Ya Tiktok, Ya Matematik
* Ya ağustos böceği oluşun ya karınca olursun gibi seçenekler her zaman hayatımızda ikidir. Nüfusumuz 85,5 milyonu geçti, çalışan sayımız 32,6 milyon kişi, sigortalı olan kısmı 25,7 milyon kişi. Emekli maaşı alan kişi sayısı 16,6 milyon. Kamu personeli 5,3 milyon kişi. Kabaca ülke bu durumda. Matematik, tam da buralarda lazım. Cumhurbaşkanı Amerika’da fakat Trump ise Tiktoka takmış durumda. Yazılımı mükemmel olan bu uygulama maalesef ülkemizde at hırsızları tarafından çokça kullanılmakta. Yazılım bilmeden neyi neden kullanmamalıyız bilemiyoruz. Operatörler ülkesi olduk. Veri işleme uzmanı dolu her taraf sayı olarak motorlu kuryecilere yetişecek.
* TikTok, Çinli teknoloji devi ByteDance tarafından oluşturuldu ve ilk olarak Eylül 2016’da, Facebook ve Instagram’a benzer bir video paylaşım sosyal ağ hizmeti olarak pazarlanan Douyin adı altında piyasaya sürüldü. Kasım 2017’de ByteDance, Musical.ly adında başka bir sosyal medya uygulamasını satın aldı. Bu uygulama, kullanıcıların Musers kendi platformlarında 15 saniyelik kısa dudak senkronizasyonu videoları oluşturmasına ve paylaşmasına olanak tanıyordu. ByteDance Musical.ly uygulamasını kapattı ve özelliklerini Douyin’e dahil etti. 2017’de ByteDance, Douyin’in global versiyonu olan TikTok’u piyasaya sürdü. ByteDance’in kurucusu Zhang Yiming TikTok’a ilişkin açıklamasında Çin, dünya çapındaki İnternet kullanıcılarının yalnızca beşte birine ev sahipliği yapıyor. Eğer küresel ölçekte genişlemezsek, beşte dördünü izleyen meslektaşlarımıza kaybetmeye mahkûm oluruz. Yani, Küreselleşmek bir zorunluluktur. TikTok’un en önemli özelliklerinden biri, uygulamayla nasıl etkileşim kurduklarına bağlı olarak kullanıcıların zevklerini ve tercihlerini hızlı bir şekilde belirleyen ayrıntılı algoritmasıdır. 23 Ocak 2018’de TikTok, uygulama mağazalarından indirilen ücretsiz uygulamalar arasında birinci oldu. Amerika’da 130 milyondan fazla indirildi ve dünya çapında 2 milyar indirmeye ulaştı.
* İyi matematik bilmeyen ülkelerde adalet yoktur. Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde hakkında en fazla dava açılan ülke. Her ne kadar yakın zamana kadar ülkemizde pek çok hukukçu büyük ihtimalle matematik bilmemelerinden ve matematiği sevmemelerinden olsa gerek hukuk-matematik veya adalet-matematik ilişkisini görmezden gelmişlerse de, dünya genelinde bu ilişkinin uzun zamandan beri kabul görmesinden dolayıdır. Bundan dolayı daha önceleri sadece sosyal bilgiler veya Türkçe puanıyla öğrenci alan hukuk fakülteleri, matematik puanını da içeren eşit ağırlık puanıyla öğrenci almaya başladılar. Matematik bilmeyenin kadı yapılmadığı Osmanlı ile matematik bilmeyen, hatta matematikten nefret eden dekanların idare ettiği hukuk fakültelerinin bulunduğu dönem ile karşılaştırdığımızda hangi dönemde iyi hukukçu yetiştirdiğimiz konusunda ciddi şüphe var. Sadece somut bir değerlendirmeye bile tabi tutulsa, hukuk sanıldığı gibi ezberden ibaret değildir. Ezberlenecek çok şey var ama uygulamada mantık ve muhakemeyi devreye sokmazsanız ezberlediklerinizin hiçbir faydası olmaz. Matematik de bazı formülleri ezberleyerek sadece hesaplama yapmak ya da toplama çıkarma gibi işlere yaramaz. Matematik beyni en fazla geliştiren, kullanım kapasitesini artıran temel bir bilim dalıdır. Bu sebeple mesleğe bağlı olmaksızın her gelişmekte olan beynin ihtiyacı olan şeydir matematik. Matematiği dışlayanın, bırakınız hukukçu olmayı yaşamın gerçekliğini kavraması imkânsızdır. Hukukla matematik, mantık ve muhakemeye dayanması bakımından aynıdır aslında.
* Bir mühendis herkesten daha fazla, tabiatın başlı başına bir geometri ve mühendislik harikası olduğunu fark edebilir. Kâinattaki galaksilerin şekillerinden yaprakların biçimlerine kadar, insanın mükemmel tasarımından moleküllerin modellerine her şey harikulade ve hikmetli bir geometriye sahiptir. Bu anlamda geometri ve mühendislik aslında kâinatı okumaktır. Ve bu okumanın niteliği arttıkça bu fenler de gelişmektedir. Daire, elips, parabol, hiperbol, helis, evolvent, spiral, fraktal gibi şekilleri çok daha olağanüstü biçimlerde varlıklar âleminde ve canlılar dünyasında görmek mümkündür.
* Sonuç olarak; Allah, varlıklar üzerinde bıraktığı ipuçlarıyla matematikçileri ve mühendisleri yeni buluşlar yapmaya ve bu buluşlar sayesinde kâinattaki denge ile adalet arasında sıkı bir ilişki olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Eşya arasındaki denge bozulduğunda, nasıl kâinatın tüm düzeni alt üst olabiliyorsa, sosyal hayatta insanlar arasındaki adalet ölçüsü bozulduğunda da tüm sosyal ilişkiler temelinden sarsılır. Matematik yönü eksik olan hukukçular da olaylar karşısında karar verirken eşitlik, adalet ve tarafsızlık kavramlarını değerlendirmede ister istemez hatalara düşeceklerdir. Dolayısıyla, matematiğin analitik mantığı, insana analitik bakış açısı kazandırır ve güçlü muhakemesiyle hukuk kuralları daha doğru ve adil bir şekilde yorumlanabilir. Matematik ve sayısal bilimlerde iyi yetişmemiş bir bireyin mantık ve muhakeme gücü çok zayıf olduğunu, bu bakımdan hakkını arayamadığını da söylemek mümkündür. Bu da zamanla güçlünün güçsüzü ezdiği, zayıfın kuvvetliye karşı hakkını arayamadığı bir sistem getirir. Adaletsizliğin yayılmasına yol açar. Sorgulayıcı, araştırıcı beyinlerin yetişmesinin yolu iyi bir matematik eğitiminden geçtiğinden şüphe duyulmamalıdır. Adalet mülkün temeli, adaletin temeli de matematiktir. Tiktok şu an çok popüler sadece bir algoritmadır.
