Servet R. Çolak

Servet R. Çolak

Yazın yağar kar başına…

Yazın yağar kar başına…

Eski bir sokakta taştan duvarları örülmüş müstakil bir ev… Hemen pahalı bir telefonla fotoğrafını çekip, özlü mü özlü bir söz eklenir.

Sosyal medyada çokça görürüz veya böyle bir ev denk geldi mi paylaşırız.

İçi beni dışı seni yakar deyimine tam isabet bir durumdur aslında bu anlar.

O evde kaç çocuk büyüdü, karı-koca nasıl geçindi, çocukları ne yedi. Soğuk kış gecelerinde bir tabak aş konuldu mu önlerine acaba?

Fakirlikten yoksulluktan gülmeyen yüzler, bakımsızlıktan donan çeşmeler, yalın ayakla betonda gezen bebeler, ısınmayan duvarlar, için için ağlayan anneler, yüreğini söküp atası gelen babalar böyle bir evde nasıl yaşadılar ki?

Kaç bebek burada zatürre oldu ki?

En büyük dert ne yaşanmıştır ki bu evde?

Hiç mutlu anları oldu mu ki? Bebekliğinden evliliğine kadar yoksulluktan az gelişen gelin olan kızlar acaba arkasını dönüp bu eve bakarak ne dediler ki?

Okuluna giden çocuk güzel evlerde yaşayan arkadaşlarına kendi evini anlatabildi mi acaba?

Mutlu olarak ne yaşanmıştır ki bu evde acaba? Mesela sarı lambadan saçılan ışıkta çocuklar nasıl mutlu oldu ki?

Bu evde nasıl banyo yaptılar acaba?

Hastalıktan öksüren, geceleri uyuyamayan bebesini, annesi hastaneye götürebildi mi ki?

Taş duvarlı yoksulluk evinin fotoğrafını çekip paylaşılırken bunları düşünen oldu mu ki?

Ne zaman böyle özlü sözle bir yoksul evinin paylaşıldığını görsem asla beğenmem, “Keşke karşıma çıkmasaydı” derim. Çünkü bilirim ki bunu yapan kişi asla o evin içini görmemiştir. Bilirim ki, neler yaşandığını, yüreklerin tabaklara doğranıp yenildiğini asla bilmemiştir ve o sadece kendince yaşamadığı ve anlamının da ne olduğunu bile bilmediği bir özlü sözle bu fotoğrafı paylaşmıştır.

Artık kışın son ayına geldik lakin mart ayı da kış aylarını aratmayacak. Ülkemizde, şehrimizde, mahallemizde öyle yardıma muhtaç aileler var ki, biz zannederiz onlar mutlu, geçinebiliyorlar.

Asla öyle değil. İhtiyaçlarını kimseye söyleyemeyen ailelerdir bunlar.

Ama Konya’da çok şükür ki birçok dernek ve kuruluş yardıma muhtaçlara her zaman ulaşabiliyor.

Yine de insanlık olarak hepimizin her zaman yardımsever olmamız gerekiyor.

O fotoğrafı çekip paylaşmadan önce, asla bir garibanı, yoksulu, yetimi yalnız bırakmamak gerek.

İşte o evlerden birinde yaşamış, büyümüş, tüm acılarını tatmış Hışır Osman abimiz ne güzel söylemiş;

Felek ne derdin var ise

Ben varım ya sal başıma

Bıkmışım senin dünyandan

Zaten gelir dar başıma

Bırakmadın benim peşim

Kurutmadın gözüm yaşın

Neyinden korkayım kışın

Yazın yağar kar başıma…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Servet R. Çolak Arşivi
SON YAZILAR