Ömer Kocabaş

Ömer Kocabaş

Şeb-i Arus balonu

Şeb-i Arus balonu

Şeb-i Arus haftasının ardından yine benzer yakınmalarla karşı karşıyayız. Gerçek şu ki törenlerin kalitesinin, etkisinin, katılımcı sayısının her geçen yıl artması gerekirken tam tersi sürekli bir ivme kaybı yaşanıyor. Bu yıl ki organizasyon neredeyse son on yıllık dilimdekilerin en sönüğü oldu.

Mevlana ve felsefesini, Mevlevilik tarikatını falan tartışacak değilim. Maalesef o değerleri kaybedeli çok zaman oldu. Günümüzde Mevlevilik belki az çok hakkıyla yaşayanı olmakla birlikte turistlik bir tarikat haline büründü. Biz bu ülkenin vatandaşları Mevlana’nın ne eserlerine ne de felsefesine ilgi gösteriyoruz. Sosyal medyada Mevlana’nın eserlerinden ana tema ile bağlantısı koparılarak vecize haline getirilmiş sözler ya da birileri tarafından yumurtlanıp Mevlana’ya atfedilen uydurmaları paylaşıp duyar kasılıyor. Mevlana felsefesine onu gerçekten okuyan yabancılar bizden daha fazla ilgi gösterip, hakkını vermeye çalışıyor. Üstat Necip Fazıl yıllar önce Mevlana felsefesinin getirildiği noktayı çok güzel özetlemiş; “Mevlana beşeri planda çok büyüktür. Bu bakımdan Avrupalılar tarafından anlaşılması da kolaydır. Fakat eseri bakımından şöhreti ve kolay anlayışı davet eder. Bu kolaylığı onun bugünkü rejim tarafından maalesef bir turist terliği gibi kullanılmasına müncer olmuştur.”

Konya’da Şeb-i Arus sadece ticari getirisi hesap edilerek değerlendiriliyor. Bunu doğru bulmamakla birlikte mantığını anlayabilirim. Fakat ne Mevlana felsefesini yaşatabiliyoruz ne de onu ticari olarak kullanabiliyoruz. Her türlü zarardayız. Her sene anlatılan teranelerden birisi de “Bu yıl farklı illerde törenlere izin verilmeyecek, Şeb-i Arus asıl mekânında yani Konya’da anılacak. Yerli yabancı turistlerin katılımı sağlanacak. Şehre şöyle katkısı olacak” falan filan. Yine bu yılda birçok farklı şehirde onlarca etkinlik yapıldı. Bunların detayı yerine sadece bugün yani 24 Aralık cumartesi günü İstanbul’da yapılacak olan etkinlikten biraz bahsetmek istiyorum. Konya İl Kültür Turizm Müdürlüğü yetkilileri sadece logo tasarlayıp Şeb-i Arus’u koruyabileceklerini zannedeceklerine İstanbul’daki etkinliğe engel olabilselerdi yeterdi… Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenecek töreninin çok sayıda sponsoru var. Etkinliğe Alişan, Rafet El Roman, Eşref Ziya, Sami Özer gibi pek çok sanatçı katılıyor. İşin magazinini bir tarafa bırakıp rant kısmına gelirsek 15 bin kişinin katılması beklenen töreninin bilet fiyatları 25 ila 235 lira arasında değişiyor. Konya’nın 10 günde yapamadığını neredeyse bir gecede başarıyorlar.

Siyasilerin törene katılımı her yıl tartışılır, olumlu bulanlarla karşı olanlar ortak noktada buluşamazdı. Bu yıl on yılı aşkın süredir ilk defa Cumhurbaşkanı Erdoğan törenlere katılmadı. Başbakan Kayseri’deki hain saldırının ardından programını iptal etti. Muhalefet liderleri de gelmediler. Ayıp olmasın diye Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, başta Ahmet Davutoğlu olmak üzere milletvekillerimiz katıldı. Yani siyasileri organize ederken bile sınıfta kaldık.

Bilgi kirliliğine mahal vermemek açısından bir de açıklama yapmamız lazım. Bazı araştırmadan, kulaktan dolma bilgilerle yorum yapanlar Şeb-i Arus töreninin TRT tarafından yayınlanmadığını, bunun yerine BKM tarafından o gün yapılan bir etkinliğin yayınlandığını söylüyor. Nereden tutarsanız elinizde kalan bu iddiaları gaza gelip paylaşanlar var. Açıklayalım; Şeb-i Arus töreni TRT Diyanet kanalından canlı yayınlandı. Belki Cumhurbaşkanı katılsa yahut Kayseri’deki hain terör saldırısı yapılmasa TRT Haberden de yayınlanabilirdi ama en azından ulusal anlamda TRT kamu yayıncılığının sorumluluğu olarak yayınını yaptı. BKM tarafından yapılan etkinlik iddiası ise tam bir komedi. İnsan keşke bir şeyi yazarken, paylaşırken, ahkâm keserken biraz olsa araştırma yapsa. Adı geçen program “Mevlana Celaleddin-i Rumi etnosenfonik buluşma.” BKM tarafından 2007 yılında Mevlana’nın 800. doğum yılı vesilesiyle yapılan bir program. Tiyatro gösterisi tarzında onlarca kez canlı performans sergilenmişti. TRT 1’de gece 11’den sonra günün anlamına mahsuben banttan yayınlanmıştır. Bütün mesele bu kadar. Ama tabi ki benim vergilerimle yayın yapan kanal geyiği hep daha cazip geliyor(!)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer Kocabaş Arşivi
SON YAZILAR