Hayrettin Atak

Hayrettin Atak

Rektör Seçimlerinde Arat’ın sözleri…

Rektör Seçimlerinde Arat’ın sözleri…

Fıkra bu ya Temel’in definecilik hobisi vardır ve bir gün ulaşır hedefine; hazineyi bulur… Yanında hazineyi götürebileceği bir şey olmayınca “yarın bir traktöre yükler, götürürüm” der, hazineyi yeniden gömer ve üstüne bir levha yerleştirir; “Temel buraya hazine gömmemiştir” Bir gün sonra gelir traktörle hazineyi yüklemek için bakar bir yazı ; “Dursun buradaki hazineyi almamıştır

Fıkra cepte dursun biz konumuza geçelim…

Musa Arat basınla olan toplantısında Konya için hayati bir çok konudan bahsetmiş…

Fakat bizim gündemimiz de tek konu tek gündem var; Rektörlük seçimleri…  

Büyük kumarhanelerdeki kumar makinalarının kolu çevrilip ödülü kazandığınızda makinanın bir yerlerinden para yağıyor ya işte sosyal medya o kadar seri mesaj bombardımanına uğradı, Arat’ın açıklamaları sonrası… “Biz kimseyi desteklemiyoruz” açıklamasını paylaşanlar da o kumar makinasının önünde önüne para yağan adamın mutluluğu gibiydi…  

“Gördünüz mü? bakın kimse işaret edilmemiş” “Ak Parti ve Başbakan kimsenin arkasında değilmiş” “Başbakan’ımız kimseyi işaret etmemiş oh işte!” “Sayın Davutoğlu, parmağını kaldırınca Tahir Yüksek önüne geçmiş bu yüzden öyle algılanmış” vs. vs… “Yalan söylemişsiniz, yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diyenine bile rastladım…

-Demek bir görüşme olmamış, “Başbakan gelin şu işi çözelim, seçimlerden güçlü bir kadro çıksın, hem üniversite hem Konya kazansın, üniversite içinde bulunduğu hantal yapıdan ve yapılanmadan kurtulsun” falan dememiş…-  

Deseydi Musa Arat öyle mi konuşurdu?     

“Arkadaşlar, Başbakanımız hali hazırdaki durumdan kurtulması için bir rektör adayının üzerinde yoğunlaşılması gerektiğini söylemiş, birlikte hareket etmenin önemine değinmiş ve üniversitenin içinde bulunduğu yapılanmadan kurtarılması için bir Türkiye ve bir Konya sevdalısı olarak müdahale etme gereği hissetmiş” derdi muhakkak…

Peki fıkra ile ilgisi… Aslında hiçbir ilgisi hiçbir bağı yok…

Tıpkı Arat’ın siyasi konjonktür icabı yaptığını düşündüğüm açıklamasının, yaşananlar ve gelişmelerle pek bir alakasının olmaması gibi…

Ya da vardır kim bilir?

Hayatın kendisi bir fıkra gibi değil mi sonuçta…?  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi
SON YAZILAR