İspanya’nın Cordoba şehrinde bir cami var. 786 yılında cami olarak inşa edildi 451 yıl Müslümanlar onda cem oldular, ezanlar ve kuran tilavetleri yankılandı duvarlarında. Endülüs Emevi Devletinin başkenti Kurtuba’da inşa edilen yüzlerce caminin en ihtişamlısıydı Kurtuba Cami. Bugün Cordoba Katedrali olarak kullanılıyor. Kiliseye çevrildi yüzlerce yıl önce. Hiçbir İspanyol’un; bu mabet cami olarak inşa edildi kilise yapmamız yanlış… Gelin burayı ibadete kapatalım müze olarak kalsın… Yahu ne gerek var bize kilise mi yok ibadet edecek? … Gibi cümleler kurduğunu sanmıyorum… Hristiyan dünyası bile Ayasofya’nın açılışına bizimkiler kadar tepki göstermedi. Bizimkiler kim mi? Kim olacak, dostumuz, arkadaşımız, akrabamız, ortağımız, komşumuz, personelimiz, ev sahibimiz, kiracımız, öğretmenimiz, öğrencimiz, büyüğümüz, küçüğümüz… Yani bizden birileri… Ama tarihine, geçmişine olabildiğince uzak hatta düşman olan birileri… Yazdıklarımı lütfen doğru anlayın. Günümüzde; birinci dünya savaşında, kurtuluş savaşında omuz omuza savaşan Osmanlı tebaası’na göstermedikleri hoşgörüyü ülkemizi işgal için birlik olan vatanımıza göz diken İngiliz’e, Fransız’a, İtalya’na, Yunan’a gösteren bir millet olduk. Libya’da ne işimiz var? sorusunu sorabilen nesilleri nasıl yetiştirdik bunca sene? 1911 yılında Osmanlı devletinden kopartılmış sınır komşuluğu bile kalmamış olan Trablusgarp’ta aralarında Mustafa Kemal Paşa’nın da olduğu askerlerimizin ne işi vardı? Neden bize ne demediler? Ömer Muhtar 1931 yılına kadar İtalyanlarla hangi sancağı taşıyarak savaştı? Biz insanımızı nasıl geçmişimize, manevi değerlerimize bu kadar uzak hale getirdik? Ayasofya bir simgedir. Hadislerle müjdelenen bir şehrin en önemli sembolüdür. . Ayasofya fetihten sonra yanına inşa edilen dört minaresiyle fetihten beri camidir. Ayasofya Fatih Sultan Mehmet han tarafından vakfedilmiştir ve cami olarak kıyamete kadar ayakta kalacaktır inşallah.

Ayasofya’da ibadete tekrar başlanmasıyla birileri yine düğmeye bastılar anlaşılan. Hilafet tartışmaları, alfabe tartışmaları… 28 Şubat dönemi Erbakan hocaya yüklendikleri gibi yükleniyorlar. Ben sosyal medyada birden bire gündem olan olayların desadüfler silsilesi olduğunu düşünemiyorum. Hayvanlara eziyet haberleri, taciz tecavüz haberleri, cinayet haberleri üçüncü sayfalara sığmazken bir bakıyoruz gündeme hükümet karşıtı bir söylemle oturmuşlar. Hayvanlara eziyet, ırz düşmanlığı, katillik gibi rezil eylemleri yapanların dünya görüşü farkeder mi? Hangi görüşten olurlarsa olsunlar en ağır cezaları çekmeliler. Bunu siyasi bir karşı propaganda malzemesi yapmak etik midir? Oyuna gelmeyelim…

Birileri ne zaman toplumsal bir çatışma çıkarmak için plan program yapsa oyunlarını bozan bazı durumlar oluşur. Bu toplumu birbirine bağlayan çok uğraşılsa da tamamen kaybolmayan bir maneviyat var. İşte yarın bayram siyasi görüşler bir kenara bırakılıp bayramlaşılacak.

Tüm okurlarımızın Kurban bayramını en içten dileklerimle kutlarım, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim. Bu bayram yine hijyen, maske ve mesafe konularına ehemmiyet gösterelim. Bu virüs bayram tatili yapmaz onun için bu bayram gönül selamıyla selamlaşalım, yüreklerimizle sarılalım, gözlerimizle ve sözlerimizle bayramlaşalım.

Sadık olacağımız da teslim olacağımız da Allahüteala… Hz. İbrahim gibi sadakat, Hz. İsmail gibi teslimiyet nasip etsin Rabbim hepimize.