Devlete göre vatandaş,tüccara göre müşteri,şoföre göre yaya,siyasetçiye göre koyun,bankaya göre yolunacak kaz'ız… Ulusalcılara göre düşüncesiz, teröriste göre renksiz, ışide göre kafir, doğuya göre batı, batıya göre doğu.  Medyaya göre şapşal, paralele göre diktörtgen. Uzayıp gidiyor liste.

Bi insan olamadık. Her şey bir yana bir de salak yerine koymaya çalışanlar var;

“ Biz sokağa çıkın dedik ama adam öldürün demedik” diyenler, söylediğine kendileri inanıyorlar mı acep?

Kobani için tezkere verelim, Türk askeri bi giriverip çıksın diyenler Türkiye’yi nasıl bir geleceğe hazırladıklarından mı bihaber, yoksa hükümet zora düşsünde nasıl düşerse düşsün mü demek istiyorlar?

Kocasına yaptığı ‘dır dırla’ varlığını hisseden bir kadın gibi , her uzatılan mikrofonda Ülkesinin ışide silah gönderdiğini söyleyip, yönetmeye talip olduğu ülkesini zor durumda bırakmaktan zevk alanlara vatan haini demenin neresi suç.

Amaç kardeşlikse bu yaşananlar niye. PKK’nın varmak istediği nihai sonuç ortada. Bu sonuca tüm kürt hareketi bu nihai sonuca kurban edilmek isteniyor. İsteniyor çünkü batı’daki insanlar, masumları zalimlerden ayırt etmeden hepsinden nefret etsinler diye uğraşıyorlar.  Her ne kadar çabuk unutan bir millet de olsak bazı acılar kolay silinmiyor hafızalardan. Tıpkı Işid’in insanlık vicdanında açtığı yaraları en az bir nesil daha kapatamayacağımız gibi. Belki bu kadar uzun sürmeyecek yaramızın kapanması ama, haklı isteklerinizin önüne de geçecek uzun süre… en azından insanların vicdanında.

Tüm dünya , Işid, Suriyeyi Irak’ı kasıp kavururken izliyordu, ne oldu da bir anda dünyanın ilgisi bir anda bu bölgeye çekildi. Ne oldu da Almanlar İngilizler Kürt güçlerine eğitim vermeye başladılar. Ne oldu da bir anda Beyaz Saray da ve Amerikan Kongresinde bu güçlere silah yardımı yapılması gündeme geldi. Silah yardımı da tabanca av tüfeği falan olmayacaktır sanırım. Batı Işidi öyle yada böyle bitirmeyi planlıyor. Işid bittikten sonra bu güçlere öğrendiğiniz her şeyi unutun ve verdiğimiz silahları geri verin mi denilecek?

Bugün bu eylemlere göz yumma yarın daha büyük isteklere ve istismarlara göz yumma anlamı taşıdığına inananlar nasıl ikna edilecek. Sizin insanınıza kendinizi anlatma gibi bir derdiniz varsa tabi. Yok benim öyle bir derdim insanlarım beni anlasın diyorsanız bu yolda yürümeniz gereken daha çok uzun bir yol var demektir. Ama siz alışkınsınız bu yola, kendi halkı tarafından bile desteklenmeyi becerememiş hatta itilmiş hor görülmüş bir hareketin temsilcisi olunca alışır insan zamanla. Kendi halkı tarafından desteklenmeyince insanların milli duygularını okşayıp biraz da üzerine din falan ekleyince ortaya iyi bir yemek çıkar diye umut ediyorsunuz ama hala şehirlerin kenar mahallelerinde ne olduğunu bile anlayamayacak yaştaki çocuklar ve ne olduğunu anlayamayacak kadar boş insanlarla sürdürmeye çalışıyorsunuz söylemlerinizi. Hareket demiyoruz, çünkü hareket olmaktan çok uzak düşünceler ve isyanlar barındırıyorsunuz bünyenizde…  

Diğer taraftan da insanlar bu kadar yatırım yaptınız biraz da hapishane yapın ve insanları vahşice öldürenleri, yağmacıları, kundakçıları, taş atanları, isyan edenleri, hak ettikleri cezaları hak ettikleri şekil ve süre ile cezalandırın diye sesini yükseltmiyorsa sebebi reisin “biz bu kardeşlik projesine başımızı koyduk” sözleri. 

Sesler yükselecek ve ipler kopacak olursa çözümü nerde arayacağız. Ya da aranacak bir çözüm kalacak mı?

Başlıkla, yazının bir alakası yok. Olmasında. Ama sadece bir gün böyle bir başlıkla karşılaştığınızda nasıl hissedeceğinizi bugünden bir test edin diye o başlığı attım. O başlığı atarken bende bir boşluk oluştu peki ya sizde okurken? Mutlu oldunuz mu?