Kasım Göçer

Kasım Göçer

Yıkılmadım ayaktayım!

Yıkılmadım ayaktayım!

Galatasaray maçı öncesi en büyük endişem Konyaspor'un mental çöküntü ve kırılma yaşamasıydı. Bu sebeple Konyaspor'un 2-0 kazanmasından çok kendinden emin özgüveni yüksek bir oyun sergilemesini daha önemsiyorum. Önceki haftalardaki puan kayıpları Konyaspor'u hiç etkilememiş. Konyaspor maçın hemen başında rakibine oyununu kabul ettirerek erkenden skoru da yakaladı. İkinci yarı biraz rölanti bir oyuna dönse de skoru korumayı bildi.

KONYASPOR’DA NE DEĞİŞTİ?
Aslına bakarsak önceki haftalardaki puan kayıplarının yegâne sebebi savunmadaki bireysel hatalardı. Ofansif anlamda Konyaspor sahada gerekeni zaten yapıyordu. Trabzonspor'a deplasmanda gol atmasına rağmen iki bireysel hatadan mağlup olmuştu. Kasımpaşa maçında 4 gol atmasına rağmen savunmadaki bireysel hatalar puan kaybına yol açmıştı. Başakşehir'e karşı öne geçtiği maç Konyaspor'un kendi kalesine attığı golden sonra döndü. Alanyaspor'a bile bir geçerli üç tane de sayılmayan gol attı. Galatasaray maçında da bireysel hatalar oldu, ancak bu hatalar kritik hatalar değildi. Savunmada bireysel hatalar minimize olunca Konyaspor kötü gidişata da ‘dur’ demeyi başardı.

HAKEM, İKİNCİ YARI ÇOK UĞRAŞTI
İlk yarı skoru rahatça yakalayan Konyaspor ikinci yarı biraz skoru koruma güdüsüyle hareket etmeye başladı. Takım, oyunu fazla geride kabul edince maçın sonlarına doğru zaman zaman savunmadan uzun topla çıkmak zorunda kaldı. Galatasaray ikinci yarı hem Konyaspor'un oyunu geride kabul etmesi hem de hakem desteği ile biraz daha etkili göründü. Hakem, Konyaspor'un penaltısını vermezken Galatasaray'ın atak başlangıçlarındaki faulleri görmezden geldi. Sehic'in bu pozisyonlarda başarılı olması aslında hakemi de kurtardı. Faulle kazanılan toplarla başlayan ataklar gol olsa kıyamet kopmuştu.

PALUT’UN DİREKSİYON HÂKİMİYETİ ÇOK YÜKSEK
İlhan Hoca'nın takım üzerinde etkisi öyle büyük ve takım ile etkileşimi o kadar iyi ki takım anında hocanın isteklerine reaksiyon verebiliyor. Hoca takıma oyun hamuru gibi oyunun her anında istediği şekli verebiliyor.  Oyun içinde set oyunu başlayıp istediği an geçiş oyununa dönebiliyor. Maç içinde 4-3-3'ten birdenbire 4-2-3-1'e evrilebiliyor. Takım kenardan gelen bu talimatlara kusursuz bir şekilde uyum sağlayabiliyor. Mental çöküntünün olmamasının sebebi de kenarda İlhan Palut gibi güçlü bir karakter olması. İlhan Palut'un direksiyon hakimiyeti çok yüksek, yoldan çıkan takımı tekrar yola soktu.

KONYASPOR, TARAFTARIYLA KENDİNİ BULDU
Maç öncesi yaptığı muhteşem koreografi ile taraftar takıma hedefini gösterdi. Bu sezon belki ilk defa takım ile taraftarı bu kadar bütünleşti. Taraftar şampiyonlar ligi müziği ile takıma mesaj verdi. Takım sahada ortaya koyduğu futbolla bu mesajı aldığını gösterdi. Herkes Konyaspor ikincilik yarışından düşeceğini beklerken taraftar takımı ile bütünleşerek hep birlikte yarışı yeniden başlattı. Bu yarışta artık Konyaspor taraftarıyla var . Hedefine taraftarı ile birlikte yürüyecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kasım Göçer Arşivi
SON YAZILAR