Hayrettin Atak

Hayrettin Atak

Musa Arat ve yeni bir başlangıç…

Musa Arat ve yeni bir başlangıç…

“Aynı şeyleri yapıp, farklı sonuçlar beklemek anlamsız” sözü bir sosyal medya atasözü olarak değil de, antik yunandan bir filozofun kitabında yer alsaydı bugünün en önemli felsefik akımının mihenk taşı ya da çıkış noktası olurdu.

“Hayatı sıfırlamak gerek bazen” sözünü de Şebnem Ferah değil de bir devlet büyüğü söyleseydi, şimdi bütün kurumlarımızın giriş kapısında bu söz yazardı…

Musa Arat ve ekibinin farklı sonuçlar elde etmek adına, bir bakıma her şeyi sıfırlayıp yine, yeni, yeniden başlama azmi son on beş günün belki de sevindiren tek gelişmesiydi…

Kimse istemez ama felaketler insana bu şansı sunuyor işte; Yeniden buluşmayı, yeniden başlamayı, yeniden anlamayı, yeniden ayağa kalkmayı… Bu nedenle insan unutsa da bazen şu gerçeği, bizim şer bildiklerimiz sonuç itibariyle hayr olabiliyor… Musa Arat ve ekibinin her şeyi yeniden yorumlaması ve yeniden başlaması da bu “hayr”lardan biri olarak karşımızda duruyor şu an…    

Ve şer bellediğimiz şeyin aslında bir hayra kapı açtığını görmek herkesten çok bizi mutlu ediyor… Bu da aslında eskisinden daha sıkı kenetlenmeyi sağlıyor herkes için…

Bunu düşünerek halka karşı atılan adımlar karşılıksız kalmayacaktır elbet…

Kendine uzatılan eli hiçbir zaman havada bırakmamıştır çünkü bu topraklar…

Musa Arat ve ekibinin uzattığı el ve attığı adımdan sonra Konya’ya yakışan “ Dün dünde kaldı cancağızım” diyebilmektir; “Şimdi yeni şeyler söyleme zamanı… Hatalar dünde kaldı. Şimdi yeni hatalar yapmama zamanı… Yanlışlıklar unutuldu. Şimdi yeni yanlışlara kapıları kapatma zamanı…”

…..

Asıl tartışılması gereken bundan sonra halihazırdaki isimlerden hangilerinin yeniden vekil olup olamayacağı, ya da hangi yeni isimlerin listelere girebileceğinden ziyade elbirliğiyle nasıl yeniden ‘ayağa kalkabiliriz’ sorusu?

Büyükşehir Belediyesinin, diğer belediyelerin ya da Büyükşehir yasasının sandığa verdiği zararı gündeme getirmekten ziyade “bu zararlar el birliğiyle nasıl minimize edelir” konuşulmalı…  

Geçmişi, söylenenleri, tartışmaları, kavgaları, yanlış anlamaları bir kenara bırakmalı insan bazen… Yoksa geçmiş ve gelecek bütün bir ümmet bunun hesabını ahirette yakamıza yapışarak sorar her birimize…

Ümmetin ne kaybedecek zamanı ne kaybetmeye dayanacak bir savaşı daha var…         

….

Başta İl Yönetimi olmak üzere Gençlik Kolları ve diğer kurulların kendilerini ve icraatlarını yeniden yorumlamaları, her şeyi telafi etmek için çabalamaları ve yeni bir başlangıç yapmak istemeleri,  şimdi karşı taraftakilerin de şapkasını önüne koyup yaptıkları hataları gözden geçirmelerine sağlamalı ki, yaralanan “dev” suni solunumla da olsa yeniden dirilsin ve ilk günkü heyecana yeniden dönülsün…

Şimdi herkesin siyaseti yeniden yorumlama zamanı…   

En azından 1 Kasım günü aynı tabloyla karşılaşmamak için…

Ve yeniden Büyük Türkiye! İçin…     

MHP HER ZAMAN Kİ GİBİ

MHP her zamanki gibi ayarsız… Adam bana teklif edildi diye Genel Başkan Yardımcılığından istifa etti… Güzel taktik; Bende,  Sabah-Atv grubundan bana Genel Yayın Yönetmenliği için teklif gelmezse şayet buradaki görevimden istifa edip, akşam eve gitmeme kararı aldım… Gerçi ben 15 gün gitmesem de bir şey olmaz ya neyse…

HDP’NİN CİĞERİNİ OKUYORUM

Eş Başkanın eşi, Davutoğlu’nun istediği isimler beklediğimiz isimler değildi demiş. Onların beklediği isimlere Türkiye pek hazır değil… Abdullah Öcalan, Cemil Bayık ve Murat Karayılan’ı Bakan olarak görmeyi onlardan başka kimse arzu etmez bu ülkede çünkü…

GAZETECİ OLMAK BÖYLE BİR ŞEY

CHP’li, MHP’li, HDP’li  Amerikan, Siyonist, Emperyalist vs. olunca tarafsız, yapılan iyi şeyleri övünce taraflı gazeteci oluyorsun… Bir yılık gazetecilik hayatımda mesleğim hakkında öğrendiğim en önemli şey bu…   

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi