Son yılların en büyük sorunlarından biri olarak gösterilen küreselleşen dünya ekonomisi ve ulus devletlerin yeni dünya düzeninde alacağı konumlar tartışılmaktadır. Küreselleşen dünyada özellikle  ulus devletlerin pandemi süreci ile birlikte ekonomik, sosyolojik ve güvenlik açısından küreselciler tarafından köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Bu sıkışmaların en önemli nedeni  küreselcilerin başta ekonomik olarak sonrada siyasi olarak etki alanlarını genişletmek istemesinden kaynaklanmaktadır ki Rusya Ukrayna savaşı bu bağlamda Rusya’nın etki alanına Amerika’nın  fiili olarak girmek istemesi diğer taraftan Ukrayna’nın olası Nato üyeliğinde yine Rusya ile Nato’nun sınır komşusu olma ihtimali Rusya açısından bakıldığında kendine büyük bir güvenlik tehdidi olarak görmesinden kaynaklanmaktadır. Nato  ve dolayısı ile hem ezeli rakibi Amerika ile sınır komşusu olmak Rusya’nın en son isteyeceği bir durumdur. Amerika ve batılı devletlerin Rusya’yı sıkıştırmak için Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskinin sırtının sıvazlanması, Ukrayna’nın Nato’ya üyelik başvuru yapması  Rusya’nın  Sovyetler döneminden belleğinde kalan sılav bölge halklarını kendi tebası olarak görmesi  ve bu bölgelere hem siyasi etki,  hem de ekonomik etki oluşturmak isteyen Rusya için doğal bir tehdit algısı olarak karşılanabilir. Fakat küreselleşen dünya da Ukrayna, Lİtvanya veya Moldova gibi ülkeler de küreselcilerin büyük bir etki alanına sahip olmaya başlaması önemli bir siyasi etki olmuştur hatırlayın Zelenski Cumhurbaşkanı olmadan önce komedyenlik yapan bir Ukraynalı idi işte küreselciler  siyasi  geçmişi olmayan birini destekleyerek nasıl Cumhurbaşkanı yapabileceklerini Ukrayna da bir kez daha  göstermişlerdir. Diğer taraftan Ukrayna’nın  Nato üyeliği ihtimali  Rusya’yı en çok kaygılandıran bir güvenlik tehdidi olarak algılanması  ve tüm  bunların sonucu olarak Rusların Ukrayna’ya savaş açmasını ortaya çıkarmıştır. Ben Rusya haklı demiyorum ama Rusya her şeyden önce bir ulus devlet ve kendine göre tehdit kabul ettiği alanlar , politikalar ve uygulamalar vardır. Bunların neticesinde Rusya savaşı başlattı.  Rusya küreselleşen dünya da etki alanını genişletip  ekonomik, siyasi ve güvenlik açısından kendini sağlama almak zorundadır ulus devlet olması bunu gerektirir. Rusya’nın Suriye de ne işi var dersek Enerji ihtiyacı ve olası tehditleri Akdeniz gibi uzak mesafelerde karşılamak istemesi olduğunu söylebiliriz,  Ukrayna savaşını ise  başkenti Moskova’ya  karşı yakın  askeri bir tehdit olarak algılaması ile  güvenlik kaygısının neticesi olduğunu söyleyebiliriz. 

                Toparlarsak ; Amerika ulus devlet değildir ve küreselcilerin merkezi kabul edilmektedir ve Amerika kaynaklı şirketlerin üçüncü dünya ülkelerinde savaş dahil her türlü siyasi ekonomik ve sosyolojik operasyonlara karıştığını nerdeyse bilmeyenimiz kalmamıştır. Rusya Ukrayna savaşında Ukrayna tarafında savaşan yabancı savaşçı sayısının 15-20 bin arasında olduğunun açıklanması küreselcilerin Rusya karşısındaki bir savaşı olarak görebiliriz ve dahası Amerika ve batılı ülkeler kendi askerlerini göndermek ve doğrudan Rusya’ya savaş açmak yerine bu tür bir vekalet veya Hibrit savaş tekniği ile küreselcileri kullanmış olabilir mi evet olabilir. Fakat bu savaşta Rusya tarafında Çeçen askerler veya Wagner gibi paralı askerlerin olması Rus  düzenli Rus ordusu ile birlikte  Ukrayna’da istediği sonucu şu ana kadar alamamış olması küreselcilerin desteği ile mümkün olmuştur. Ya da Rus ordusu iddia edildiğinin aksine o kadar güçlü değildir. İşte bir yanda konvansiyonel savaş bir yanda yeni nesil hibrit savaş diğer yanda vekalet savaşları hızla devam ederken olan Ukrayna halkına oluyor. Çünkü her halükarda Ukraynalı masum insanlar, kadın ve çocuklar bu savaştan zarar görüyor ve hayatlarını kaybediyor.  Saygılarımla