortadan kaybolmuştu. Mevlana’yı, Mevleviliği ve Sema’yı bize çarpıtarak sunmaya çalıştılar. Mevlana’nın hoşgörüsü İslami kurallar çerçevesindedir. Asla sınırsız bir özgürlük yoktur.

En büyük dezenformasyon ise Sema’da yaşandı.

Sema, Mevlevi dervişlerinin dönerek yaptığı bir zikirdi. Ancak sema göze hitap ettiğinden bunu da yozlaştırarak düğünde, dernekte, sağda solda yapılır hale geldi.

Sema Mevlevi Tarikatına ait bir olgudur ve öyle kafasına göre herkes her istediğinde yapamaz.

Üstelik sema bir nafile ibadettir. Yani farz ve sünnet dururken, namaz kılmayan birinin sema yapması ne kadar doğru?

Sema görsel bir şovdan öte bir zikir, bir ibadettir ve bu şekilde muhafaza edilerek devam ettirilmelidir.

Mevlana’yı, Mevleviliği, Sema’yı, Semazenliği doğru anlamalı ve doğru anlatmalıyız. Eğer Mevlana Konya’nın en önemli sembolü, bu şehre mal olmuş biz zatsa, Konyalılar olarak bunu yapmaya mecburuz.

Bu sene Şeb-i Arus törenleri “Birlik Vakti” ana temasını çerçevesinde icra ediliyor. “Biz birleştirmeye geldik, ayırmaya gelmedik” bu seneki Şeb-i Arus törenlerinin sloganı oldu.

15 Temmuz’da tek gecelik bir savaş veren Türkiye, birlik beraberlik içinde ihanet şebekelerine fırsat vermemişti. Tüm dünyanın ülkemiz üzerinde planlar yaptığı, tabiri caizse 7 düvelin üstümüze geldiği bir dönemde 15 Temmuz ve sonrasında yaşaman birlik ve beraberlik ortamını arttırarak devam ettirmeliyiz.

Kısaca “Birlik Vakti”  geldi de geçiyor bile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Koç Arşivi
SON YAZILAR