Mevlüt Uğur

Mevlüt Uğur

Kutuplaşmayı kim yapıyor?

Kutuplaşmayı kim yapıyor?

“Kutuplaşma temel olarak toplumun "biz" ve "onlar" olarak ayrışması olarak tanımlanabilir. Duygusal siyasal kutuplaşma, toplulukların partiler ve parti üyeleri hakkında karşıt duygulara sahip olmasını ifade ederken ideolojik kutuplaşma, toplulukların diğer ideolojiler ve politikalar hakkında görüş ayrılığına düşmesini ifade etmektedir.”

Demokrasilerde farklı görüş ve düşünceleri temsil eden siyasi kuruluş ve bakış açıları olabilir. Bu oldukça doğal ve olması gereken bir süreçtir. Fakat değişik düşünce ve görüşler kırmızı çizgilerimize müdahale ediyorsa bunu farklılık olarak değerlendiremeyiz.

Vatan sınırları kırmızı çizgimiz o halde yerel özerklik demokratik bir söylem değildir. Örneğin bir ailede anne baba ve çocuklar tartışabilir kaldı ki anlaşamayabilir. Uzlaşamayabilir. Fakat bundan dolayı ne çocuk ana-babasını değiştirebilir. Ne de ana-baba çocuğunu. Nasıl ki ana-baba-evlat bir ailenin değişmez parçasıysa Anavatanımız da bir. Devlet babamız da bir. İkilik çıkarmaya çalışmak demokratik bir söylem değil sadece hainlik, nankörlük, toplumu kin ve nefret söylemleri ile ötekileştirmek ve kutuplaştırmaktır.

O nedenle bir takım kanal ve yayın organlarında kutuplaştıran dil sanki iktidarın diliymiş gibi lanse edilmesi insafsızlıktır. Akıl ve mantıktan uzaktır. Terör zihniyeti ulusal ve uluslararası arena da kullandıkları barış kavramını sadece şirin ve masum görünmek için kullanmaktadır.

Taktir edersiniz yıllardır ABD ya da başka Avrupa devletleri kendi kara toprakları dışında gittiği tüm ülkelere barış götürmek için yola çıktı. Bunların dilinde ki barış kavramı savaş kavramının izah edilememiş, dile getirilememiş maskelenmiş halidir.

HEYKEL YIKAMASINIZ HEYKELDE DİKEMEZSİNİZ

Apo nun heykelini dikeceğiz diyorlar. Nereye dikecekler! Bu toprakların her yerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeli var. Bir yere heykel dikmek istiyorlarsa orada ki heykelleri kaldırmak istiyorlar demektir. Bu söylemlere millet ittifakı ve CHP nasıl müsaade edebiliyor. Cumhur ittifakı Atatürk’ün heykelinin yerine hiçbir kimsenin heykelini dikilmesine müsaade etmez. Bu konu da kimseyle pazarlıkta etmez. Kimse böyle bir pazarlığı teklif dahi edemez.

Bu derece pazarlıklar içerisinde olan barış diye diye savaşan eli silahlı teröristlere destek verenler mi kutuplaştırıyor yoksa onlara karşı vatan savunması yapan iktidar mı?

Apo nun heykelinin dikilmesine karşı çıkan tüm seçmenleri CUMHUR İTTİFAKINI desteklemeye davet ediyorum. Bu seçim 55-60 gibi rakamlarla değil bu mantık ve davetle çok daha yüksek oranda bitmesi gerekir. Çünkü CHP seçmeninde böyle düşünmesi gerekmez mi?

Türkiye’nin diğer yüzyılında ki ilk başkanlık seçimlerinde (14. Cumhurbaşkanlığı) HDP nin ve FETÖ nün destekleyemeyeceği, yanında yer alamayacağı yerli ve milli ittifaklarla seçime girmesi bu ülkenin hem demokratikleşme hem de kırmızı çizgilerini korunması adına hayati önem arz etmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mevlüt Uğur Arşivi