Dr. Ramazan Tuzla

Dr. Ramazan Tuzla

Milyon dolar Türkiye’min bozuk parasıdır

Milyon dolar Türkiye’min bozuk parasıdır

Hoca Nasreddin, akşam kavurması için hanımına iki kilo et bırakır ve çarşıya gider. Hanımının o gün arkadaşları gelmiştir ve onlara ikramdan geri kalmak istemez.

Hocanın getirdiği eti bir güzel kavurur ve arkadaşlarına ikram eder. Hanım için pek hora geçmiştir bu kavurma ama akşam hoca eve geldiği zaman ne diyeceğini düşünmekten de kendini alamaz.

Hoca çarşıdan eve dönmüştür ve karnı da açtır. Sofra kurulur ve kuru bir pilav sofrada hocayı beklemektedir.

-Hanım, ne oldu bizim ete, unuttun mu yoksa?

-Sorma hocam, eti bizim huysuz kedi yedi.

Hoca, bu durumdan şüphelenir ve kediyi görmek ister. Kedinin durumu, iki kilo eti halletmiş bir kediye benzemez.

Bir anda terazide bulur kendini ve yalnızca iki kilodur kedi.

Hoca, cevap aramakta haklıdır.

-Hanım, gördüğün gibi kedi iki kilo. Bu bizim kedi ise, et nerede, yok bu bizim et ise kedi nerede?

Hoca haklı olarak sorusuna cevap aramıştır. Günümüzde Hoca Nasreddin gibi soru sorup cevap arama hakkı olan ve hakkı yenen birileri var ise o da, milletin seçtiği insanlardır.

Vicdan sahipleri, onlar için şu soruları sormak durumundadır:

Kanaatkârlığı kendine düstur edinmiş bu milletin iki bin dolar bile olmayan milli geliri on bin dolara yolsuzluk sayesinde mi çıktı?

Merkez Bankası’nın rezervi 27 milyar dolardan 130 milyar dolara yolsuzluk sayesinde mi yükseldi?

40 milyar dolarlık ihracat, 150 milyara dolara yolsuzluk sayesinde mi geldi?

IMF deyince artık bir şarkı grubundan bahsediliyor havası, yolsuzluk sayesinde mi esmeye başladı?

Hastanelerde tedavi ücretlerini ödeyemediği için rehin tutulan insanlar yolsuzluk sayesinde mi salıverildiler?

Ev alma hayali bile kuramayan asgari ücretli, yolsuzluk sayesinde mi konut taksiti öder duruma geldi?

Bakıma muhtaç çocuğuna ya da yaşlısına bakan gönül insanlarına asgari ücret düzeyinde ödenen evde bakım ücreti, yolsuzluk sayesinde mi ödenir oldu?

Akdeniz’e boşa akıp giden Göksu, yolsuzluk sayesinde mi yatak değiştirip ovayla hasret gidermeye yöneldi?

Yüzyıllık hayalin gerçekleşmiş adı olan Marmaray, yolsuzluk sayesinde mi deniz altından yol oldu tüm insanlığa?

Medeniyetin göstergesi olan yollar, “bal dök yala” durumuna yolsuzluk sayesinde mi geldi?

Nerede bir mazlum var ise, orada umut çiçeği olan bu devlet, yolsuzluk sayesinde mi kazandı gönülleri?

El pençe divan durulan dönemlerden, dünyanın sesini çıkaramadığı siyoniste “dur bakalım orada” denilen gurur gününe yolsuzluk sayesinde mi gelindi?

Milyon dolarlar bozuk para durumuna geldi bankalarımızda ve bu değer kazanımı yolsuzluk sayesinde mi oldu?

Yerimiz, kazanımları saymaya yetmez.

Sorumuzu sorma vaktidir.

Türkiye’miz için yapılanların bazıları bunlar ise, bu yolsuzluk türküsü de nedir?

Yok, eğer gerçekten yolsuzluk var ise, yukarıda birazcığını saydığımız milyar dolarlık hizmetleri İsrail ya da Amerika mı yaptı bu millete.

Atalarımız, “yiğidi öldür, hakkını yeme” derken, yolsuzluk türküsünü çağıran malum grup yiğidi yere serme planları yaptıkları için, bu tavsiyeden nasipsiz kalmışlardır.

Onların niyetleri bellidir ve niyetleri, yolsuzluk türküsünün arkasında gizlidir. Niyetleri gizli olsa da, kendilerinin gizlenecek durumları kalmamıştır.

Bu türküye inanmayan Türk milletinin malum gruba iki çift sözü vardır:

“Geç arkadaş geç! Hem de hızlı geç buralardan. Yoksa nasipsiz karabaşın kurban bayramında Hıristiyan mahallesindeki gezintisine dönecek yolculuğun.”

Hoca Nasreddin, tevâzu ve latife insanıydı yaşadığı dönemde. İkram saydı iki kilo eti hanımı için.

Bugün şartlar farklı ve Türk milleti yiğidini ikram etmez sırtlanlara. Bu saldırının hesabı bir gün sorulur gülenlerden, sırıtanlardan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi
SON YAZILAR