Dr. Ramazan Tuzla

Dr. Ramazan Tuzla

Nâzik ziyaretler

Nâzik ziyaretler

Görünür olmayı istemek, insan fıtratındaki bir kodlamanın eseri midir, yoksa insanın dünya yolculuğunda elde ettiği ikbalin duygu ve davranışlara yansıması mıdır, bilmiyorum.

Bildiğim şu ki, görünür olmayı istemeyen hiç kimse yok gâliba… Ve bu durum, insan nefsiyle doğrudan alakalı olsa gerek.

Elimizdeki telefonlar ve sosyal medya, dünyayı evimize değil beynimize sokmuş durumdadır. Dolaşıma girmiş mesajlardan haberdar olmamaya, neredeyse imkân yok.

İnsanın kendi gündemini belirlemesine imkân vermeyen bu mesaj akışının, insanı güdülen bir ruhsuz canlıya dönüştürmeye az kaldığını söylesem, yanlış mı yapmış olurum acaba?

Bu sonu gelmez mesaj akışına, hepimizin hatırı sayılır bir katkısının olduğu, açıktır.

Aklımıza eşsiz bir fikir gelir, paylaşırız; kaldırım taşının yerinden oynadığını görür, paylaşırız; metafor oluşturma ilhamı depreşir, paylaşırız; mübarek günler gelir, paylaşırız; öfkeleniriz, paylaşırız, nâzik ziyaretler yapar, paylaşırız… Hem ziyaret eden paylaşır hem de ziyaret edilen. Tek mesajla ve fotoğrafla kurtulmanın imkânı yoktur.

Hülasa; paylaşımı seven bir toplum olduğumuz için paylaşırız ve paylaşıyoruz.

Son paylaşımdan devam edeceğiz: Nâzik ziyaretler

Nâzik ziyaretlerin büyük bir kısmının, kamu sektöründe eğleşen makam sahipleri tarafından yapıldığını görmemek için, telefonsuz Robinson olmak lazım. Bu yüzden, bu tür nâzik ziyaret paylaşımına denk gelmeyen tek bir Allah’ın kulu yoktur, kesinlikle.

Görünür olma ihtiyacının sınırsız şekilde karşılandığı günümüz sosyal medya çağının, insandaki en büyük değişikliklerin çağı, hatta insanı insan olmaktan çıkarmaya yaklaşan çağ olduğu hususunda, kimsenin şüphesinin olmadığı kanaatindeyim. Ağır ve acı bir tespit olduğunun farkındayım.

İtirazımızın, ziyarete değil, ziyaretin sosyal medya da dahil her platformda paylaşılmasına olduğunu, ifade edelim ki bizi ziyaret düşmanı olarak görmeyin.

Bir makam sahibi, başka bir makam sahibini ziyaret edip, bunu boy boy resimlerle paylaşınca, bulunduğu makamda halkına daha iyi mi hizmet verir oldu da biz mi habersiz kaldık, bilemedim.

Yapılan nâzik ziyaretlerin her açıdan çekilmiş fotoğraflarının, sosyal medyada binlerce kişi tarafından beğenilmesi, Milletin evlatlarının dertlerinden hakkıyla haberdar olmaya imkân verdi de biz mi nankörlüğü seçtik, bilemedim.

İlgi ve alakanın göklere çıktığı bu nâzik ziyaretlerdeki samimi(!) pozların tarafları, milletin evlatlarına nasıl ilgi ve alaka gösterileceğini öğrendiler ve aynı ilgi ve alakayı Milletin evlatlarına da gösterdiler de biz mi kalbimizi kapattık, bilemedim.

Yapılan nâzik ziyaretlerin, buram buram karizma kokan görüntüleri, makam sahiplerinin tecrübe eksikliğini ortadan kaldırdı ve kurumlar ve kamu adına alınan bütün kararlar en isabetli kararlar oldu da biz mi mezara indik, bilemedim.

Bir makamın yeni işgali zamanlarında artan bu nâzik ziyaret görüntüleri, o makam sahibinin halkına hizmet için olmazsa olmaz şart idi de bize o kadar ilkesel yönetim kitabını boşuna mı okuttular, bilemedim.

Bu nâzik ziyaretlerin paylaşılan görüntülerinin arkasında ayrı bir güç gösterisinin olduğuna, bak ben bu kişiyi de tanıyorum, mesajı verdiğine ilişkin hüküm verebilmek için, bu nâzik ziyaret sahipleri ile sıkı fıkı bir ilişkinin olması lazımdır. Böyle bir tespit ile vebale kapı aralamayalım.

Sosyal medyadaki mesaj trafiğinde hatırı sayılır bir yeri olan bu nâzik ziyaretlerin, devlete katkısının akademik bir araştırma ile tespit edilmesi, belki bizim yukarıdaki kuşkularımızı ortadan kaldırabilir.

Çok görünmenin, çok çalışan olduğuna yönelik bir algı oluşturmaya katkı sağladığını düşünüyorsak, diyeceğimiz şudur:

“Her yerde çok görünen, bir tek görev yerinde görünmez. Görev yerinde görünmeyenin, işini tam yaptığına inanıyorsak, sosyal medya çağının tatlı zehrinden tatmışızdır, demektir.”

Geçmiş olsun.

Geçer mi?

İmaj oluşturmanın bu tür samimiyetsiz yöntemlerinden, kendimize yetkinlik devşirmeye devam ettiğimiz müddetçe, geçmez.

Yazımızı, ziyaretin kıymeti ile bitirelim:

Allah için yapılan, arkasında hiçbir menfaat beklentisi olmayan ziyaretlerin mükafatı, Allah’a mâlumdur.

Böyle bir ziyaretin görüntülerini paylaşan kişi ise sahte bir imaja mahkumdur. Allah kurtarsın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi
SON YAZILAR