Bazen düşünüyorum, “şu Başbakan’ı rahat bıraksalar neler yapacak bu memlekete…” diye.

Ama heyhat, içerden ve dışarıdan vuruyorlar ha vuruyorlar.

En başında söyleyelim. Kim haksız kazanç sağladıysa cezasını çeksin. Kim milletin parasını hiç ettiyse her kuruşunun hesabı sorulsun. Ancak hesap sorma yöntemi iktidara yönelik bir kampanyaya dönüşürse işin rengi değişir.

Uluslar arası güçler, yanlarına yerel oyuncuları da alarak “Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulma planları” yapıyorsa olay yine değişir.

Son günlerin popüler tabiriyle “yedirmeyiz ağa…”

İş Başbakan’a giderse gözlerimiz kararır, haberiniz olsun.

Husumetleri bir yana bırakılır, kırgınlıklar rafa kalkar. Birleşir kenetleniriz.

Bu işin başı da, sonu da Erdoğan’a uzanmaksa

Tahir Akyürek için belde belde gezer oy isterim.

Eğer amaç Erdoğansız bir Türkiye ise,

Mustafa Yazlık’ın Meram’a başkan olması için her türlü kulisi yaparım.

Amaç Ak Parti’yi saf dışı bırakıp, ülkeyi paylaşıp mutlu mesut yaşamaksa

Hafta da 7 gün Konya’ya gelir giderim.

Kukla bir iktidar istiyorsanız

Suat’a bile ses çıkarmam.

Halkın Yüzde 50’sinin oyunu almış bir Başbakan’a kastediyorsanız

Ahmet’in Twitter çetesiyle aynı twitleri atarım.

Husumetleri, yanlışlar unuturum.

Galip’e bile hatır sorarım.

Ben nankör değilim. Ekmeksiz hiç değilim. Üç kuruşluk menfaat için ülkemi yangın yerine çevirenlere alkış tutamam. Dost diyemem.

Bizi kızdırmayın bence. Kızarsak gözümüz bir şey görmez.

Çok doluyuz. Olayın iç yüzünü yazmaya gerek  bile görmüyorum artık.

Televizyonlar, internet, sosyal medya ve gazeteler olayı bütün çıplaklığıyla ve uluslar arası bağlantılarıyla açık bir şekilde ortaya koydu.

Üzerine konuşulacak çok şey olduğunu düşünmüyorum.

Ancak Başbakan’ın gerek Konya’da gerekse sonrasında yaptığı açıklamalar bende bir izlenim uyandırdı.

Ak Parti dönem dönem bu benzer operasyonlara maruz kaldı.

Peki Başbakan krizi neyle aştı?

27 Nisan muhtırasını hatırlayın.

“Seçime gidiyoruz.”

Bir parantez birazdan devam edeceğim.

Son günlerde CHP ve MHP adayları hayli garipleşmeye başladı. CHP Mansur Yavaş’la el sıkışmak üzere. İşlem tamam gibi bir şey. ,

Yine CHP Hatay’da Ak Partili belediye başkanı Lütfi Savaş’ı aday gösterecek yerel seçimlerde.

Bunların konumuzla ne ilgisi var.

Cemaatin ilk gizli hedefi Keçiören. Keçiören’de Turgut Altınok için kuvvetlice yüklenecekler. Eğer Keçiören’i Turgut Altınok kazanırsa hükümete ilk gol atılmış olacak.

Ardından Ankara Büyükşehir.

Cemaat burada da Mansur Yavaş’ı destekleyecek net bir şekilde. Amaç ki asıl ve gizli amaç Melih Gökçek’i devirip hükümete yine gol atmak.

Bir başka plan ise Hatay’da Ak Parti’den CHP’ye geçen mevcut belediye başkanı Lütfi Savaşa Sadullah Ergin karşısında zafer kazandırmak.

Operasyon planları, seçim planları gayet açık ve net.

Peki ya Başbakan’ın planları?

27 Mart muhtırasında olduğu gibi “genel seçime gidiyoruz.” Derse ne olacak?

Papuç pahalı, bence kaçın…

Bu sefer alacağı oy öyle kolay alınacak bir oy olmaz.

Güçlü bir Erdoğan, güçlü bir Türkiye; yine kaybeden siz olacaksınız.

Önemli Not: Ankara’da erken seçim senaryoları konuşuluyor. Her an her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor.