Bekir Dolu
Bekir Dolu DİREN TÜRKİYE

DİREN TÜRKİYE

Aslında bir grup sütü bozuğun o camiye ayakkabılarıyla girip camide öpüştükleri gün işin rengi değişmişti. Eylemler baştan itibaren hiç de öyle masum demokratik taleplerle gelmedi. Bu baştan beri bir alay başıbozuk, çapulcunun devlete karşı organize edilerek, ayaklandırılması olayıdır.

Daha ilk günden itibaren TV’de, sosyal medyada, TOMA’lar göstericileri eziyor diye sahtekârlık yaparak başladılar. Bunlar dava ve fikir ahlakından bile yoksunlar. Biber gazından daha çok sahtekârlık var sokaklarda.

Yalan ve iki yüzlülükleriyle içeride kitleler kutuplaştırılıyor, dışarıda ise ülkenin elini zayıflatıyorlar. Bu süreci yönlendirenlerin en büyük sermayesi ise bu bizim ahmakların romantik devrim hevesi ve beyinsizlikleri.

       Sokakta 2 gün ucundan kıyısından gösterilere katılıp, cam çerçeve kıran, otobüs yakan, baba parasına bağımlı, şımarık mektep çocukları, yeryüzünün en büyük direniş ordusu gibi pohpohlanıyor.

       Tazyikli suya veya biber gazına karşı zafer işareti yapıp, slogan savurmakla devrim olmuyor canım benim. Eli nasırlı adamı yanına alamıyorsan hele, hiç olmuyor. Olsa iyiydi de olmuyor işte.

       Tabi hiç kitap okumuyorsunuz ki. Okusaydınız, devrimciliğin, kız tavlamak için kullanılan bir çeşit jargondan daha fazlasını gerektirdiğini bilirdiniz.

Tencere tava çalan kemalist teyzeleri saymazsak, halk desteği yok. Bari en azından arkanızda asker ya da güçlü bir medya desteği olaydı. O da yok. Bu kafayla giderseniz daha çok iğfal ederler sizi. Gazozunuza ilaç bile koyarlar.

Ahmet Atakan ve Serdar Kadakal olayından sonra millet ikiyüzlülüğü net olarak gördü. Anladı.

Ölümler üzerinden siyasi porno çekmek isteyenlere göre; yeteri kadar direnişçi öl(dürül)müyor. Şöyle 15-20 kişi ölse fıstık gibi olacak. Mantık bu.

Gel gör ki bizim tezcanlı veletler dümenin farkında değil. Zeka dediğin şey, zamanla birikebilen,çoğalabilen bir şey değil sonuçta.  

Göstericiler polis tarafından(!) öldürüldü diye sevincini gizleyemeyip kendini açığa verenler, gerçekler ortaya çıkınca suçüstü oldular yine. Şimdi kıvırıyorlar. 

Bir başkasıyla yatakta basılan kadının, kocasına "açıklayabilirim" dediği duruma çok yakın bir ruh halindeler. Bir nevi "durum sandığın gibi değil" süreci. Bu kaçıncı iş üstünde yakalanışınız. Neyi açıklayacaksınız.    

Neticede hesap tutmadı. 3-5 vandal zibidiyi sokağa dehlemekle hükümeti düşüreceklerini zannedenler Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamış oldular. Artık Fadime-Müslüm dönemi bitti.

48 Saat direnip hükümeti düşürüvereceklerdi, ama faşist polisler, devrimi engellediler. Ah ne yazık!

Neyse olsun. Kısmetse bi dahaki sefere artik.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bekir Dolu Arşivi

Cahille sohbeti kestim!

24 Temmuz 2025 Perşembe 00:02

Cini şişeye sokmak

10 Temmuz 2025 Perşembe 00:02

Ağaç yaşken eğilir

03 Temmuz 2025 Perşembe 00:01

Gıda güvenliği

25 Haziran 2025 Çarşamba 00:01

Savaşın ayak sesleri

13 Ekim 2016 Perşembe 09:07

Konya Baro Seçimleri

06 Ekim 2016 Perşembe 08:27

EYYAMCILARA MUHTIRA

13 Mayıs 2014 Salı 08:36

MUHALEFET YOK MUHALEFET

30 Nisan 2014 Çarşamba 08:30

GENİŞ KAPSAMLI AF YOLDA

22 Nisan 2014 Salı 08:48

BİZİMKİLERİN İŞİ DEĞİL

15 Nisan 2014 Salı 07:37