Son zamanlardaki Türkiye’nin en önemli gündem maddesi ne diye sorarsanız çoğu kişinin vereceği cevap kesinlikle cam filmi olurdu.

Ne doların yükselmesi ne mazota, benzine gelen zamlar, ne Türkiye’de ne de bölgede yaşanan olaylar cam filmi mevzusunun yanına bile yanaşamadı.

Kimi cam filmi yasağına yakalanmamak için filmleri söktürme yoluna girdi, kimi cezanın kaç para olduğunu araştırdı.

En çok üzülen ise bu işe yatırım yapmış insanlar oldu.

Bu duruma Cumhurbaşkanı Erdoğan’da dahil olarak konunun çözülmesi noktasında talimat verdi.

En son olarak da cumartesi günü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, araçlarda cam filmi yasağıyla ilgili 3 bakanlığın teknik çalışma yaparak kriter belirleyeceklerini cam filminde emniyetin görüntü alabileceği, görüntülemesine engel olmayacağı çerçevede limitle, bir kriter getireceklerini söyledi.

O kriteri aşanlar yine yasağa takılacak, altında kalanlar serbest olacak.

Artık ne olacaksa olsun çünkü artık cam filmi mevzusu insanların canını fazlasıyla sıkmaya başladı.

İnsanların canının söz konusu olan konular ise maalesef cam filmi kadar konuşulmuyor. Onlar için çözüm aranmıyor. Sadece göstermelik birkaç şey yapılıp devamı getirilmiyor.

Bu konuda çok örnek verilebilir. Fakat benim değinmek istediğim ve cidden üzücü bir durum var.

Gazetemizin de bulunduğu Ankara Caddesi’nde arabalar adeta ralli yapıyor. Bugüne kadar bir can kaybı yaşanmadı. Geneli çok tehlikeli ve maddi hasarlı kazalardı.

Bunu belki defalarca yazıldı, bildirildi. Belli dönem ilgilenildi. Ama sonuçta yine değişen hiçbir şey yok.

Burada araçlar ralliye devam ediyor ve kazaların ardı arkası kesilmiyor. Akşama kadar sayısız fren sesini duyabilirsiniz.

Çevrede okullar var. İlkokullusu, liselisi sabahtan akşama kadar birçok öğrenci burayı kullanıyor.

Ve ne kaldırımlarda ne de orta refüjde güvende değilsiniz. Aşırı hızdan kaldırıma çıkan, oradaki araçlara çarpanlarda oldu. Geçtiğimiz günlerde okuldan gelen karşıya geçip evine gitmek isteyen çocuğa hızını alamamış canavarın biri çarptı.

Bu ilk değil ve böyle giderse de son olmayacak ama artık buradaki kazaların önlenmesinde sorumluluk kimin üzerindeyse birbirlerinin üzerine atmadan çözüm bulunmalı. Yoksa burada günahsız birileri can verecek. Ondan sonra da ne yaparsanız boş…