Necmettin Şimşek
Necmettin Şimşek Hem yaşlı, hem kırılgan

Hem yaşlı, hem kırılgan

* 2025 Ülkemizde aile yılı ilan edildi. 2024 yılı ise emekli yılıydı. Yaşlı olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştakiler, 2019 yılında 7.550.727 kişi iken son 5 yılda %20,7 artarak 2024 yılında 9.112.298 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2019’da %9,1 iken, 2024’de %10,6 oldu, 2030’da %13,5, 2040’da %17,9, 2060’da %27,0, 2080’de %33,4 ve 2100’de %33,6 olacağını öngörmekte. Dünya Bankası’na göre ülkemiz, küresel GSYH sıralamasında 18. sırada. 1970'te 19. 1980'de ise 21. sıraya gerileyen ülkemiz, en iyi performansını 2015'te 16. sıraya yükselerek göstermişti. Küresel ekonomik büyüklük içindeki payı uzun yıllardır yaklaşık %1 seviyesinde sabit.

* Ekonomik olarak, son yıllarda 63.- 66. arasında gidip geliyoruz. 2015'te dünya ortalamasının üzerine çıkmayı başarmıştık, son yıllarda ise ortalamanın altındayız. Ekonomik göstergelerin yanı sıra sosyal ve demokratik göstergelerimizde dikkat çekici. OECD tarafından yayımlanan hayat nasıl verilerine göre ülkemiz, 2011'den bu zamana kadar endeksin sonlarında. Türkiye, endekste sondan 4. sırada. İş yaşam dengesi, gelir düzeyi, çevre kalitesi, toplumsal katılım, güvenlik ve yaşam memnuniyeti gibi göstergelerde, OECD ortalamasının oldukça gerisinde. Seçmen katılım oranı gibi bazı demokratik göstergelerde ortalamanın üzerinde. Hukukun üstünlüğü endeksine göre, 2000'li yılların başında 0,8 puanla tarihinin en yüksek seviyesini görürken, son yıllarda bu değerde de sert bir düşüş yaşandı. UNDP İnsani gelişmişlik endeksinde ise, 45. sıradayız yüksek insani gelişmişlik düzeyiyiz. 2000-2022 Yılları arasında bu endekste en hızlı ilerleme kaydeden ülkelerden biriyiz. 2024 dünya mutluluk endeksinde 147 ülke arasında 94. sıradayız. Kişi başı gelir, yaşam beklentisi ve sosyal desteklerde iyileşme kaydederken, yolsuzluk algısı ve cömertlik gibi alanlarda az puan aldı. Türkiye ekonomik anlamda küresel sıralamalarda yerini korumaya çalışsa da, kişi başına gelir, yaşam kalitesi ve demokratikleşme gibi alanlarda daha fazla reform ve sürdürülebilir politikalar gerektiren bir tablo ile karşı karşıya.

* OECD’ye göre Türkiye, Mart 2025’te %38,1 ile açık ara en yüksek enflasyona sahip ülke. Gıda enflasyonu bir ayda 2 puan artarken, fiyatlar 2019’a kıyasla %570,8 yükseldi. OECD ortalaması ise %4,2’ye geriledi. Türkiye, enflasyonda gerileme kaydeden 4 ülke arasında yer aldı ancak enflasyon hâlen açık ara en yüksek düzeyde. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, bütün OSB’lerin ve hallerin giriş çıkışları ile büyükşehirlerin giriş ve çıkışlarına sabit maliyeci koyacaklarını açıkladı. Bu modelin sessiz sedasız yürürlüğe girdiği öğrenildi. Buna göre, vergi denetim ekipleri geçmiş yıllarda yaptığı OSB ya da yol denetimlerini, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren sürekli hale getirdi. 1 Ocak 2025 tarihinden bugüne kadar 184 OSB’de 50.000 denetim yapıldığı ve 30.000 tutanak tutulduğu, yol denetimlerinde ise 35.000 denetim yapıldığı kaydedildi. Geçmişte zaman zaman gidilen OSB’lere neredeyse her gün gidildiğini belirtti.

* Sonuç olarak, Ülkeyi kim kalkınma olarak ileri götürecek, tabii ki girişimciler. Konuşulanla yapılan %100 aynı olduğu ülkelerde girişim talep görür. Oran ne kadar az ise girişim o kadar az olur. Küresel kalkınma merkezi tarafından yayınlanan ülkelerin ekonomik dayanıklılık göstergesi, bir dış şokun gerçekleşmesi durumunda hangi ülkelerin ekonomik ve mali açıdan en çok etkileneceğini ortaya koydu. Gelişmekte olan 37 ülke içinde yapılan dış şoklara karşı dayanıklılık klasmanında Türkiye sondan 7. sırada. Listede küresel mali koşullardaki kötüleşme nedeniyle en fazla savunmasız durumda kalan ülkelerin başında Sri Lanka, Arjantin var. Türkiye, Tunus, Pakistan, Bolivya, Mısır’ın ardından sondan 7. sırada. Türkiye’yi El Salvador ve Brezilya izledi. 37 Gelişmekte olan ülke içinde Endonezya, Peru ve Bulgaristan gruptaki en dirençli ülkeler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Necmettin Şimşek Arşivi