Görünmeyen Yükler
Bazen insanları, davranışlarını, tepkilerini yalnızca gördüğümüz kadarına bakarak
yargılarız. Oysa herkesin kalbinde sessizce taşıdığı yükleri vardır. Kimisi bir kaybın acısını
gizler, kimisi çocukluğundan kalma izlerle yaşamaya çalışır, kimisi hayatla başa çıkmak
için susmayı seçmiştir.
Hiçbir insan, dışarıdan göründüğü gibi değildir. Her duruşun ardında anlatılmamış
hikâyeler, her sözün gerisinde bastırılmış duygular, her suskunlukta bir çığlık gizlidir.
Bazen en çok gülen, en çok yaralı olandır. Bazen en çok sinirlenen, en çok incinmiş
olandır. İnsanlar kendilerini anlatmak zorunda kalmış olmaktan yorulmuş olabilirler.
İnsanların iç dünyasına vakıf olmadan, yalnızca dışarıdan gördüklerimizle karar vermek
kolaydır. Ama bu kolaylık çoğu zaman bir adaletsizliğe dönüşür. Belki o gün suratını
astığını düşündüğümüz kişi, sabaha kadar uyumamıştır. Belki terslediğini sandığımız
kişi, kendiyle savaş hâlindedir.
Empati, insanı insan yapan en büyük köprülerden biridir. O köprüden geçmeden kimseye
dair kesin yargılarda bulunmamalıyız. Çünkü görünmeyen yükler, en ağır olanlardır.
