Esra Akyol

Esra Akyol

Uzaktan eğitim, dijital karne

Uzaktan eğitim, dijital karne

Bütün alışkanlıklarımızı kökünden değiştiren bu salgın hastalık bir alışkanlığımızı daha değiştirdi. Çocukların bir dönem boyunca verdiği emeklerin karşılığını iyi ya da kötü aldığı ve her öğrencinin onu almak için koşa koşa okula gittiği, eğitimin vazgeçilmez parçası karne...

Karne günü çok heyecanlı geçer bizde. Veliler, öğretmenler ve tabii ki öğrenciler için. Tatilden önce arkadaşlarını son bir kez görmek, öğretmeniyle son kez konuşmak ve onun elinden karnesini almak için heyecanla sırasını bekler her öğrenci. Karnesi iyi olanlar sevinçle tatile girer, kötü olanlar da ikinci dönem daha çok çalışıp karnesini düzelteceğine dair kendine ve ailesine sözler vererek yeni umutlarla girer tatile. Karne günü öğrenciler için bir yenilenmedir, yeni bir başlangıç için bir fırsattır. Karne günü tüm yurtta bayram havasında geçer. Karnesi iyi olanlar ailelerinin alacağı hediyenin merakıyla eve koşarlar.

Tabii bütün bunlar yaklaşık bir yıl önceydi. Artık her şey de olduğu gibi karneler de online olacak. Okullarına gidemeyen evlere kapanmak zorunda kalan öğrenciler bir dönem boyunca canlı derslerle bir şeyler öğrenmeye çalıştılar. Zaman zaman bağlantılar koptu, bazen yoğunluktan dolayı sistemler çöktü. Ama yine de her şeye rağmen özverili öğretmenler ve azimli öğrenciler sayesinde okuldaki gibi olmasa da eğitim devam etti. Ve karne günü geldi çattı. Bu dönem diğer karne günlerinden daha buruk daha heyecansız geçecek. Her zaman olduğu gibi bu dönemde de pandemi sürecinden en çok etkilenen öğrencilerin karne gününü daha kolay atlatabilmesi için anne babalarının desteğine ihtiyacı var.

Uzmanlar çocuklarımıza bu konuda nasıl destek olacağımız ile ilgili bazı yaklaşımlardan bahsediyor. Bunlardan bazıları: İyi notlara odaklanın, etiketleme yapmaktan kaçının, kıyaslama yapmayın, kendinizden örnekler verin, ceza ve ödülden uzak durun, okulla ve öğretmenle diyaloğunuzu artırın, ben dili kullanın, soruna değil çözüme odaklanın, yanında olduğunuzu hissettirin.  Öğrenmenin yaşı yok. Hayat koşuşturmacası içinde bazen çocuklarımıza karşı tahammülsüz olabiliyoruz. Çocuklarımıza karşı sabrımızın artması için anne baba olarak kendimizi sürekli geliştirmemiz,  onlara karşı doğru yaklaşımları öğrenmemiz gerekiyor. Onlar bize Allah'ın emanetleri. İyisiyle kötüsüyle onlara sahip çıkmalı her zaman doğru yolu göstermeliyiz. İşte bu görevimizi gerçekleştirmek için bize fırsat sunan bir gün karne günü. Notları nasıl olursa olsun çocuğumuzu her koşulda sevdiğimizi ona hissettirmeliyiz. Bunu nasıl yapacağız? Daha faydalı olması açısından yukarıda saydığımız maddelerin bazılarının açıklamalarına bir bakalım.

İyi notlara odaklanın

Zor bir süreçten geçiyoruz ve bu süreç en çok da çocuklara zor. Bunu fark ettiğinizi söylemek, bu süreci yönetmeye dair olan çabasını takdir ederek söze başlamak, bu zor dönemde onun yanında olduğunuzu hissettirecek ve ona iyi gelecektir. Öncelikle kötü notlara değil daha iyi olan notlara odaklanın. Bu tutum çocuğunuzun kendine olan güveninin biraz daha yerine gelmesini sağlayacaktır.

Etiketleme yapmaktan kaçının

"Tembelsin", ya da "Zekisin ama çalışmıyorsun" gibi etiketler çocuğunuzun da kendisini bu şekilde kabul etmesine ve bir şeyler için çabalamamasına sebep olabilir. Bunun yerine "Ne kadar çabaladığını görüyorum ve bunu takdir ediyorum” ya da "Yorulduğunun ve bunaldığının farkındayım ama bu dönemsel bir durum, çabaladığın ve azmettiğin birçok olaya şahit oldum, bu süreci de en güzel şekilde atlatacağına benim inancım tam" şeklinde motivasyonel konuşmalar çocuğunuzun kendisine inanmasını ve enerjisini yükseltmesini sağlayacaktır.

Kıyaslama yapmayın

Her çocuk anne ve babası için özel ve biricik olmak ister; kıyaslama çocuğun kendisini yetersiz hissetmesine ve motivasyonunun kırılmasına sebep olabilir. Bu nedenle arkadaşlarıyla ya da yaşıtı başka çocuklarla kıyaslama yapmaktan kaçının.

Kendinizden örnek verin

Geçmişte yaşadığınız benzer olumsuzluklardan söz edin; çocuklar bazen yaşadıkları olumsuzlukların sadece kendi başlarına geldiğini ve bu konuda yapayalnız olduklarını düşünebilirler. Sizin de benzer konularda zorlandığınızı aynı süreçlerden geçtiğinizi duymak ona yalnız olmadığını hissettirecek ve iyi gelecektir. Örneğin; tüm sınıfın iyi olduğu bir dersten kendisi çok kötü sonuçlar aldığında "Benim de senin yaşlarındayken çok benzer bir olay başıma gelmişti, kendimi çok kötü hissetmiştim ama sonra toparlayabileceğime inandım ve bir şekilde toparladım, senin de bunu düzelteceğine inancım tam" gibi bir tutum hem çocuğunuz ile sizin aranızdaki bağı güçlendirecek hem de onun motivasyonunu arttıracaktır.

Ceza ve ödülden uzak durun

Karneye bağlı cezalardan veya ödülden uzak durmaya çalışın; çalışma ve başarı bir ödüle bağlandığında burada farklı bir koşullanma oluşturabiliriz ve bu durum çocuğun tüm hayatına etki edebilir. Sadece ceza almamak için bir şeyler yapan, istek ve azim gibi güçlü özellikleri kullanmayan, haliyle kendisini aktif bir mutsuzluğun içinde bulan bir birey haline dönüşebileceği gibi, sadece ödül alacağı konularda çaba gösteren ya da ödülü yetersiz bulduğunda çabalamayan bir birey haline dönüşmesine de sebep olabilir.

Herkese keyifli, sağlıklı tatiller...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esra Akyol Arşivi
SON YAZILAR