Hâlbuki iyi başlamıştık. Antalyaspor’u kendi yarı sahasına hapsedip, fırsatlar yakalayıp cömertçe harcadık. Rakip, topu bize bırakıp kontrataklarla çıkmaya çalıştılar. İlk yarıdaki baskılı oyunumuzu ikinci yarıya taşısaydık kazanabilirdik.

Olmazsa olmaz galibiyet parolasıyla çıkmadığımızı düşünüyorum. Gençlerbirliği’nin yenilmesi bizi biraz rehavete itti. Galip gelemedikten sonra rakiplerin mağlup olması bir şey ifade etmiyor.

Ama şöyle de bir durum var. Rakibimizde lige tutunmaya çalışıyordu, yenilen bir golün faturası ağır olabilirdi. Bu açıdan bakıldığında 1 puanın değerli olduğu aşikâr.

Fark etmişsinizdir herhalde içerde farklı, deplasmanda farklı, Konyaspor izlemekteyiz. Bunu tamamen ligdeki konumumuza bağlamak doğru olmaz. Konyaspor taraftarıyla güçlü.

Bir konuya dikkat çekmem gerekirse önümüzdeki hafta, Gençlerbirliği-Osmanlıspor ve Alanyaspor-Galatasaray maçları dananın kuyruğunun kopabileceğini ifade ediyor.

Kimin oynaması veya oynamamasının bir önemi olmadığı, bu takımın parçası olan herkesin elinden gelenin fazlasını yapması gerektiğinin altına çizmek isterim.

Kalan 5 haftalık süreçte büyük Konyaspor taraftarına büyük iş düşüyor. Her zaman olduğu gibi 7'sinden, 77'sine herkesin takıma bağlılığını gösterme vakti.

Söylemeden geçemeyeceğim; Avrupa Ligi’nden elenmemiz büyük talihsizlik oldu şöyle ki; grubumuzdaki rakiplerimiz yarı finale yükselip birbiriyle eşleşti.

Grup aşamasındaki maçlarda Marsilya’yı hem içerde hem de dışarda elimizden kaçırdık keza Salzburg maçları da öyle… ama bunlar geride kaldı biz önümüze bakmalıyız.

Sizin gücünüz bizim tutkumuz!