Arif Tekeli

Arif Tekeli

GÜZEL ŞEYLER KONUŞALIM

GÜZEL ŞEYLER KONUŞALIM

 

Bu haftaki futbol gündemi geceyle gündüz gibi birbirinden farklı noktalar barındırıyor. Güzellikleri yazmak ya da çirkinlikleri yazmak yazarlarının kendi elinde. Ben tabi ki Konyaspor’un muhteşem zaferini ve Türk futbolunun -hatta belki dünya futbolunun- gelecekteki yıldızı Salih Uçan’ın performansını atlayarak Fatih Terim’in cinnet geçirme safhasına geldiği dakikaları yazmayacağım. Gerek Torku Konyaspor’un performansı gerekse Fenerbahçeli genç yetenek Salih Uçan’ın performansı üzerinde durulması gereken başarı hikâyeleridir.

Torku Konyaspor’dan Resital:

Öncelikle PTT Ligi’nin en değerli kadrolarından birisi olarak gördüğüm ve play-off oynayacak olması halinde Süper Lig’in ciddi adaylarından biri olabileceğini sürekli yazılarımda söylediğim Torku Konyaspor’un haklı zaferinden bahsetmem gerekir. Maç Fenerbahçe’yi de takip eden birisi olarak benim için zor bir saatteydi. Takip ettiğim her iki takım da aynı saatte oynadı. Takip etmekte zorlandım doğrusu. Ancak beni zorlayan Torku Konyaspor takımının futbol kalitesinden gözümü ayıramamam oldu. Fenerbahçe maçını takip edecek fırsat neredeyse vermediler bana. Bu şekilde her hafta zorlanmak isterim doğrusu. Lider K. Erciyesspor’u evinde 2-0 deviren temsilcimiz attığın gollerin iki katı kadarını da basit son pas hataları veya şut yanlışlarıyla kaçırmış oldu. Olsun, çok pozisyona giren takımlar çok kaçırırlar. Lider’in sahasından alınacak bir puan bile değerliyken iki farklı kazanmak bir başarı öyküsü. Bu öykünün kahramanlarının da alkışlanması gerekiyor. Özellikle şu futbolcunun performansı demek de bu maç için hata olur. Gerçekten Sayın Uğur Tütüneker’den kaleci Kaya’ya kadar herkes elinden geleni hatta belki yüreğinden geleni sahaya yansıttı. Bu futbol, bu arzu, bu enerji Torku Konyaspor’u seneye Süper Lig’e taşır. Bizler de Konyalı futbolseverler olarak zevkle takımımızı takip ederiz. Ars transferinden birleşmeye kadar yönetimsel başarıların da altını çizip Konyaspor’a gelecek hafta için başarılar dileyelim.

Fatih Hoca’nın İsyanına Nasıl Bakmalıyız:

Süper Lig’e geldiğimizde yukarda giriş kısmında da değindiğim gece gündüz noktasına geliyoruz. Ben bir Fenerbahçeliyim bu yazılarımdan da anlaşılıyordur. Ancak bugün ezber bozmak istiyorum kısaca bu çirkin olaya değinip Salih Uçan konusuna gireceğim.

Fenerbahçeli olarak Fatih Terim’i yerden yere vurup “şehir eşkıyası” yaftasını da yapıştırıp burada “kalemşörlük” ve holiganlık yapmayacağım. Fatih Terim meselesi bir kere daha gösterdi ki bu ülkede başrolde kalmak isteyen hakemler var. Ve bunu dahi beceremeyerek yaptıklarının arkasında duramıyorlar ve tüm kararları eyyamlarla dolu. Spesifik olarak bu konuyla alakalı olmasa bile yıllardır futbolun içerisinde bulunan Fatih Terim’in Türk hakemi mantalitesini çok iyi bilecektir. Fatih Terim’in de çok iyi bildiği Türk hakemi Fatih Terim’le daha önce arasında olan basit bir sorundan dolayı O’nun kellesini almak isteyebilir. Şimdi ben burada komplo teorisi yapmıyorum. Caner Erkin’in Eskişehir’de suçsuz günahsız yere Fırat Aydınus tarafından atılması hakemlerimizin art niyet taşıyabileceğini bize gösterdi. Fatih Terim’in bir sözüne daha katılıyorum, Terim dedi ki: “TFF ve kurullarına güvenmiyorum.” Güvenilecek bir ortam yaratmıyorlar, ben de güvenmiyorum. Kimsenin de güvendiğini zannetmiyorum. Fenerbahçe’nin de başına Galatasaray’ın başına geldiği gibi ciddi hatalar geliyor, hatta belki en fazla FB’nin başına geliyor ancak burada Aykut Kocaman’ın kişiliği devreye giriyor böyle cinnetvari görüntüler oluşmuyor. Fatih Terim’in eleştirilmesi gereken nokta burasıdır. Olayı terörize etmemesi gerekir. Hakemlerimiz güven ortamı yaratamıyorlar, bariz kasti kararlar veriyorlar, TFF güvenilmez… Tamam ama bu tip hareketler Türk futbolunun en başarılı hocasına hiç yakışmıyor. O anlamda Sayın Terim’in Sayın Aykut Kocaman’dan öğreneceği çok şey var.

Salih Uçan Yıldız Gibi Parlıyor:

Fenerbahçe-Ordusor maçına gelecek olursak Caner ve Salih Uçan gibi genç yıldızların performansını izledik. Gurur duyulası performanslardı. Salih’in taşıdığı potansiyel inanılmaz bir potansiyel, üstelik bu potansiyel sahaya da yansıyor. Daha önce çok büyük cevherler yakaladı Türk futbolu ancak o cevheri doğru işleyemediği için veya o cevher yeryüzüne çıkamadığı için fayda sağlanılamadı. Arda Turan’dan beri böylesi bir yıldız adayı belirmemişti Türkiye’de. Ancak Salih böyle devam ederse Arda ile dahi kıyaslanmaz. Bu sözümü Hıncal Uluç’un “Arda Messi’den daha iyi” şeklindeki vakti zamanında sarf ettiği sözler kabilinden görmeyin. Dün Salih’in o aşırtarak attığı ikinci golünü izlerken gayri ihtiyari ”Zidan mısın Salih?” dedim. Ardından maçın anlatıcısı da buna yakın bir yakıştırmada bulundu. Gerçekten sahadaki duruşu ve oyun şekliyle bize Zidan’ı anımsatan bir yıldız Salih. Ardından gelecek Recep Niyaz’la, Beykan Şimşek’le, Oğuz Mataracı’yla, Aziz Ceylan’la ve daha niceleriyle Fenerbahçe bir altın nesil yakalayabilir. Dikkatle takip edilip bu başarıda payı olan Başta Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman olmak üzere, Cemil Turan’ı, Şenol Çorlu’yu ve tüm emeği geçenleri kutlamak gerekir. Yine çok şık bir futbolla İstanbul’da İtalyan Lazio’yu deviren ve muhtemelen yarı finale kalacak olan Fenerbahçe’ye bu yolunda başarılar diliyorum. Biz güzellikleri konuşalım, hep güzellikler olsun. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arif Tekeli Arşivi
SON YAZILAR