Bundan yüz yıl önce koca imparatorluk paramparça edildiğinde Osmanlıya ait tüm topraklar cetvelle çizilerek bu günkü devletçikler oluşturuldu. Kimisi monarşi kimisi emirlik kimisi sözde cumhuriyet yönetim şekilleri ile idare edilmektedirler fakat hepsi batının çıkarına ve batının güdümünde yönetimler olmaktan kurtulamadılar. Yüz yıl önce dağıtılan Osmanlı bir daha ayağa kalkamayacak şekilde kolsuz, bacaksız bir vücut halinde bırakıldı ve geçtiğimiz son yüz yılın bu son çeyreğinde Türkiye özellikle savunma sanayisinde hızla  millileşme politikası ve yatırımları sayesinde hızla kendini yenilemiş ve özellikle son elli yılın terör sorunu PKK ya veya DEAŞ’ a karşı eskiden ABD veya İsrail’in istihbaratına güvenmek zorunda bırakıldığımız zamanlara inat teröristin daha operasyon yapmasına fırsat vermeden hem sınırlarımız içinde hem de sınır ötesi operasyonlar ile PKK terörünü bitirme kararlılığına ulaşmıştır. Türkiye sınır komşusu Suriye de Batının ve ABD’nin çıkarlarına ters düşen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı operasyonlarını yapması, Doğu Akdeniz de denizlerdeki haklı çıkarlarını savunması ve son olarak Karabağ savaşında Azerbaycanlı kardeşlerine amasız yani koşulsuz tüm desteğini vermesi Batının Türkiye’ye karşı bin yıldır beslediği hasmane tutumların tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi bu günlerde de artık aleni yapılmasına sebep olmuştur. Türkiye’nin bölgesel bir güç olmasından ziyade küresel bir güç olmasını izlediğimiz şu günler sancılı geçse de mutlaka küresel güç olma hedefini başaracaktır. 

 

Sen mermiyi Fransa’dan, Topu Almanya’dan, Uçağı Amerika’dan, İHA’ları da İsrail’den alsaydın dost ve müttefiklerin kıralı olurdun. Fakat S-300 alan Yunanistan’ın Rus füzeleri NATO’ya entegre sorunu yaşamazken sen Entegre sorunlu S-400 alamazsın çünkü Rus yapımı olduğu için Entegre olamıyor ve F-35 lerin uçmasında engel teşkil ettiği için Projeden çıkarılırsın. Amerikan destekli darbeyi kabullenmek yerine silaha ve tanka kafa tutarak satılmış beyinleri alaşağı edersen PKK’nın Suriye koluna binlerce silah verilmesine sebep olursun. Yetmedi dahası önceleri başarılı karizma diye batının övdüğü Erdoğan’ı Diktatör bile ilan edersin ve ülke içinde Adalet ve özgürlük yok diyen birileri de buna zemin hazırlar. Tarihin her dönemin de olduğu gibi ya kızıl sultan olursun ya da diktatör.   

 

Geçtiğimiz günler de Gara operasyonunda on üç vatandaşımızın PKK tarafından şehit edilmesinde müttefikliğimiz, dostluğumuz ve stratejik ortaklığımızın tamamen sona erdiğini gösteren ABD açıklaması bunu sarf ettiği “eğer” açıklaması ile tamamen teyit etmiştir. Biz zaten ABD ile müttefiklik, dostluk ve ortaklığın sahte ve sözde olduğunu biliyorduk ama Gara operasyonunda şehitlerimiz üzerinden içindeki kini ve arka planda Türkiye’ye karşı oynadığı oyunu açık eden  ABD bu kez Türkiye içindeki muhalefeti güçlendirmek onların eline koz vermek için yaptığını düşünmekteyim. Başarılı olur mu? Olamaz! ama Abd veya Batı bu açıklama ile bir seçenek daha denemiş olur. Sırada ki gelsin.