Gökhan Kırlangıç

Gökhan Kırlangıç

TÜSİAD MI ?

TÜSİAD MI ?

 TÜSİAD kusura bakmasın, maalesef bugüne kadar hiçbir zaman milletin yanında durmadılar" ifadesini ilk duyduğumuzda Başbakan bizim duygularımıza tercüman olmuştu..

 

Nedir Bu TÜSİAD ?

 

Daha düne kadar bu iktidar döneminde bire beş kazandık diyordu da noldu işler tersine döndü.. Bu gerçekleri Başbakan her seferinde tekrar etti.

Ve her seferinde altını çizdi. İfade aynen şöyleydi bir hatırlayın ;

Şimdi utanmadan, sıkılmadan 'Böyle bir ülkeye küresel sermaye gelmez' diyorlar. 120 milyar dolarlık sermayeyi siz mi getirdiniz bu ülkeye? Üyeleriniz, küresel sermayelerle ortaklık kurarken neye dayanarak kurdular?

 

 

********

Ve son noktayı başbakan şöyle kurmuştu; Siz yine gidin o yolsuzluklarla iç içe olanlarla oturun belli yerlerde lobi faaliyetlerini yapmaya devam edin.

Evet şimdi bunları hatırladıktan sonra şunun altını çizmek isterim.

TÜSİAD ile DİSK, biraraya gelerek ülkemiz ve özellikle Doğu Anadolu bölgemiz için ortak projeler hazırlayacaklarını açıklamışlardı..Evet hafızalar daha taptaze bunları unutmamak gerekir…Sene kaçtı ‘’2010 ‘’ Gerçekte ise hiçbir zaman ortaya çıkmayacak ve hayata geçmeyecek olan bu “projeler”, kamuoyuna verilmek istenen bir takım başka “mesaj”ların bahanesiydi.

Bugün bunlar daha iyi anlaşılıyor.

 

*******

Sonra ne yaptılar?

Her iki kurum da o açıkladıkları doğrultuda hiçbir şey yapmayacaklardır. “Ortak Proje” dedikleri şeyi çoktan unutmuşlardır.

 Yarın bir gün bu buluşma için karşılaşmaları muhtemel bir hatırlatma hiçbir şey yapamayışlarını ise Siyasi İktidara yıkacak, yıllardır hizmet sundukları ve varlıklarını borçlu oldukları Statüko”ya payanda olmaya devam edeceklerdir.

 

Bu hiç değişmeyecektir. Şimdi ikili ayak oyunları ortaya çıkıyor ve bu konularda bizlere ipucu vermeye devam ediyor.

Tüsiad ve Disk, hiç ayrılmadan hısım ahbap ilişkileri içinde hep gerilimi tırmandırdılar.

TÜSİAD ile DİSK’in fotoğrafındaki samimi dostluk ve “kardeşlik” görüntüsü, farklı roller oynamış da olsalar “bizim çocuklar” cemiyetinin hakiki birer üyesi olmalarındandır.

O bizim çocuklar hikâyesini zaten çok iyi biliyorsunuz. Yazmama gerek yok. Tüsiad, Anayasa Referandumuna duruşunu göstermişti.

 

 

*******

Dolaylı olarak Hayır mesajı vermişti… Disk ise “bağıra bağıra  hayır dedi.. Farklı bir şey de beklenmiyordu zaten.. Kuruluşunda büyük hizmet sundukları 12 Eylül Düzeninde gedik açtırmamak ve onu yıktırmamak, onların başlıca görevleri arasında değil miydi?

Şimdi durum böyleyken farklı bir misyon zaten beklenemez. Bunların duruşunu da tavrını da bundan sonra neler yapacağını bu millet çok iyi biliyor.

 

Her ne kadar Tüsiad ta değişimin olumlu olarak gösterildiği yazılar olsa da ki ben katılmıyorum….

 

Özgürlüklerden yana tavır aldığı, darbeci zihniyete karşı çıkarken darbecilerin yargılanması sürecine destek verdi şeklinde yorumlar bana samimi gelmiyordu. Hatta  "İmam hatipler farklı bir grupta  değerlendirilsin" teklifiyle bir arayışı içerisinde olacaklarını dışa vurdular ve bunu da öve öve anlattı köşe yazarlarından bazıları..

 

Şimdi merak ettiğim konu bunu yazanlar şimdi Tüsiad’ın tavrını nasıl yorumluyorlar?

 

Ne bekliyorlardı ki ne oldu…..

 

Daha önce yayımladıkları 'demokratikleşme' raporları ve tavsiyeleri o kadar komik geliyor ki Bu kişilere acil demokratikleşme dersi vermeli…

Sözün özü

 Şunu net söylemek isterim…

 

Statükonun İki savunucusu varsa bunlar da başı Tüsiad çeker…

Bu böyle biline …

 

Kalın efendim sağlıcakla

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gökhan Kırlangıç Arşivi
SON YAZILAR