Ramazan, Müslümanlar için çok önemli bir ibadet ve eğitim ayıdır. Bu ayda rahmet kapıları açıldığı için insanlar, hayır ve ihsana daha çok rağbet eder. Güzel başlangıçlar yapmak için Ramazanı büyük bir fırsat olarak görmeliyiz.

Oruç, sadece midemizi boş tutmakla sevabını kazanabileceğiniz bir ibadet değildir. Sabrı ve şükrü öğrenmenin, gözümüze, kulağımıza ve dilimize hakim olmanın, yalandan, dedikodudan, kavgadan ve kötü sözden uzaklaşmanın, paylaşmanın ve muhtaç olanlara uzanan el olmanın vesilesi olmalıdır.

İslam’ın özü güzel ahlaktır. O yüzden Ramazan’ın ruhuna uygun olan yaşantı güzel ahlaka yönelmek ve teşvik etmekle başlar. İman ettiğimizi söylüyorsak yerine getirdiğimiz ibadetler bizi güzel ahlak sahibi olmaya sevk etmelidir. Eğer ibadetler, insanı kötülüklerden alıkoymuyorsa burada oturup muhasebe yapmak gerekir.

Oruçtan dolayı açlık, halsizlik gibi durumlarla beraber gelen asabi davranışların esiri olmamamız gerekir. Orucun amacı bedeni yorarak kendimize ve çevremize zarar vermek değildir. O

Öyleyse Rabbimizin bize ihsan ettiği bu aya kavuşmuşken keşkeler biriktirmek yerine, lütfedilenleri ceplerimize doldurmak için gayret edelim. Peygamber efendimiz (sav): “Her kim Ramazan ayını inanarak ve sevabını yüce Allah’tan umarak ibadetle geçirirse geçmiş günahları affedilir” (Buhari, Müslim) buyurmuştur.

Bu ayın her bir gününün külçe külçe altın gibi değerli olduğunun idrakinde olalım. Bize sunulan fırsatları kaçırmayalım.

Rabbimiz, bizleri Ramazan-ı Şerif’in kıymetini bilenlerden eylesin.