Önce disiplin sonra eğitim!
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından bu yıl 2 milyon 560 bin 640 adayın katılımıyla gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) maratonu sona erdi. Öğrenciler içerde; aileleri de okul bahçelerinde ter döktü.
Ter dökenler sadece öğrenciler ve velileri değildi elbette. Başta emniyet personellerimi olmak üzere, sağlık personelleri ve nüfus işleri personelleri de hafta sonunda mesai yaptı.
Öte yandan, Konya Büyükşehir Belediyesi de evlatlarını sınav salonları önünde bekleyen aileleri unutmadı. Yoğun olan okullarda kurulan stantlar ve mobil ikram araçları, sınav heyecanını dışarıda yaşayan aileler için adeta bir nefes alma alanına dönüştü.
Bu sene de sınavın en çok konuşulan meselesi sorumsuz öğrenciler oldu.
Sınava geç kalan bazı öğrenciler son 1 dakika kala yetişirken, kapıların kapanmasına yetişemeyen bazı öğrenciler ise gözyaşları içinde geri evlerine döndü.
Kaza veya hastalık gibi sebepleri bir kenara bırakıyorum ama hayatını belirleyecek bir sınava geç kalan öğrencileri anlayamıyorum. Bu benim düşünceme göre tam bir sorumsuzluk örneği. 1 yıl boyunca çalıştığı sınava geç kalan öğrencinin zaten o sınava girmemesi daha doğru olanıdır.
Bu, savaşa giderken silahını evde unutmak gibi bir şey. Affı yok!
O sebeple okullarda görev alan insanlara ve uygulama nedeniyle ÖSYM’ye tepki göstermek anlamsız.
Hele bir de küpeyle, sahil kıyafetiyle sınava girmeye çalışıp sonra da o küpenin kulağından çıkmaması nedeniyle sınava yetişemeyen bir kız çocuğu vardı ki, diyecek söz bulamıyorum.
NİHAYET DOĞRU KARAR VERİLDİ
Konumuz eğitimden açılmışken, hafta içinde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yaptığı açıklamaya da değinmek istedim.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren geçerli olmak üzere okullarda serbest kıyafetin kaldırılacağını yeniden forma uygulamasının başlayacağını açıkladı.
Bu gelişme bence çok önemli. Çünkü okullarda disiplin çok yetersiz. Düzenleme yapılması gereken o kadar fazla alan vardı ki; önce dış görünüşte bir düzenlemeye gitmenin bir başlangıç olarak çok doğru olduğunu düşünüyorum.
Çünkü okullarda eski disiplini oturtmadan eğitimde başarıyı yakalamanın mümkün olmadığını yıllardır tecrübe ettik. Hatta okullarda disiplin olmadığı için normal hayatta da ahlaki açıdan yoksun, büyüğüne saygısı olmayan, küçüğünü sevmeyen, ağzı bozuk, değişik bir nesil ortaya çıktı.
Bunda elbette sosyal medyanın etkisi de büyük ama ben eğitimdeki yetersizliğin de büyük payı olduğunu düşünüyorum.
Okulda öğretmenini, evde anne babasını, toplumda diğer insanları takmayan çocuklardan bu ülkeye hayır gelmedi, gelmeyecek!
Elbette bir çocuğu önce ailesi adam etmeli ama okulların bu konuda sorumluluğu ailelerden az değil.
Bunu yıllardır ne yazık ki başaramadık. Sonra sorumsuz, çalışmak istemeyen, elinden hiçbir iş gelmeyen milyonlarca ev gencinin arasına yenileri katıldı.
O sebeple öncelikle öğretmene itibarı verilmeli, daha sonra düzen bozan öğrencilere yönelik yaptırımlar istisnasız uygulanmalı.
'4+4+4' sisteminde de bir düzenleme yapılıp 12 yıllık zorunlu eğitim kaldırılırsa tadından yenmez.