Kıymetli okurlarım bu hafta sizlere Zalim Almanya veya Almanya treni diye  adına bir çok  türküler yazılan kimimizin  akrabası, arkadaşı, eşi, dostunun yaşadığı,  siyasi ekonomik ve kültürel ilişkilerimiz olan Almanya üzerine yazmak istedim.Çünkü  Almanya, ülkemiz için en önemli ekonomik ortakların başında geliyor. Söz konusu işbirliği son yıllarda bilim ve kültür alanlarındaki ortaklıklarla daha da perçinlenmiş durumda.

Ve geçen haftalardaki yazımda da aktardığım gibi Almanya Nato üyesi olan gerek siyaset gerek ekonomik olarak ve bünyesinde barındırdığı  3 milyonu aşan Türk nüfusu ile çok büyük önem arz eden bir ülkedir. Peki, Türkiye’nin son yıllardaki hareketli siyasi ve ekonomik gündemi  Almanya ile ikili ilişkilerimizi nasıl etkiliyor?

Hatırlayın son yıllarda  gezi olayları ve geçen yıl güney illerimizdeki  olaylardan başlayarak Ayn el arab (Kobani) ve sonrasında 6-7 ekim olayları ile gündemimize giren Alman ajanlarının yakalanması ve en son Kandile yapılan operasyonlarda ölen Alman istihbarat ajanları ile alakalı haberleri okumuşsunuzdur.Peki Almanya bize karşı bu tür oyunlarla neden Türkiye’yi güçsüzleştirmeye çalışıyor.Bir terör örgütünü destekleyerek neyi amaçlıyor?

   1960 yılından bu zamana kadar Almanya da çalışan Türk nüfusu orada işçi olarak durmayıp ekonomiden siyasete her alanda varlık göstererek  Alman politikacılarının ve halkın tepkisini çekmiştir. Avrupa Birliğine giriş müzakerelerinde önümüze şartlı ortaklık gibi bahaneler sunarak üyelik sürecine hep ayak direterek engel olmak istemiştir. 2013 mayıs ayında gezi olaylarını hatırlayın, Gezi olaylarının arka planında Almanya’nın olduğunu bilmeyenimiz kalmadı.

Gezicilerin isteklerinden biri o günlerde İstanbul’a yapılması planlanan 3.havalimanı projesinden vazgeçilmesi idi. Çünkü buraya yapılacak Havalimanı Almanya’nın Frankfurt’da   ki hava alanı ile Doğu istikametindeki  Havayolları hakimiyetine darbe vuracak nitelikte bir proje olup  Almanya’yı rahatsız etmekte idi. 2014 yılında  devletimizi neden dinleme ihtiyacı hissetti? Almanya tarihte İslam coğrafyasında hep İngilizlerle yarışırken şu anda da bölgenin yükselen değeri Türkiye’nin önünü kesmek istemesinin nedeni  petrol yataklarının kontrol ve güvenini sağlamak istemesindendir.

Bu da Ülkemizin Kuzey Irak petrollerinin sevkiyatını yapmaya başlaması ile PKK Terör örgütüne verilen desteğin hemen ardından takip etmesi  ilginçtir. İran ile yaptıkları nükleer anlaşmadan sonra İran ve Almanya’nın aleni bir şekilde PKK ya desteğini  vermeleri yoksa nasıl izah edilebilir ki . Kandile yapılan operasyondan hemen sonra ülkemizde konuşlanan Patriot bataryalarını çekmek istemesi zamanlama olarak çok önemlidir.

Türkiye silah sanayisi ile artık Almanya’nın silah sattığı ülkelere silah satmaya başlaması ile Almanya’nın daha fazla rahatsız olmasına sebep olmuştur. Çünkü Almanya’nın en büyük ekonomik güçlerinden biri ağır silah sanayisidir ve Türkiye buna da rakip olmaya başlayarak Almanya’yı rahatsız etmiştir.

 Son yıllarda ülkemizden rahatsız olan ülkelerin sayısının artması devletimizin doğru yolda emin adımlarla ilerlediğinin bir göstergesi olarak görmekteyim.

SAYGILARIMLA.