Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, düzenlediği basın toplantısında Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği çevre yatırımlarını ve su tasarrufu konusunda yürüttükleri çalışmaları anlattı.

Başkan Altay, Sıfır Karbon binalar, yeşil enerji, doğalgaz dönüşümü, hidroelektrik santralleri, merkez ve ilçelerdeki atık su arıtma tesisleri, Sıfır Atık, GES projeleri, kaliteli içme suyu, ağaçlandırma ve taşkın koruma çalışmaları başta olmak üzere onlarca çevre projesi hakkında bilgi verdi.

Programda Başkan Altay dört madde üzerinde durdu.

En önemli çağrısından ilki su tasarrufu konusundaydı. Bu hayati çağrıyı bizler de buradan dile getirmiş olalım.

Türkiye’nin en kurak şehirlerinin başını çeken Konya’da, su ve suyun kullanımı hayati önem taşıyor. Günden güne kuruyan ovamızda neredeyse her gün bir obruk haberi alıyoruz. Karapınar bölgesinde yoğunlaşan obruklar artık Çumra tarafından başlayarak şehir merkezini de tehdit eder duruma geldi. Ova adeta alarm verirken buna hiçbirimiz seyirci kalamayız.

Başkan Altay’ın verdiği bilgilere göre Konya’da kullanılan suyun yüzde 10’unu şehir merkezi, yüzde 7-8 civarında miktarını ise sanayiler kullanıyor. Geriye kalan kısım ise Konya’nın kırsalında tüketiliyor.

Bu tabloya göre şehrin suyunun çok büyük bir kısmı tarım ve hayvancılık alanında kullanılıyor. Yani tarımsal sulamada!

Başkan Altay’ın ikinci önemli çağrısı da tarımsal sulama noktasındaydı.

Özellikle son 5 yıldır ovanın iklim şartlarına ve gerçeklerine hiç uyuşmadığı halde yaygınlaşan mısır tarımı ile su tüketiminin adeta zirve yaptığını hepimiz biliyoruz. Bu konuda hepimiz bir şeyler söylüyoruz ama bir sonuca varamıyoruz.

Başkan Altay bu konu hakkında Tarım ve Orman Bakanlığı ile sürekli temas halinde olduklarını belirtirken, sulu tarımdan yüksek gelir sağlayan çiftçilerin, ovanın şartlarına uygun tarımdan da benzer bir kazancı sağlaması için çalıştıklarını belirtiyor.

Başkan Altay’a katılmamak elde değil.

Çiftçilerimizin üretime devam etmesi ve para kazanması şart ama ovanın geleceğinin kurutulmaması da gerek.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Konya Ovası için acil bir eylem planı hazırlaması kaçınılmaz. Ovaya dış havzalardan su getirilmesi yılan hikayesine döndüğüne göre; havza bazlı destek mi olur, ürün bazlı destek mi olur bilmiyorum ama Konya’da hububat ekiminin cazip hale getirilmesi ve eskiye dönülmesi mecburi.

Yoksa çocuklarımız için yaşanacak bir Konya kalmayacak.

Başkan Altay’ın üçüncü maddesi ise su zammı konusuydu.

Haklı olarak, gazetecilerin kendisinden bir helallik alması gerektiğini ifade etti.

31 Mart Seçimlerinin ertesi günü yapılan su zammı ile ilgili haberlere bir serzenişi vardı.

Başkan Altay’ın verdiği bilgiye göre 1 Nisan tarihinde Türkiye’de 23 Büyükşehir Belediyesi suya zam yapmış ama sadece Konya’daki zam öne çıkmış.

El hak doğru, Konya’daki su zammı o dönem epey ses getirmişti.

Ama işin iç yüzü şu şekildeymiş; Konya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, her üç ayda bir suya otomatik zam yapılması noktasında daha önce alınan kararın neticesinde 1 Nisan tarihinde suya zam yapılmış. Temmuz ayında da bir zam gelecekmiş. Bu karar yılbaşında alınmış. Yani seçimden hemen bir gün sonra suya zam yapmak gibi bir strateji hatası yapılmamış. Sadece tarih kötü bir tesadüf olmuş.

Programla ilgili notlarım bu şekilde.

Başkan Altay’la ilgili dördüncü madde ise iç siyasete yönelik geçtiğimiz akşam yaptığı açıklamaydı.

Hakkari Belediye Başkanı hususunda Dünya Belediyeler Birliği Başkanı olarak görüşünü şu şekilde açıkladı:

Sırtını terör ve şer odaklarına dayayarak yerel idarecilik yapmak, kamu kaynaklarını bölücü örgüt mensuplarına aktarmak, yüksek güvenlik riski taşımaktadır. Yargı, hukuk dairesi içerisinde bu konuda gerekli olan doğru kararı vermiştir.

Belediye başkanları, kanunla kendilerine verilen görevleri yine kanunla verilen sınırlar ve şartlar altında yapmalıdır.

Hiçbir ülke, kendi bölünmez bütünlüğüne göz diken ve ülkesinin çıkarlarına karşı duran bir belediye başkanının bir şehri yönetmesine müsaade etmez.

Kendilerine Atatürkçü ve vatansever diyen, hamaset yaparken mangalda kül bırakmayan bazı belediye başkanları bu terör destekçisi belediye başkanına canhıraş bir şekilde kalkan olurken, Başkan Altay’ın Dünya Belediyeler Birliği Başkanı olarak devletin ve milletin yanında saf tutması elbette kıymetli.