Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Muharrem Ayı ve Önemi

Muharrem Ayı ve Önemi

Muharrem, hicri takvime göre İslami yılın ilk ayıdır ve içinde büyük erdemler ve yeri doldurulamaz manevi fırsatlar taşır. Yüce Allah'ın lütuf ve şeref verdiği dört kutsal aydan biridir ve kutsallığını ve mukaddesliğini temsil eden kendine özgü bu isim verilmiştir. Allah'ın ayıdır ve yüceliği ve kutsallığı nedeniyle Muharrem diye adlandırılmıştı. Bu da onu Yüce Allah'a yakınlaşmak ve salih ameller yapmak için harika bir fırsat haline getirir. Muharrem ayına bu ismin verilmesinin sebebi nedir?

Allah Teâla Yüce kitabında şöyle buyurmuştur: “Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müşrikler sizinle topyekûn savaştıkları gibi siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” (Tevbe 36). Âyette belirtilen “haram aylar”; Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receptir. Muharrem ayına bu ismin verilmesinin sebebi, Allah'ın bu ayda savaşı yasaklamış olmasıdır. Haram aylarla ilgili hükümler Hz. İbrâhim Peygamber tarafından konulmakla birlikte zamanla amacından uzaklaştırılmış, ancak İslâmiyet’in gelmesiyle yeniden aslî hüviyetine kavuşturulmuştur. Resûl-i Ekrem (as.) kendisine karşı savaş açılmadığı sürece haram aylarda savaşa girişmemiş, bir sefere çıktıktan sonra haram aya girildiğinde de ayın geçmesini beklemiştir.

Muharrem ayı, hicrî takvime göre ilk aydır. Yüce Allah bu ayı, Müslümanlar için tövbe etmek ve yeniden başlamak için iyi bir fırsat olması amacıyla yeni bir başlangıç ​​noktası yapmıştır. Hz. Peygamber (a.s) Muharrem ayını, Allah’ın ayı olarak nitelendirmiştir. Bir de Muharrem ayının içinde “aşure günü” de vardır. Aşûre günü büyük bir gündür. Rabbimiz Hz. Musa’yı ve kavmini, Firavun ’un zulmünden bugün kurtarmıştır. Hz. Peygamber (a.s) ) Medine’ye gelince, Yahudilerin Aşûre gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu.” dediklerinde Resûlullah da (s.a.s.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti. (Buhârî, Savm, 69). Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Aşûre günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur. Yine bir başka rivayette: “Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizî, Savm, 40) buyurmuştur. Hz. Peygamberin (s.a.s.) Yahudilere muhalefet için ertesi sene Aşûre orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir. (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52).. Şu da bilinmelidir ki Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (a.s.), isteyenlerin Aşûre (âşûrâ) orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir. (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 113-126). Ayrıca bugünlerde; namaz, dua, zikir, Kur'an-ı Kerim okumak, hayır ve hasenat yapmak gibi salih amelleri artırmak müstehaptır.

Fazilet ve bereketle dolu bu mübarek ayda, Yüce Allah'tan salih amellerimizi kabul etmesini, bize hidayet üzere müstakim bir hayat yaşamayı ve bu faziletli ayda oruçlarımızı ve iyi amellerimizi artırmamıza yardım etmesini diliyorum. Hepimiz onun gelişini fırsat bilmeli, ihlasla yoğrulmuş salih ameller işlemeli ve sadece Yüce Allah'tan mükâfat beklemeliyiz. Hepimizin muharrem ayı hayırlı ve mübarek olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Arşivi