Zor günlerden geçtiğimizi hepimiz biliyoruz. Böyle meşakkatli ve sıkıntılı günlerde her insan yakınlarını arar ve onların yanlarında olmasını temenni eder. Fakat adeta ışık hızıyla yayılan “Koronavirüs”, korkusuyla insanı öyle sardı ki kaldığı yerden çıkmaz oldu. Bu virüs herkesi kötü bir şekilde etkiledi. Özellikle gurbette kalanları ve yoksulları. Çünkü peş peşe her şey kapandı. Okullar tatil edildi. Bir süre için fabrika ve şirketler kapatıldı. Yurt içi ve yurt dışı uçuşlar da durduruldu. Ancak bunların hepsi bizim sağlığımız ve güneşli bir geleceğimiz için alınması gereken önlemlerden bazılarıdır. Biz buna razıyız ve uzmanların dediklerine ayak uydurmak zorundayız.

            Yukarıdaki paragrafta söylediğim gibi koronavirüs yüzünden gurbette kalanlar perişan ve derbeder oldular özellikle de öğrenciler. Fakat bu öğrenciler Türkiye gibi ülkelerdeyse pek sıkıntı çekmediklerinden emin olabilirim. Çünkü Türk halkı bu öğrencilere sahip çıktı. Korona gibi tehlikeli kriz döneminde kimsey yalnız bırakmadı ve her zamanki gibi aynı sıcakkanlılıkla yaklaştı. Bunun için Türk halkına minnet duyarız.

             *Okullar tatil edildikten sonra bazı yurtlar kapandı. Bu öğrencilerin bir kısmı kiralık evlerde kalmak zorunda kaldılar. Böyle öğrencilerin ev kirası, gıdası ve günlük ihtiyaçları dahil her şey Türkiye’deki Uluslararası Öğrenciler Derneği Federasyonu (UDEF)’e bağlı olan dernekler ve Konya’da ise İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenciler Derneği ve diğer vakıfların yardımıyla karşılanıyor.

            *Türkiye’de Uluslararası öğrencilerin bir kısmı kendi imkanlarıyla öğrenimi görmekte. Bu öğrenciler öğrenimiyle beraber yarı zamanlı çalışmalarla bugüne kadar kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Ancak iş yerlerin kapanmasıyla böyle öğrencilerin ev masrafları için yine yukarıdaki dernekler yardım elini uzattı. 

            *Öğrencilerin bir kısmı mezun olup 10 gün içerisinde ülkelerine dönecekken yollar kapandı. Bu durumda ikamet vs. sorunlarda sıkıntı çeken öğrencilerin problemlerini halletmekte yine bahsettiğim dernekler yardımcı oldu.  

             Şimdi gelelim eğitim konusuna:

            Bildiğiniz gibi uzaktan eğitim başladıktan sonra öğrenciler çok çeşitli sorunlar yaşadılar. Doğru düzgün sistem kurmayı beceremeyen okul ve üniversiteler de eleştirilere maruz kaldı ve bunu hâlâ çözemeyen üniversiteler vardır. Fakat bu konuda Yurtdışı ve Akraba Topluluklar Başkanlığı başta olmak üzere UDEF ve ona bağlı derneklerin hassasiyeti takdire şayandır. Çünkü bu kurumlar ilk günden beri WhatsApp , Instagram, Youtube gibi sosyal medya platformlarını kullanarak Uluslararası Öğrencilerin hal hatırını sormaya başladı. Bundan önce de bu kurumlar aktif olarak öğrencilerle çalışıyorlardı ama bu aralar  daha sık.

 Başta söylediğim gibi zor zamanlarda insan en yakınını özler. İşte  bu özlemin giderilmesi için YTB başkanı ve UDEF başkanı her gün dört beş oturum ile öğrencilerle muhatap olup onlara manevi destekte oldu. Yalan dolan haberlerden uzak durmak için sık sık tavsiyelerde bulundu. Zaman zaman psikolog ve uzman oturumları düzenlendi. Yani bu öğrencilerin hem sağlığı için hem de onların eğitimi için  uğraştılar. 

            Şu an yukarıdaki programlar dahil YTB söyleyişleri ve YTB akademi dersleri de ZOOM gibi programlar üzerine yapılmaktadır. Zoom dışında her gün ya Instagram ya da YouTubeden mutlaka programlar yürütülüyor. Sıklıkla bu programların yapılması da umut dolu Türkiye’ye gelen öğrencilerin umudunu kırmamak ve onlara güzel Türkçe öğretmek gibi amaçlar güdülmektedir. Özellikle Türkiye’de ilk senesini geçiren ve yeni yeni Türkçe öğrenen öğrencilerle ayrı ayrı ilgilenmesi de Türkiye'nin güzelliğini ortaya koyuyor.   

            Türkiye’de uluslararası öğrenci sayısı gitgide artıyor. Bunun farklı sebepleri vardır. Ama bana göre o sebeplerin ilk sırasını alan Türkiye'nin Uluslararası Öğrencilere gösterdiği sıcakkanlı davranışı ve misafirperverliği ile beraber  bu öğrenciler yabancı gözüyle bakmamaktır.