Mevlüt Uğur

Mevlüt Uğur

Ölçüsüz sevgi kişiyi darbeye ve isyana götürür

Ölçüsüz sevgi kişiyi darbeye ve isyana götürür

“Bizden biri” , “tanıdık biri”, “sevdiğimiz biri” diyerek nitelendirilen durumların temel sebebi aidiyet hissedilen, his, fikir, gönül birlikteliğinden gelen zümre dayanışmasıdır.

Bir taraftan bizden biri denildiğinde diğerlerini bizden olmayan olarak nitelendirmiş olur diliniz.

Diliniz bunu söyledikçe fikriniz de öyle kabul etmeye başlar. Yaşantınız fikirleriniz doğrultusunda şekillenir. Sonra bir bakmışız dil düşünce eylem hepsi ölçüsünü kaybetmiş Allah muhafaza…

Gandhi’nin silsile halinde ifade ettiği sözler dikkatlice düşünülmeye değer.

“Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür.

Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür.

Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür.

Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür.

Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür.

Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür.

Karakterinize dikkat edin, kaderiniz olur.”

İnsan sevdiklerine zarar gelsin istemez. Sevdiğini tehlikeden koruyup kollamak gözetmek ister. Fakat sevgide ölçü kaybolduğu taktirde hem kendisine hem sevdiğine hem de yaşadığı topluma zarar vermeye başlar.

Öyle ki sınıfta öğretmen bir öğrencisini daha fazla severse ( önemserse) diğer öğrencilerine karşı haksızlık yapmış olur.

Aile de anne baba bir çocuğunu daha çok severse ( önemserse) diğer evlatlarına karşı haksızlık yapmış olur.

Kurumda iş veren ya da amir bir çalışanını daha çok severse ( önemserse) diğer çalışanlarına karşı haksızlık yapmış olur.

Sevgi gibi tertemiz bir kavramı kirletense sadece insanın ölçüsüz ve taraflı olmasıdır. İnsan sevmeli, değer vermeli elbette. Değer de bulmalı. Sevdiğimizi insani olarak birbirimize hissettirmeliyiz de. Fakat ölçüsünü kaybedip bizleri adaletsizliğe götürmemeli.

İnsan sadece tanıdıkları ile bir ünsiyet geliştirebilir. Ünsiyet geliştirdiği kişilere dair hisli ve yürekten davranır. Ama bizlerin sekiz milyar insanla tanışma ve görüşme ve ünsiyet kazanma şansımız olamaz. O halde sadece tanış olduğumuz değil tanımadığımız insanlığı zihnimizde tasavvur edebilmeli, İlkeli, ölçülü doğru ve dürüst olma liyakati varsa kimden kimlerden hangi din ve milletten olduğundan öte ehliyeti ile karar verilmeli.

Hatta şirkin altında yatında sebeplerden biri de diyebiliriz sevgi için.

Şirke sebep olabilecek bir yaklaşım Allah’ın yok saymak değil midir? Eş koşmak değil midir? Benzer kılmak değil midir? Bir değer ki (sevgi) Allah’a eş koşabilecek kadar ölçüsüz niteliksiz hale getirebiliyorsa bizleri, ne kadar mühim olduğunu göstermez mi?

İnsan evladı ya da değer verdiği bir kişi için “sana kurban olurum” diyecek kadar seviyor ve bu ifade ediyorsa tehlike var demektir. Allah tan başkasına kul olunmaz. Kurban olunmaz. Ama sevdiklerimizle allah için bir ömür geçirebiliriz fakat kimse için ömür sonlandırılmaz. Kimseye kurban olunmaz.

Ölçüsüz sevgi kişileri gün gelir ülkesine karşı isyan ettirir… Darbeye teşebbüs ettirir.

Ölçüsüz evlat sevgisi gün gelir Allah’ a karşı isyan ettirir. Şirke teşebbüs ettirir.

Darbeye teşebbüs edenler hesabını devletin adaletine karşı verdi ve vermeye devam etmeli.

Şirke teşebbüs edenler hesabını Allah’ın adaletine karşı vermeli.

Adaletsizliğin temelinde yatan sebeplerden bir tanesi de sevgi diyebiliriz.

Ama ölçüsüz sevgidir adaletsizliğin temelinde olan.

Zaten ölçülü olsa sevgimiz adaleti tesis etmiş oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mevlüt Uğur Arşivi
SON YAZILAR