Dr. Ramazan Tuzla

Dr. Ramazan Tuzla

Amber Reis İmamı

Amber Reis İmamı

Safahat’ı okuyanlar bilir Said Paşa İmamı’nı.

İstiklal şâirimiz Merhum Mehmet Akif Ersoy, Safahat’ında Said Paşa İmamı için yazdığı bölüme:

 

Coşar avizeler artık, köpürür kandiller;

Bu ışık çağlayanından bütün âfak inler!

 

Yalının cephesi, Ülker gibi, baştanbaşa nur;

Nim açık pencereler, rengi ziyadan mahmur.

 

diyerek başlar ve devam eder satırlara.

 

Akif’in mevzusu, sarayda verilen bir mevlide, mevlidhanın beklenmesidir. Anadolu yakasından gelecek olan mevlidhan, Said Paşa İmamı’dır. Geç kalmıştır mevlide ve sebebi de, Akif’in kaleminden insan yüreğini, güneşi gören karın erimesi gibi eritecek şekilde dökülmektedir.

 

Kızını kaybeden bir annenin, kızı için mevlid okutmak istemesi ve saraydaki mevlid için yola çıkmış olan Said Paşa İmamı’ndan bunu rica etmesidir mevlidhanın gecikme sebebi. Mevlidhan, kıramaz annenin hatırını ve:

 

Dem çekip, dem tutarak etmeye başlar feryad,

Boğazın her tarafından bir ilâhi inşad.

 

“Sultan-ı Rusul, Şah-ı Mümecced’sin, efendim,

Biçârelere devlet-i sermedsin, efendim.

 

Menşur-ı le amrükle müeyyedsin efendim.

Divan-ı İlahi’de ser-âmedsin efendim!

 

Sen Ahmed’i Mahmud u Muhammed’sin efendim!

Hak’tan bize Sultan-ı Müebbed’sin efendim!

Bunlar, Said Paşa İmamı’nın dilinden dökülen beyitlerdir ve annenin hatırı yapıldıktan sonra, mevlidhan sarayın yolunu tutar. Sonrasını Safahat’tan okuyalım İnşaallah.

 

Kelam ehli insanlar, etrafına kolayca insanları çekerler ve irfan hâlesini mütemadiyen genişletirler. Nasipdar olanlar, bu haleden nasibi oranında feyiz alırlar.

 

Atalarımız, “tatlı dil can azığıdır” demişler.

Aynıyla kabulümüzdür.

Can azığına, gönülden daveti de ekleyelim. İnsanı sımsıkı sarmasını ve muhabbet teknesinde kardeşlik hamuruna karıştırmasını da ekleyelim.

 

Câmiler, Kâbe’nin şubeleri; imamlar, Peygamber vekilleridir. Beş vakit dolup boşalan, dünya durdukça devam edecek olan med-cezirlerin tertemiz mekânıdır câmiler.

 

İnancın kaynak olduğu bu dolup boşalmaların kuvvetini artıran en temel güç, câminin imam hatibidir hiç şüphesiz. Peygambere vekâlet eden insanların, bitmeyecek bu med-cezirlere kuvvet katan insanlar olduğunu bilmek ve bu insanların varlığına şahitlik etmek, ne büyük bir bahtiyarlıktır!

 

Bu satırların kaleme alınmasına sebep, Amber Reis Câmii’nin tatlı dilli, gani gönüllü, hüsn-ü zannı düstur edinmiş, nezâketin nasipdarlığında zirve olan imam hatibidir.

 

Vekâletin emin ellerde olduğunu görmek, insanın sevincine sevinç katıyor.

 

Ses, elbette Allah vergisi. Onu terbiye eden nezâket, cemaati câmiye çeken kuvvet olarak tezâhür ediyor. Susamış gönüller, kana kana içmeli bu samimiyet çeşmesinden.

 

Yalnız ses değil Amber Reis İmamı’nı farklı kılan!

Hutbe başka, duruş başka, kelam başka, ruh başka.

Beş vaktine beş vakit ekleyip de namaz kılan,

Cûşa gelir bu mekanda, doyum olmaz o aşka.

 

Koca Akif, Said Paşa İmamı’nın sedasını duyurdu bizlere. Sedaya sebep, bir annenin yanık yüreğinin hatırıydı ve bütün boğaz dinledi feryadı ve şimdi kayıtlarda Said Paşa İmamı.

 

Amber Reis İmamı, etrafına bir sevgi ve muhabbet halesi oluşturmuş durumda ve bu güzellik de kayda geçsin istedim. Suret, sıretin aynasıdır derler ya, aynıyla vâki. Nezâket ve tevâzusuna Allah vergisi sesi de eklenince, insanın kendini câmide bırakası geliyor. Farklı lezzetler, dilden dökülen sımsıcak iltifatlar, kelimelerin kardeşliği hocamın dilinde daha bir güzel arzı endam ediyor. Bütün cemaate, “Kaza namazınız yoktur amma yine de kaza namazı kılın bu gecede” deyişi hüsn-ü zanna ne güzel bir örnek; kulağı ile kalbi arasında uçurum olmayan insanlar için ne büyük bir iltifattır.

 

Rahmet mevsimi Ramazan’ı en güzel şekilde tasvir eden Hocamıza, Ramazan’ın bu satırları karşılık olamaz.

Hocamızın can azığı dilinde ve nice güzelliklere  ve de ikbâle gebe İnşaallah.

Makamı âli, kalbi her dem tâhir ve her iki cihanda da şen bir er olsun! 

Rabbim, ondan razı olsun!

 

Bugün Cuma ve namazı Amber Reis’te kılalım İnşaallah.

Anıt civarı, Meram Belediyemizin hemen yanı. Haydi! Lezzete buyrun!

 

“Duânız yoksa, ne ehemmiyetiniz var? (Furkan 77)

 

Duânızı eksik etmeyin efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi
SON YAZILAR