Hayrettin Atak

Hayrettin Atak

Şubat’a 28 çok! 27 çeksin…

Şubat’a 28 çok! 27 çeksin…

Bu hafta bir kez daha anımsayacağız 28 Şubat’ı…

O karanlık günleri… Ülkesini seven herkesin ve belkide her kesimin kaybettiği günleri… Bin yıl hatırlamak istemeyeceğimiz ama bin yıl da unutmamamız gereken…

Kinimizi büyütmek için değil, bir daha yaşamamak için… Göklerden Mekke’nin fethi gibi bir fetih geldiği gün, herkesi affedip, herkesle kucaklaşabilmek için…

Bolluk ve refah yılları yaşayan bir neslin aslında nereden geldiğini ve nereden beslendiğini hiç unutmaması için…

‘Bir zamanlar kapınızdan kovduğunuz gençler, bugün sizi de kurtarmaya geldi” diyebilmek için… 

Bu vesile ile;                   

Çekilen sıkıntılar ve bugünlere nasıl çileler çekilerek geldiğimizi hatırlayacak ve hatırlatacağız bir kez daha…

Götürdüğü şeylerden söz edilecek…

Kaybettirdiklerinden… Hak kaybına uğrayanlardan ve en önemlisi de hala içeride yatanlardan…

Uğradıkları haksızlık yüzünden, toplu cinayet işleyenlerden çok daha fazla süredir içeride yatanlar sadece kamu vicdanını değil, yöneticisinden idarecisine, siyasetçisinden bürokratına kadar herkesi rahatsız ediyordur eminim!

Ama ‘Yeniden yargılama’ 28 Şubat'tan daha taze toplumsal konuları ve o günden daha yeni yargılamaları tekrar tekrar gündeme getireceği için, sanıyorum herkesin eli kolu bağlanıyor…

Yoksa bir kesimin üzerinde hassasiyetle durduğu bu haksızlıklara karşı diğer bir kesimin ‘Gözlerini ve Kulaklarını’ tıkamayacaklarını herkesin bilmesi gerek…

‘Çaresizliğin’ tam olarak karşılığı budur sanıyorum…  

Allah (C.C) zulme ve haksızlığa uğramış herkesin yardımcısı olsun. Ve bütün mağduriyetleri gidersin… Ve mağduriyetlerin kalkmasında bizi buna memur eylesin ki, ahrette bunun hesabından korunalım…  

Allah (C.C) bu ülkeye bir daha 28 Şubat yaşatmasın! 

Amin…

ANNEANNEMİN ‘YAHNİSİ’

Torosların kendine has bir damak tadı var. Bilen bilir… Başta Ermenek’in...

Diğerleri bir tarafa “Batırık, bulgurca” gibi lezzetleri herkes biliyor artık…

50 yıldır, “Bulgur ıslatılıp yenir mi, güvercin miyiz biz diyen?” diyen Babam dışında herkes hem alıştı hem sevdi bu yemekleri…

Ancak;

Annem ve Teyzelerimin, Büyük Anneannemin yaptığı ‘Yahni’nin tarifini anlatmalarıyla, o lezzetlerle büyüyen ben bile şoka uğradım; Meğer Yahni’yi; “Ayva, Erik, Nohut, birazcık haşlanmış et, şeker ve tuz” kullanarak yapıyormuş…

Tatlı falan değil, bildiğin yemek, bildiğin öğün…

…  

Yokluk ve çaresizliğin ne olduğunu oralardan öğrenmeli insanlar… Kaç gündür düşünüyorum tahayyül bile edemiyorum ortaya çıkacak şeyi…

Ama yiyorlarmış…

Tabi bu yemekten de haberiniz olsun diye anlatmadım… Bu enteresan yemek tarifi nedense bana 2019 seçimlerini hatırlattı…  

2019 seçimleri için konulacak sandık’ta bazıları tamda böyle bir ‘Yahni’ ile karşılaşacak… Birbirleriyle yakından uzaktan alakası olmayan tatları aynı kazanda pişerken görecekler… “Tuz, şeker, ayva erik ve kıyma…”  Buda  çaresizlikten…

Ama bilmiyorlar ki bugün yemez kimse bunu. Nostalji için bile olsa… Yemeye kalkan kusacaktır…

Damak tadımız çok değişti çünkü…     

Bu vesile ile Anneannemize de Allah (C.C) rahmet eylesin…

Amin!

ADIN NE? TIKLA ÖĞREN!

Sosyal medya enteresan bir noktaya doğru gidiyor hızla…

Her şeye alışmıştık! Karşılaştığım son soru hepsinin ötesinde;

“Sağcı mısın? Solcu mu?” Tıkla Öğren!

Neci olduğunu öğrenmek için tıklayan bir yığında meccuttur elbet!

Durmayacaklar tabi burada! Çok daha enteresan mecralara gidecek konu…  

“Kız mısın? Erkek mi?” Tıkla öğren! “Aç mısın? Tok mu?” Tıkla söyleyelim, sorularıyla karşılaşırsa kimse şaşırmasın…

Allah (C.C.) bizi ve neslimizi ‘Düşünememekten ve Akledememekten’ korusun…

Amin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi
SON YAZILAR