Servet R. Çolak

Servet R. Çolak

Seydibeşir’i görmezden mi geliyoruz

Seydibeşir’i görmezden mi geliyoruz

Bundan 5 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kut'ül Amare zaferini hatırlattı ve 3 yıl boyunca Kut'ül Amare zaferleri kutlandı ve gündemden düşmedi. Sonrasında birden sanki unutulmuş gibi yine hiç hatırlamadığımız bir olay oluverdi.

Irak Cephesinde 29 Nisan 1916'da Türk askerinin İngiliz askerine karşı kazandığı zaferden 2 yıl sonra yürekleri yakan, insanlığın gördüğü en vahşi olayların başında gelen bir olay yaşandı.

Seydibeşir esir kampında 15 bin Türk askerinin asitle yakılarak kör edilişi

Filistin cephesinde 1918 yılında esir düşen 16.Tümenin 48. Alayindaki Osmanlı askerlerine karşı Seydibeşir Kampında İngilizler tarafından içine bol miktarda krizol maddesi eklenmiş su dolu kazanlara mikrop kırma bahanesiyle sokulan 15 bin Osmanlı askeri kör edildi.

Birçok tarihçi bu olayın yaşandığını kanıtlarken, geçmişte ve günümüzdeki bazı siyasiler böyle bir olayın yaşanmadığını iddia ediyor.

Birinci Dünya Savaşı bitmiş, Seydibeşir Usare Kampında 1918′de Filistin Cephesinde esir düşen 16. Tümen’in 48. Alayı’na bağlı Osmanlı askerleri tutuluyordu. 12 Haziran 1920′ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar. İnsanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler oldu. Ermeniler, İngilizleri ayarlayıp bunları dezenfektan yapmak maksadıyla 15 askerimizi asitli kazanlarda haşladılar ve gözlerini kör ettiler.

Şimdi bu durumu neden gündeme getirdim?

Yarın Karabağ’ın Ermenilerden kurtuluşunun 2. Yıldönümü. Bir de Ermeniler, Türklerin 1915 olaylarında soykırım yaptığı iddialarını yayarak bazı Batılı devletlerden destek alıyorlar. Özellikle İngiltere, Fransa ve Amerika’dan…

Ermeni soykırımı yalanlarına karşı güçlü ispatlarımızın olmasının yanında Ermenilerin başrolde olduğu Seydibeşir kampındaki vahşet gibi de bazı olaylar hiç gündeme gelmiyor.

Madem siyasiler ve akademi camiası bunu gündeme getirmiyor, iş o zaman bize düşüyor.

Seydibeşir kampındaki işkence için için cilt cilt kitap yazılır ama ben olayın gün yüzüne çıkması için kısa bir hatırlatma yapmak istedim.

Bu olay 1. TBMM’ye geldi fakat birçok sorunla uğraşıldığı için gerekli özen gösterilmedi.

Daha sonra 2009 yılında, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural konuyla ilgili soru önergesi verdi. Dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül böyle bir olayın yaşanmadığını belirtti. Tarihçi Cezmi Yurtsever ise Vecdi Gönül'ün bu açıklamasını inandırıcı bulmadığını söyledi ve böyle bir olayın yaşandığını belirtti.

Şimdi sıra özellikle Konya milletvekillerinde… Böyle bir durum olduğunu kanıtlarıyla inceleyerek inandım. Eğer İngilizler ve Ermenilerden bunun hesabını kim sorarsa hem 15 bin askerinin duasını alacak hem de atasına gerçekten kim sahip çıkıyor bunu gösterecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Servet R. Çolak Arşivi
SON YAZILAR